| |
|
|
Kurtlar sofrasında bir kadın: Hamiyet Ariatta
Hamiyet hanım, Ergani ilçesinde Karayolları'nda çalışan bir babanın kızı. Seneler önce Kralkızı barajında çalışan İtalyan mühendis Edoardo ile tanışıp, evlenmiş.
2 çocukları olmuş: Daniel ile Enriko. Hamiyet hanım bu arada İtalya'da 4 yıl "uygulamalı estetik" okumuş. "Lazer üzerine eğitim" almış. "Master" yapmış. Ve günün birinde Diyarbakır'da "güzellik merkezi" açmış.
Novara Güzellik Merkezi'nde 14 kişi çalışıyor. Müşterilerin yarısı erkek, yarısı kadın. Karı koca birlikte gelen de var. Çocuğuyla gelen de. Türkçe'yi zor konuşan, yöresel kıyafet içindeki kadın da.
Bir genç geliyor: -Vallah film teklifi almışam... Kaşıma şekil vermenizi istirem. Derken bir başka genç: -TV' den dizi teklifi almışam... Burnumu Tom Cruise' un burnuna benzetmenizi istirem.
Kadınların çoğunun "derdi" ise cilt gençleştirme. Onlar, erkekler gibi "film teklifi almışam" demiyorlar. Sivilceden kurtulmak, gençleşmek, güzelleşmek peşindeler.
Güzellik merkezinin "doktor ekibi" de var. Zaman zaman İtalya'dan gelen "güzellik uzmanları" da. Hamiyet Ariatta: -Burası kurtlar sofrası... Çok sıkıntı çektim... Ama ülkemi ve Diyarbakır' ı çok seviyorum... Terörün en yoğun olduğu dönemde bile bu işe devam ettim.
-Hamiyet hanım, terörün yoğun olduğu dönemde müşteri azaldı mı? -Hayır... Kadın her zaman kadındır... O dönemde yine güzelleşmek için gelen çoktu... Erkek müşterimiz de azalmamıştı.
Erkekler için "TV dizisinden teklif almak" bir statü galiba. Dizi teklifi almasa bile "aldım" diye "hava atan atana." -Hamiyet hanım, dizide oynayacağım, alnımın görünüşünü değiştiresen...
|