Mozart 250 yaşında
11 yaşında ilk operasını besteleyen Mozart'ın hayatı da kendisi gibi sıradışıydı.
1756 yılında, o sıralar bir Alman kilise prensliğinin başkenti olan Salzburg'ta, Leopold Mozart adlı bir bestecinin bir oğlu olur, çocuğa Joannes Chrysostomus Wolfgang Theophilus adını koyarlar. Theophilus, 'Tanrının sevdiği' anlamına geldiğinden, bu ad Almanca Gottlieb, İtalyanca Amadeo ve Latince Amadeus biçimleriyle söylenir olmuştur. Daha üç yaşındayken olağanüstü yetenekleri olduğu anlaşılmıştır. 'Mutlak kulağa' sahiptir. İnsanların 10 bin tanesinde bir görülen bu yetenek, küçük Mozart'a, hiçbir kıstas veya kıyas olanağı olmadığı halde bir notayı tam olarak tanıma imkânını sağlamaktadır. Ayrıca hafızası da inanılmaz boyutlardadır. Bu hafızanın ne boyutlarda olduğunu anlamak için tek bir örnek yeterli olacaktır. Gregorio Allegri (1582-1652) adlı ünlü bir İtalyan bestecinin Kutsal Hafta için bestelediği Miserere çok beğenilmiştir. Papa III. Urbanus, bunun yalnızca Vatikan'ın elinde olmasını ister, ve tek bir kopya hariç, diğerlerini yok ettirir. Bu kopya da Vatikan'da iyice gizli bir yerde tutulmaktadır. Mozart, 14 yaşındayken bu eseri Roma'da dinleme imkânını bulmuş ve tek bir dinlemenin ardından eseri partisyona dökebilmiştir. Allegri'nin eseri onun bu müthiş hafızası sayesinde yüzyılları aşarak günümüze ulaşabilmiştir.
AĞIDINI TAMAMLAYAMADI Böylesine yetenekler karşısında, babası ona daha beş yaşındayken klavsen, keman, org çalmayı ve beste yapmayı öğretmiştir. Okuma yazma öğrenmeden bir partisyonu deşifre etmeyi ve ölçü üzerine çalmayı öğrenen Mozart, altı yaşındayken ilk eserlerini bestelemiştir. Ama bu yetenekleri onu bir cins merak nesnesi haline getirecek, tıpkı çok nadir sirk hayvanları gibi Avrupa'yı dolaşmasına neden olacaktır. Böylece daha altı yaşındayken, dört yıl sürecek bir Avrupa turnesine çıkmış ve seyircilerini hep büyülemiştir. Londra'da tanıştığı Johann Christian Bach onu yüzyılın başında icat edilmiş olan pianoforte'yle ve İtalyan operasıyla tanıştırmış, sonra ona bir senfoninin nasıl inşa edileceğini öğretmiştir. Bu turneler, babası tarafından örgütlenmektedir. Mozart, 19 Mayıs 1781'de babasına yazdığı bir mektupta, "Sizi memnun etmek için, mutluluğumu, sağlığımı, hayatımı istekle feda edeceğim," derken, kendine biçilmiş olan bu 'nadide gösteri nesnesi' rolünü nasıl büyük bir acıyla oynadığını ortaya koymaktadır. 11 yaşındayken ilk operasını besteleyen Mozart, 13 yaşındayken babasının patronu tarafından konser şefi olarak atanır. 1769- 1773 arasında İtalya'da öğrenim gezisinde İtalyan müziğinin inceliklerini kavrar. Amadeus, 17 yaşındayken Viyana'da ünlü Joseph Haydn'la karşılaşır. Haydn, Wolfgang'ın babasına yazdığı bir mektupta, "Tanrı tanığımdır ki, oğlunuz ismen veya şahsen tanıdığım bestecilerin en büyüğüdür. Zevki var, ayrıca çok büyük bir beste bilimine sahip," demiştir.
DÜZENLİ YAŞAMIYORDU Mozart, 20 yaşındayken ipleri kopartır ve Salzburg'tan ayrılır, ama Münih'ten Paris'e süren üç yıllık uzun dolaşması esnasında iş bulamaz, bir de üstelik ünlü bir müzisyen aile olan Weber'lerden Aloysia'ya âşık olur. Ama Aloysia başkasını sevmektedir. Mozart, 1779'da borca batmış bir şekilde, Salzburg'a, eski görevine döner. Ama dolaşmaya ve sipariş üzerine beste yapmaya devam ettiği için kovulur. 1782'de imparator II. Joseph'ten bir opera siparişi alır. Bu, Saraydan Kız Kaçırma olacaktır. Opera öyle bir başarı kazanır ki, dönemin en ünlü bestecisi Willibald Gluck bile onu kutlamak zorunda kalır. Bu arada bestelerine hiç ara vermeyen Mozart, 1786'da Figaro'nun Düğünü operasını besteler. Eser çok büyük bir başarı kazanınca, ardından 1787'de Don Giovanni gelir. Çok beste yapan, çok para kazanan dâhi müzisyen, düzenli yaşamayı beceremediğinden, çoğu zaman hasta ve borçludur. 1791 Temmuzu'nda meçhul biri ona bir requiem (ölmüş birinin anısına yapılan beste) ısmarlar. Wolfgang Amadeus Mozart, bu Requiem'i tamamlayamadan, 5 Aralık'ta, 35 yaşında ölür. Büyük Alman opera bestecisi Richard Wagner'in "Müthiş dehâsı, onu tüm sanatlardaki bütün zamanların tüm üstatlarının üzerine çıkartmıştır" dediği Mozart, kısa hayatında, her biri müzik otoritelerince birer şaheser sayılan 21 opera, 41 senfoni, 40 konçerto, 35 sonat da dâhil yüzlerce eser bestelemiş, ama bunları tasnif etmemiştir. Bu işi 1862'de Ludwig von Köchel yapacak ve Mozart'ın eserleri artık KV sayısıyla (Köchel sayısı) bilinecektir. Nitekim Köchel tasnifinde Mozart'ın 626 eseri yer almaktadır. Bu kısa ömürlü, ama dünya müzik tarihini derin bir şekilde damgalayan dâhinin 250. doğum yıldönümü başta Salzburg olmak üzere tüm büyük Avrupa kentlerinde kutlanıyor. Darısı bizim kentlerin başına.
Mehmet ALİ KILIÇBAY
|