Kızılırmak ne oldu?
Biz yaştakiler için 'akarsu' denince Kızılırmak ve Yeşilırmak anlaşılırdı.... Hatta coğrafya derslerinde bu iki akarsuyun debisini bilmeyenlerin pek de geçme şansı yoktu... Nereden doğar, nereleri dolanır, nerede denize kavuşur, hepsini ezbere bilirdik, bilmek mecburiyetindeydik. Gençliğimizde, bir ara Hasan Hüseyin'in Kızılırmak şiiri toplumsal bir marş, bir isyannameydi... Sonra Kızılırmak da Yeşilırmak da hayatımızdan kayboldu.
*** Geçenlerde yolumun düştüğü bir Anadolu kentinde iyice çelimsizleşmiş olan Yeşilırmak ile yeniden göz göze geldik... Çocukluğumun alımlı fettanından eser kalmamıştı... Sanki elden ayaktan düşmüştü... Ara sıra kendi kendime tekrarladığım soru yeniden aklıma düştü: - Bu Yeşilırmak'la, bu Kızılırmak niye hayatımızdan kayboldular? Kız olduğu için sakin Dicle ile delikanlı olduğu için hırçın akan Fırat mı onları bastırdı... Güneydoğu biraz Türkiye, Türkiye biraz Güneydoğu haline geldiği için mi Yeşilırmak unutuldu?
*** Kanatları, kolları bulunduğu yere sığmayan dostlarımdan biri olan Bafra'lı Hamit Genç'in son girişimi, sorumu yanıtladı... Samsun'un Bafra ilçesinde tek başına eşsiz bir sivil toplum örgütü gibi çalışan hiperaktif Hamit Genç, Kızılırmak'a dökülen kimyasal atıklar için bayrak açmıştı. Türkiye'nin toplam yeraltı ve yerüstü debisi Tuna nehrinin ancak yarısı ediyor... Hem su yoksulu olup, hem de Genç'in deyişiyle Kızılırmak'ı 'atık boru hattı' olarak kullanmak bir cinayetti... Halbuki Kızılırmak Türkiye'nin en uzun nehridir... Halbuki Kızılırmak sekiz ilden süzüle süzüle denize ulaşır... Halbuki Kızılırmak... Hamit Genç, bilgi edinme yasasından yararlanarak, Kızılırmak'ın coşkusunu kezzaplayanların kimler olduğunun peşine düşmüş... Kim değil ki... Geçtiği sekiz havzadaki tüm sanayi işletmeleri... Devlet Su İşleri, taammüden ırmak öldürme konusunda en ağır suçlu olarak da Makine Kimya Endüstri Kurumu'nu işaret etmekte... Kirletilen Yukarı Kızılırmak... Kirletilen Orta Kızılırmak... Ölerek denize ulaşan Aşağı Kızılırmak... Ağır çekim bir cinayet filmi gibi...
*** Sadece Kızılırmak mı? Göllerimiz de ölüyor... Beyşehir, Tuz Gölü, Akşehir, Amik, Eşmekaya... Akarsularını ve göllerini yok eden bir ülkeyiz... Gözü dönmüş bir para kazanma hırsı karşısında sinmiş, cinayetleri seyrediyoruz. Çevre Bakanlığı da saha müşahidi gibi...
*** Yeşilırmak ne oldu? Kızılırmak ne oldu? Merak eder dururdum... Meğer öldürmüşüz... Ölmüşler.
|