|
|
|
|
|
|
Yaşama tahammül mesajı vereceğiz
Usta sanatçı Metin Akpınar, bu akşamdan itibaren 'Muhabbet' adlı bir sohbet programıyla sevenlerinin karşısına çıkacak. Kanal 1'de yayınlanacak program için Akpınar; "Eğlendirirken bilgilendireceğiz" diyor.
Türkiye'nin ünlü mizah ustası Metin Akpınar, bu akşam Kanal 1 ekranlarında 'Muhabbet' adlı bir sohbet programına başlıyor. Hafta boyunca Türkiye ve dünyada öne çıkan olayların irdeleneceği programı usta sanatçı şöyle özetliyor: "İzleyenlere yaşama sevinci vereceğiz. Eğlendirirken bilgilendireceğiz. Gündemdeki olayları tartışacağız." Yakın çevresinin 'ayaklı ansiklopedi' dediği Akpınar'la yeni programı, çekimleri hâlâ bitmeyen filmi, fazla kiloları ve gündemdeki konularla ilgili keyifli bir sohbet gerçekleştirdik... Hem gülümsedim, hem de pek çok şey öğrendim kendisinden...
KANAL 1 'RAFİNE' BİR KANAL
* Kanal 1'de sohbet programı hazırlama fikri nerden aklınıza geldi? Kanal 1 Dünya Kupası'nı yayınladıktan sonra ciddi bir ilgi gördü. Zannediyorum kurum da o ilginin üzerine Kanal 1'i daha çok sevdirmek için harekete geçti. Bana da bir teklif geldi, 'bizimle çalışır mısınız' diye... Dünya Kupası'ndan sonra oturtulacak bir kanalın daha rafine olacağı düşüncesiyle teklife tereddütsüz 'evet' dedim. Bir format geldi elime önce. Sanatçıların gündemi takip edemediğini sınayan onları yarıştıran bir formattı... Ama üzerinde çalışırken, daha farklı şeyler ortaya çıktı. Benim düşüncemi sordular. Aklımda uzun zamandır adı 'talk show' olmayan; ama bir tür haftanın 'sıcak' olaylarını, belki ayın ılık olaylarını, belki yılın ve yılların soğuk olaylarını bizim objektifimizle irdeleyecek ve 'kamu yararına' değerlendirecek bir program yapmak vardı. Ve böylece 'Muhabbet' ortaya çıktı...
* Nasıl bir program olacak? Eğlendirerek bilgilendirecek. Ana hedefimiz o. Uzun zamandır unutulan, 'kamu yararı' gözetilecek. Kamu yararı nedir dersek; ben kendi bilgi birikimimle, ki sağolsunlar bazıları benim yürüyen ansiklopedi olduğumu söyler; kendimce bir değerlendirme yapacağım. Ama yardım da alacağım. Sosyoloji üzerine çalışmalar yapan ve strateji uzmanı olan Prof. Dr. Kerem Doksat ve benim çok eski bir arkadaşım olan, terör uzmanı Prof. Dr. Ercan Çitlioğlu ile birlikte olacağız. Üçümüz programın her bölümünde bulunacağız ve olayları değerlendireceğiz. Çok 'erkek' bir program olmasın diye iki tane de kadın konuğumuz olacak. Bunlar sanatçı, manken, ev kadını olabilir... Onların da olaylara nasıl baktıklarını, menfaatlerini nerede görüp nerede görmediklerini öğreneceğiz. Programın kupkuru olmaması için bir de müzik olsun istedik. Çünkü her programda orkestralar falan var, Allah muhafaza! Benim çok sevdiğim Kanuni Halil Karaduman kardeşim var. Kanunu çok güzel çalar. O da bizim tek kişilik orkestramız olacak.
* Sizin de sesiniz çok güzel... Siz de şarkı söyleyecek misiniz? Tabii ki... Ben de bildiklerime katılacağım program sırasında...
* Peki seyirci olacak mı stüdyoda? Bundan yıllar önce Abdi İpekçi ile Mahmut Baler bir program yapıyordu. Mahmut Baler, ağzından bal damlayan bir adamdı. Abdi İpekçi için zaten bir şey söylemeye gerek yok. Işıklarda, nurlarda yatsın. Neyse; konuşuyorlar konuşuyorlar, bir türlü olmuyor. Program, içlerine sinmiyor. Neden olmuyor? Çünkü Mahmut Baler yıllarca Adnan Menderes ve Demokrat Parti'nin sofralarında İsmet Paşa taklidi yaparak ve espriler kaynatarak anında reaksiyon almaya alışmış bir yaratıcı. O nedenle daha sonra seyirci almaya karar verdiler programa... Biz de böyle düşündük ve seyirci almaya karar verdik programa...
'DOZUNDA' MAGAZİN OLACAK
* Sansasyon yaratan magazinel programlar reyting alıyor. Muhuabbet'te bunlar olmayacak anladığım kadarıyla. Reyting kaygınız yok mu? Magazin var ama dozunda ve seviyeli... Bu programdan çok büyük eğlence beklemek yanlış olur. Kahkahalarla gülmek, kendini yerlere atmak, magazin programlarındaki olayları yinelemek gibi bir amacımız katiyen yok. Biz, aklımızın erdiğince doğru ve güzel olan şeyleri anlatmaya çalışacağız ki insanların 'yaşama sevinci' artsın. Tabii ki ülkemiz her zaman güzel şeylerle karşılaşmıyor. Zaman zaman estetik haz veren şeylerin yanında, estetik 'acı' veren şeyler de oluyor. Mesela geçenlerde bir firma ramazan dolayısıyla et dağıttı halka. Ama et dağıtmadı; vatandaşı dağıttı. Orada yarım kilo et alacağım diye telef oluyor insanlar. İşte bu tip estetik 'acı' veren olayları da programda konu edeceğiz. Onunla da insanlara 'yaşama tahammül' mesajı vereceğiz.
* Beğendiğiniz, takip ettiğiniz sohbet programları hangileri? Bunu şimdiye kadar söyleme hakkım vardı. Ama şimdiden sonra yok. Bunu söylersem garip polemikler doğacak. O yüzden bundan sonra 'ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz' diyorum.
* Peki politikaya atılmayı düşünüyor musunuz? Çok ciddi düşündüğüm dönemler oldu ama bugün böyle bir şey düşünemiyorum. Çünkü düşünecek takat kalmadı.
DENİZ AYYILDIZ GÜNAYDIN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|