|
|
Oyunlar ilişkileri tehdit ediyor
Playstation ve bilgisayar oyunları, kadınlar tarafından bir nevi kuma olarak görülmeye başlandı... Bir arkadaşımın eşi, daha üç yıllık evli olmalarına rağmen Bali'ye tatile giderken yanında playstation götürmüştü. Şaka yapmıyorum... Kızcağız, 'makineyi nasıl bozabilirim' diye teknik servisi aramıştı. Bir başka arkadaşım, karısı yattıktan sonra oyuna başladığı için yarasaya döndü. Yine çok yeni evli bir çiftin, yuva yapan tarafı, geçen gün kocası oyunu bıraktı diye havalara uçuyordu. Kocası sigarayı bıraksa acaba bu kadar sevinir miydi? Hoş; son dönemde erkekler cephesi yeni taktikler geliştirdi. Örneğin futbol oyunlarına bağımlı olanlar aynı evde toplanıp turnuva düzenliyorlar. Erkekler oyuna daldıklarında, kadınlar da birbirlerine içlerini dökerek rahatlıyorlar... Bir başka arkadaşım da, çareyi ele geçirdiği gezegenlere karısının adını vermekte bulmuş. Kuvvetle muhtemel, karısı kıyameti kopardığında "Ama aşkım ben ikimiz için savaşıyorum!" diyordur... Tüm bu örneklerde, kadınlar kendilerince haklılar ama erkekler de çok haksız sayılmazlar... Tanıdığım oyun bağımlısı tüm erkeklerin savunması hemen hemen aynı... Diyorlar ki; "İşten çıkıp hiç oyalanmadan evimize gidiyoruz. Oyun, dışarıda zaman geçirmekten daha mı kötü?" Zurnanın zırt dediği yer işte tam burası! Günümüz insanı artık evli de olsa sadece kendine ait bir yaşam alanı ve zamanı istiyor. Kadınlar oyun çılgınlığına aynı şekilde karşılık vermeli. O oyunları öğrenin ve eşinizi yenin. Merak etmeyin, erkekler yenildikleri oyunlardan nefret ederler...
|