|
|
İçimizden gelen sese hayır!
Sevgili küçük kızlar... Görüyorum ki; elinizde cips torbaları, bisküviler, şekerlemeler, gofret, dondurma hiç eksik olmuyor. Biliyorum, seviyorsunuz. Ben de çok severdim, hâlâ da severim... Ama tadında bırakın! "İçinizdeki sesi dinleyip her teneffüs" yemeyin mesela... Bir teneffüs yeter! Yoksa daha şimdiden rejim yapmaya başlarsınız ki, yazık size! Nasıl olsa yapacaksınız, bari mümkün olduğunca geç tanışın bu durumla. Genç kızlığınızın tadını çıkarın. Canınızın istediğini yiyin ama az yiyin...
KİLO VERMEK ZOR Optimal beslenin. Her şeyden yeyin yani... Günümüzün modası bu... Bundan sonra söyleyeceklerim sadece sizi değil; büyük-küçük, kadın- erkek hepimizi ilgilendiriyor. Olmazsa olmaz kurallar var; sağlıklı beslenmek, diyet yapmadan yaşamak için. Hepimizin bildiği ama kulak arkası ettiği bu kuralları, Danone'nin 'anneler için' düzenlediği panelde (Anneler hem Danino'ların üretildiği fabrikayı gezdi, hem bilgilendi) Hacettepe Üniversitesi Beslenme Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Sevinç Yücecan bir kez daha anlattı. Bir: Tek taraflı beslenmeyeceğiz. Dört ana besin grubunu; et, süt, meyve-sebze ve tahıl-ekmeği soframızdan eksik etmeyeceğiz. İki: Fiziksel aktivite yapacağız. Hiç olmazsa yürüyeceğiz, merdiven çıkacağız vs... Üç: Beden kitle endeksinin altına ve üstüne çıkmayacağız. Dört: Doymuş yağı azaltacağız. Beş: Şekerden kaçınacağız. Çünkü kilo almak çok kolay vermek çok zor. Eğer öğünlerden sonra televizyon karşısında veya canınız çekti diye ekstra bir şey yersek; dondurma, meyve, alkol gibi, yaklaşık 250 kalori eder... Her gün 250 kalori fazladan almaya devam edersek, 14 günde yarım kilo almış oluruz ki, bu da ayda bir kilo demektir! Her gün yarım saat yürüyüş yaparsak, yaklaşık 100 kalori harcarız ki, bunu düzenli yaparsak ancak 14 hafta sonra, yani 3.5 ay sonra sadece bir kilo vermiş oluruz. Öyleyse kiloları almadan vermek lazım. Kısacası içimizden gelen sesi bazen dinlemeyeceğiz.
|