|
|
|
|
|
|
Bir Televole Masalı
Hayat bir televole masalı değildir kızım! Sakın aldatmasın seni Seda'nın, Güllü'nün o hoş kahkahaları Ebrular'ın, Çağlalar'ın, Demetler'in O üç günlük muhteşem aşkları! Ben ne dev yalnızlıklar bilirim Ben ne ayrılıklar Ben ne hıçkırıklar Kimbilir Nasıl ıslaktır geceleri onların yastıkları... Hayat Mehmet Ali'nin çiftliği değildir kızım Öyle hep yüzüne gülmez bu çarkıfelek Feleğin çarkına düşünce anlarsın Aslanın neresinde ekmek... Hayat bir Tarkan şarkısı değildir kızım! Öyle hüp diye içine almaz seni hiçbir sevgili Ve hiç kimse kuş sütüyle beslemez seni Güzelliğin solunca anlarsın Aynalarda bile zor bulursun kendini Hayat ne Aydın'ın 'Aydın Havası' Ne Fatih'in 'o kıskıvrak yılan dansı' Ne bir Gülben Ne de Hülya kavgası Hayat seni kaybettiğim günden beri İçimde bir kurşun yarası. Hayat bir peri masalı değildir kızım! Öyle evinin önünde Beklemez seni beyaz atlı prensler Bak Beyaz'ın bile simsiyah oldu hayalleri çoktan Ve Okan yaralı bir kuştur artık Her gün kendini gagalamaktan Ve sanat adına Arto'yu, Hande'yi, Sevda'yı zagalamaktan. Hayat bir tatil köyü değildir kızım! Bir o yana bir bu yana sallamaz seni Bir düşün O arka sokakları Sahipsiz çığlıkları Yarınsız çocukları bir düşün Bir düşün Olmayan sabahları Bitmeyen günahları Çaresiz anaları-babaları bir düşün Hadi olacaksan Gel doktor ol, öğretmen ol, alim ol Kırılmış kanadım, kolum elim ol Umudum ol, güneşim ol, ateşim ol Benim ol bizim ol Seni de sarsın mutluluğun O sımsıcak kolları Ve seni de yutmadan Reyting canavarının o sahte yıldızları!.. Unutma Sakın unutma kızım! Onların Hazin bir romandır Özendiğin Ve özlediğin bütün hayatları...
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|