|
|
Misyoner Amerikan okulu kapatılmıştı
Bursa'daki Amerikan Kız Koleji misyonerlik yapmaya başlayıp üç Türk kızını Hıristiyan yapınca Amerikan okulu kapatıldı.
Osmanlı İmparatorluğu, bünyesinde birçok gayrimüslim unsuru barındırmaktaydı. Yabancı devletler imparatorluğun bu yapısını sık sık istismar ederdi. Fransa ve Avusturya Katolikler'in, Rusya Ortodokslar'ın, İngiltere ve ABD ise Protestanlar'ın hamisi rolü oynayıp, bu vesileyle Osmanlı İmparatorluğu'nun içişlerine müdahale fırsatı ararlardı.
392 OKULLARI VARDI Yabancı devletler kapitülasyonlardan istifade ederek, Osmanlı sınırları içinde birçok misyoner okulu da açmışlardı. Bu okullarda gayrimüslim halkın çocukları okutulur ve her ülke kendi mezhebinin propagandasını yapardı. Hatta bu propagandanın Müslümanlar'a yapıldığı bile olurdu. 1893'te ülke içinde, sadece ABD'ye ait 392 Protestan okulu vardı. Bu okullar varlıklarını yıllarca sürdürdü. Cumhuriyet döneminde okulların statüleri yeniden tespit edildi. Ruhsatları incelenerek sadece yasal olanların faaliyetlerine izin verildi. Bu tür okulların sayısını ve etkisini azaltmaya yönelik politikalara da ağırlık verildi. Yeni okulların açılması zaten söz konusu değildi. Mevcutlara da çeşitli zorluklar çıkarılarak faaliyetlerini sürdürmelerinin önüne geçilmek istendi. Buna rağmen Cumhuriyet'in ilk yıllarında hâlâ faaliyetlerine devam eden yabancı okullar vardı.
PROPAGANDA YAPILDI Ülkemizdeki yabancı okullardan biri de Bursa'daki Amerikan Kız Koleji idi. Bu okulda 1928'de meydana gelen bir hadise şaşkınlıkla karşılandığı gibi, ülkedeki yabancı okulların ne tür faaliyetlerde bulunduklarını da gözler önüne sermişti. Kolejde üç Türk kızı Hıristiyan yapılmıştı. Kızlar sabah erken saatlerde öğretmenleri tarafından esrarengiz bir yerlere götürülüyor, akşam okulda yemeğe oturduklarında ise içlerinden gizli gizli bazı dualar ediyorlardı. Bu durumlarından şüphelenen bazı sınıf arkadaşlarının hatıra defterlerini okumaları sonucu kızların Protestan oldukları anlaşılmıştı. Olay bu şekilde ortaya çıkınca günlerce gazetelerin baş sayfalarında yer aldı. 23 Ocak tarihli gazeteler, Protestan olan kızların isimlerini verdi. İş anlaşıldığından artık gizlenme ihtiyacı duymamışlar ve pazar günü öğretmenleriyle birlikte Protestan Kilisesi'ne gidip ayine katılmışlardı. Milli Eğitim Müdürü Behçet Bey, Bursa'ya gidip tahkikata başladı. Önce öğrencilerden bazılarının görüşlerine başvuruldu. Öğrencilerin anlattıklarına göre, kolejdeki öğrenciler üç gruba ayrılmışlardı. Birinci grubu Protestan olanlar veya buna eğilim gösterenler oluşturuyordu. İkinci grupta Protestanlığa ve hatta propagandasının yapılmasına bile karşı olanlar bulunuyordu. Üçüncü gruptakiler ise tarafsızlardı. Öğretmenler, gözlerine kestirdikleri öğrencilere Hz. İsa'ya dua etmeleri konusunda telkinler yapıp, kutsal ruhu anlatan kitaplar hediye ediliyordu. Yabancı okul idaresi, Türkler'in milli ve dini günlerine hiç önem vermediği halde, pazar, yortu ve yılbaşı günlerinde Türk çocuklarına Protestanlar'a özgü kıyafetler giydirmekte ve öğrencileri dini merasimlere iştirak ettirmekteydiler. Sonra da kızlara Protestan olmaları teklif edilmekteydi. Bu konuda hevesli görünenlere daha iyi davranılmakta, derslerinde yardımcı olunmakta ve hatta maddi imkânlar sağlanmaktaydı. Bütün bu yapılanların ailelere anlatılmaması gerektiği de çocuklara sıkı sıkıya tembih ediliyordu.
'BİZ BU DİNİ SEVDİK' Bu faaliyetler neticesinde üç kız Protestan yapıldığı gibi, birçoğunun da aklı çelinmişti. Fakat hadisenin ortaya çıkışı Amerikalı misyonerlerin bütün oyunlarını bozdu. Kolejde Protestan propagandası yapılmasına karşı çıkan Ferhunde, Şahende, Nebahat, Nihal, Münevver, Nermin ve Leman hanımlardan oluşan bir grup vardı. Bunlar zaman zaman aralarında toplanarak yapılan faaliyetlerin nasıl önüne geçebileceklerini tartışıyorlardı. Bu gruba daha sonra Kevser Hanım da katıldı. Kevser konuşulanlardan durumun ciddiyetini anlayınca amcasına haber verdi. Amcasının Milli Eğitim yetkililerini uyarması üzerine de Bursa Valisi önce gizli bir araştırma yaptırdı. Bu araştırmada öğrencilerin tuttukları günlükleri ele geçirildi. Defterlerde Hz. İsa'ya muhabbet beslemeye ve Protestanlığın yüceliğine dair ifadeler bulunuyordu. Sorgulanan öğrenciler "Biz bu dini sevdik, kimseye hesap vermeyiz" tarzında ifadede bulunmuşlardı. Ayrıca her üçünün birer Hıristiyan ismi de aldıkları anlaşıldı. Hıristiyan yapılan kızların hepsi 17 yaşından küçüktü ve henüz rüştlerini ispat etmemişlerdi. Dolayısıyla ailelerinin haberi olmadan kendi başlarına bir dini benimseme ehliyetinden yoksundular. Milli Eğitim Bakanlığı, Bursa Amerikan Kız Koleji'nin kapatılmasına karar verdi. Müslüman öğrencileri Protestan yapmaya kalkışan okulun kapanma ile sona eren akıbeti gerek Bursa'da gerekse ülke genelinde memnuniyetle karşılandı.
|