|
|
Oruç tutarken fazla kilolardan da kurtulun
Ramazan ayında da kilo verebilirsiniz. Ama tabii ki iftar sofrasını görünce yemeklere saldırarak değil!.. Hiç de zor olmayan bazı taktiklere uyulursa, ay sonunda tartıya daha hafif biri olarak çıkabilirsiniz. Bol su içmek, yemekleri 15 dakika arayla yemek gibi....
Acıbadem Hastanesi Sağlık Grubu Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Saruç'un önerilerine kulak vermenizde yarar var... 1Ramazanda kilo korunabilir mi? Ramazan ayı genellikle kilo alınan bir dönem olarak biliniyor. Ancak, bir uzman gözetiminde düşük kalorili ve dengeli besinlerden oluşan, araları iyi belirlenmiş, iftar ile sahur arasında sık öğünler yerleştirilmiş bir programla sağlıklı bir vücuda sahip olabilirsiniz. İftarda ve sahurda bol su tüketilmesi, aşırı miktarda yemek yenilmemesi, iftarda bir tabak yemekten sonra 15 dakika kadar yemeğe ara verilmesi, günlük olarak tartılarak kiloyu kaydetmek ve fiziksel aktivitenin artırılması; alınabilecek genel önlemlerdir. 2 Ramazanda, reflü şikayetleri olanlar neler yapmalı? Reflü hastalığı; midedeki asit ve gıdaların yemek borusuna geri gelmesi, burada tahrişe ve kişide göğüs arkasında yanma gibi şikayetlere neden olması şeklinde tanımlanıyor. Oruç tutarken iftarda yüksek kalorili ve yağlı yiyeceklerden kaçınmak, reflü olasılığını azaltan etmenlerden. Ayrıca iftarda az miktarda yiyerek, iftardan 3 saat kadar sonrasına küçük bir öğün eklemek de mideyi aşırı doldurmayı önler. Sahurda hafif yiyecekler yemek ve yemek yedikten sonra hemen yatmamak, gece reflülerini engeller. Reflü için doktorunuzun kullanmanızı söylediği ilacın da iftarda ve sahurda alınması, gün boyu aç kalan ve yüksek miktarda asit salgılayan midenizin asit salgısını azaltır. Sigara ve alkol alınmaması, çikolata, kahve, biberli, yağlı baharatlı yiyeceklerden uzak durulması da önemli yarar sağlar. ramazan süresince kilo alınmaması, sıkı giysiler giyilmemesi ve gerektiğinde yatak başının yükseltilmesi de koruyucu önlemler arasında sayılabilir. 3 Midesinde gastrit veya ülseri olanlar oruçtan nasıl etkilenir? Özellikle mide şikayetleri olanların, daha önce mide ülseri veya kanaması geçirmiş olan kişilerin, oruç tutmaya başlamadan önce mutlaka bir gastroenterolog ile görüşmelerinde fayda var. Kontrollerin yapılmadığı durumlarda oruç tutulması, ciddi mide ve on iki parmak bağırsağı kanamalarına neden olabilir ve istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir. Ramazan ayı süresince ağrı kesicilerin ve aspirinin kullanımı da özen ister. Zaten mide için oldukça zararlı olan bu ilaçların doktor önerisi olmadan kullanımı, oruç sırasında tehlikeli kanama ve mide delinmelerine neden olabilir. Günlük hayatta en çok, kişinin doktor önerisi olmadan, kan sulandırıcı etkisinden yararlanmak için kendi başına kullandığı aspirinler ile ortaya çıkan kanamalar ile karşılaşıyoruz. 4 Oruç tutmak karaciğeri etkiler mi? Ramazan ayı süresince uzun süre aç kalınmasının ardından, iftar ve sahurda yenilen yüksek kalorili hamur işleri ve tatlılar nedeniyle, vücut kilomuzun kontrolü zorlaşıyor. Özellikle kronik karaciğer hastalığı (hepatit) olan kişiler, oruç tutmaya başlamadan önce doktor kontrolünden geçip, doktorun önerilerine göre hareket etmeli. Bu nedenle iftarda ve sahurda yediklerimize çok dikkat etmeli, gereğinden fazla yemek yerine, dengeli ve ölçülü miktarlarda beslenmeye ramazan ayında da özen göstermeliyiz. Diğer bir faktör de alkol tüketiminin ramazan ayında azalması. Türkiye'ye özel olan bu durum; günlük hayatlarında çok miktarda alkol alanlar ve alkol bağımlıları için de geçerli olabiliyor ve bu kişiler ramazan ayı boyunca alkol kullanmamayı başarabiliyor. Alkole bağlı karaciğer, pankreas hastalıkları bulunan alkol bağımlısı kişilerin, ramazan ayında yapılacak destekle alkolden uzaklaşmaları sağlanabilir. Bu durum, alkole bağlı karaciğer hastalığı gelişmiş kişiler için çok büyük bir kazanç. Karaciğer hastalığının ilerlemesi durabilir ve kişi bu dönemden sonra normal karaciğerli kişilerinkine yakın bir yaşam sürebilir. 5 Oruç tutarken hangi durumlar karın ağrısına neden olabilir? Unutulmaması gereken nokta; ramazanda ortaya çıkan karın ağrılarının da nedeninin belirlenmesi ve tedavi edilebilmesi için doktora başvurulması gerektiğidir. Ramazanda da akut apandisit, bağırsak tıkanıklığı veya delinmesi gibi acil tedavisi gerekli olabilecek ve her zaman karşılaşılabilecek durumların görülebileceğini akıldan çıkarmamak gerekiyor. 6 Ramazanda hangi hastalıklar bulantı ve kusmaya neden olur? Bulantı ve kusmanın, birçok organa bağlı hastalığın bulgusu olması mümkün. Solunum yolu enfeksiyonundan, beyin ve kulak ile ilgili hastalıklara, hormonal hastalıklardan, diğer enfeksiyon hastalıklarına kadar uzanan bir çok nedeni var. Ramazanda uzun bir açlık dönemi sonrası iftarda fazla gıda alınması nedeniyle bulantı ve kusma görülebiliyor. Bunların en sık rastlanılan nedeni; gastrit, mide veya on iki parmak ülseri, besin zehirlenmeleri, safra kesesi iltihabı ve pankreas iltihabı gibi durumlardır. Kusma genellikle yemekten yarım ile 2 saat sonra ortaya çıkar. Ramazanda ortaya çıkan kusmanın da önemli ve acil tedavi gerektiren nedenleri olabilir; bu nedenle kusma ortaya çıktığında doktorunuza başvurunuz. 7 Kabızlığı önlemek için neler yapılmalı? Kabızlık; posası az ve yüksek kalorili yemek yeme nedeniyle ortaya çıkar. Yiyecekler dengeli olarak seçilir, yeterince çiğ sebze, meyve tüketilir, unlu gıdaların kepek içermelerine özen gösterilirse; bağırsak düzensizlikleri giderilebilir. Gaz ve hazımsızlık da, hızlı ve çok miktarda yemek yeme nedeniyle, ramazan ayı boyunca sık görülen yakınmalar arasında yer alıyor. Dengeli ve sağlıklı beslenmenin ana kurallarına uyulduğunda, yeterli miktarda su içildiğinde, bu sorunun da kolayca çözülmesi mümkün. Bu önlemlere rağmen kabızlık düzelmezse, doktorunuz tarafından önerilen, alışkanlık yapmayan ve vücudunuza zararlı etkileri bulunmayan bazı ilaçlardan yararlanabilirsiniz. 8 Safra kesesi ile ilgili ne gibi problemler yaşanabilir? Safra kesesi taşı; orta yaş ve üstünde, kilolu kişilerde, çok doğum yapmış kadınlarda sık görülüyor. Uzun süren açlık sırasında safra kesesi içinde kalan safra koyulaşıyor, akışkanlığı azalıyor ve yeni taşların oluşumu artırıyor. Safra kesesinde taşın bulunması hazımsızlığa, çok miktarda yağ içeren besinlerin yenmesi karın ağrısına, bulantı ve kusmaya neden olabiliyor. İftarda yenilen çok miktardaki besinden sonra şiddetli karın ağrıları ve 'akut kolesistit' denilen safra kesesi iltihapları ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarda zaman kaybetmeden doktora başvurulmalı. 9 Pankreas hastalığı olan, ramazanda oruç tutabilir mi ? Kronik pankreatit, geçirilmiş akut pankreatit, pankreas kanseri gibi pankreas hastalığı bulunan kişilerin, oruç tutmadan önce mutlaka doktorlarından onay almalarında yarar var. Safra kesesinde oluşan taşların safra kanalına düşmesi, pankreasta iltihaba neden olarak, istenmeyen durumlara yol açabiliyor. Doktor izni olmadan kronik pankreatit hastalarının oruç tutmaması, tutacakların ise önerilere sıkı sıkıya bağlı kalmaları, insülin düzeylerinin ayarlanması ve pankreas enzim takviyesi yapılması gerekiyor. 10 Oruç tutmaya başlamadan önce neler yapılması gerekiyor? Daha önceden belirlenmiş yemek borusu, mide, bağırsak, karaciğer, safra kesesi veya pankreas hastalığınız varsa; mutlaka doktorunuz ile görüştükten sonra oruç tutmaya başlayın. Doktorunuz, durumunuzu değerlendirmek için bazı incelemeler yapabilir veya tedavinizde bazı değişiklikleri gerekli görebilir. Böylece; oruç tutmanızın sağlığınız açısından mümkün olup olmadığı, oruç tutarken nelere dikkat etmeniz gerekeceği ya da ortaya çıkabilecek ne tür durumları önemli olarak algılamanız gerektiği belirlenecektir. Herhangi bir sağlık problemi olmayanların ise oruç tutarken ortaya çıkan şikayetlerini önemsemeleri gerekiyor. Sağlıklı kişilerin önceden var olmayan, ramazan ayında ilk kez ortaya çıkan tüm yakınmaları için (özellikle dışkı renginin siyah veya kırmızı olması, kahve telvesi gibi kusma, şiddetli bulantı-kusma, ishal, karın ağrısı durumlarında) acilen hastaneye başvurmaları gerekiyor.
ESRA TÜZÜN
|