Kaybolan güvercinlerin peşinde...
Washington - "Amerika'nın bol çeşitli süpermarketlerinde Kanada bluberry'lerinin plastik kutularda görülmesi için eylül başlarını beklemek gerekir. Blueberry'ler aslında bizde bazılarının 'yaban mersini', bazılarının da 'çayüzümü' dediği meyvedir. Bizde, serinleyen akşamüstleri ile birlikte nasıl lüfer, eylülü simgelerse, Kanada'nın Anapolis Vadisi'ni kaplayan 'yaban mersinleri' de Amerikan sonbaharının randevusu asla ıskalanmayan bir davetlisidir."
*** "Kavak, huş ağacı ve Türkiye'de bilinmeyen gingko'nun yaprakları, altın sarısının en görkemlisini; ceviz ağacı ve akçaağaçtakiler turuncunun en alımlısını; bodur meşelerin, kızılcıkların, bizim yabancımız 'sasafras'larınkiler kızılın en fettanını buralarda sergiler. Sonbahar yaprağının en parlağı buradadır. Atlantik'te, eylül sonlarında deniz yükselir. Kıyı boyunca fırtınalar, dinmek bilmeyen yağmurlar hayatın rutinindeki yerini alır. Ekim ortalarında Amerikalılar'ın 'Indian summer'; bizimse 'pastırma yazı' dediğimiz dönem başlar. Pastırma yazı boyunca gündüzler güneşli ve pırıl pırıl, geceler ise uzun ve soğuk olur. Bu kontrast, yapraklardaki 'klorofil' oluşumunu durduran kimyasal bir reaksiyona yol açar. Böylece başka diyarların sonbahar yapraklarında gizli kalan sarımtırak, esmer kızıl pigmentler kendilerini göstermeye başlar. Buranın alışılmamış özel tonları öyle doğar. Renkler, bu nedenle daha fazla çıldırır, daha fazla parlaklaşır." "İngilizce deyimiyle 'fall foliage' sezonu böylece açılmış olur. İki ya da üç ay öncesinden yer ayırtılan turistik turlar başlar. Gezi rehberlerinde önerilen değişik rotalar takip edilerek, yaşamın en unutulmaz sonbahar yapraklarına ömrün hafızasında özel bir yer açılır. Ana haber bültenleri eylül başından itibaren bölgesel 'yaprak dökümü' hızlarını vermeye koyulur. Sezon başındaki mütevazı oranlar, ekim sonlarına doğru hızlanır."
*** Amerika'nın Boston kıyılarındaki unutulmaz sonbaharı anlatan satırları, oralara ilk ayak bastığım 1998 eylülünde yazmıştım.. Şimdi gene bir eylül... Ama 2006 yılı eylülü.. Birkaç gün sonra yeniden o unutulmaz sonbaharın yaşandığı bölgede olacağım. Ne hissedeceğimi ben de merak ediyorum. Bundan yıllar önce Amerikan sonbaharını yaşarken, talihsiz bir olay olmuş, geleneksel olarak yarıştırılan bin 500 özel cins güvercin yarışma parkurunda kaybolmuştu. Bu görülmemiş olay aydınlanamadı, güvercinlerin neden ve nasıl kaybolduğu bir sır olarak kaldı. Oralara bir iki günlüğüne gene eylül ayında geri dönerken o hiç unutmadığım güvercinleri de anıyorum. Ama sırra kadem basan yıllar gibi, onların da peşine düşmenin bir alemi yok. Kaybolan güvercinler, şimdi aynı yerlerde dolaşırken kaybolan yılların simgeleri gibi gözüküyor bana.
|