|
Kazakistanlı gazeteciyi Türk zannedenler varmış
|
|
Kasım ayında bütün dünyada vizyona girecek bir komedi filminin kahramanı Borat, hesapta Amerikan kültürünü öğrenmek için Kazakistan'dan gönderilen bir televizyoncu. Filmin fragmanını izleyenler, bu ülkenin Türkiye olabileceğini düşünüp rahatsız olmuşlar
İngiliz komedyen Sacha Baron Cohen'in kendi televizyon şovu için canlandırdığı karakterlerden biri olan Borat'ın uzun metrajlı filmi, kasım başında tüm dünyada vizyona girecek. Borat, hesapta Kazak bir televizyoncu ve ülkesi onu Amerikan kültürünü öğrenmek, ülkesinin sorunlarına çare bulmak amacıyla ABD'ye yolluyor. Sonrası komik hadiseler falan filan. Filmin fragmanı Kazakistan hükümetini rahatsız etti. Ülkesiyle fazla dalga geçildiğini düşünen Nursultan Nazarbayev, ABD'ye gidip imaj düzeltecek. Bunu nasıl yapacağını bilmiyoruz, birlikte göreceğiz. Bu şovdaki (filmdeki) Kazakistan, tıpkı Borat karakterinin kendisi gibi hayali aslında. Hayatın gerçekleriyle çok benzeşen hayali bir ülke. Adı Bozakistan da Kozakistan da olabilirdi. Bu gerçekleri değiştirmiyor. Fragmanlardan izlediğim kadarıyla bu ülke Türkiye bile olabilir. Hatta birtakım insanlar Borat'ın şovlarını "İyi akşamlar," benzeri bir lafla açmasından olacak (Jagshemash, iyakşameş gibi bir şey) "Bu adam yoksa Türkiye'yle mi dalga geçiyor?" diye nem kapmışlar. Aslında ben (TV şovunu izlemiş biri olarak) ABD ile dalga geçtiğini düşünüyorum. Ama biz konumuza dönelim: Borat, Türk olabilir. Hatta hayali ülkesi de Türkiye olabilir. Gelin beraber bakalım: * Borat'ın salonunda inek var. Bizim de dana Ferhat'ımız vardı. Arabanın arka koltuğundaydı. İçinde inek ve koyun olan evler de var Türkiye'de. * Borat'ın evinde televizyonun ve koltukların üzerinde dantel örtüler ve duvarda halılar duruyor (MySpace'deki sayfasının zemininde kilim var). Markasız bir kasetçalarından oryantal bazı müzikler dinliyor. Bu size yabancı geliyor mu şimdi? * Borat bir atın çektiği Renault 12'ye biniyor. Anadolu kaplanı Renault 12 Station'ları unutmadık herhalde. * Borat'ın ülkesinde en sevilen eğlencelerden biri ayı oynatmak. Bunun neresi garip? "Ne bakıyorsun, ayı mı oynuyor," diye laf bile var dilimizde. * Borat'ın ülkesinde milli spor dalı köpek vurmak. Bizde milli spor statüsünde olmasa da muhtelif belediyeler nezdinde rağbet gören bir spor dalı. * Borat'ın ülkesinde herkesin bıyığı var. Ve bütün bu bıyıklı erkekler yabancı kadınlarla tanışıp sevişme peşinde. Bilmiyorum bu tablo size tanıdık geliyor mu? 'Nataşa' deyimini lugatlara sokmuş bir milletiz. * Borat'ın kardeşinin adı Bilo. Bizde de banker Bilo vardı. Yabancı değiliz. * Borat'ın üç oğlu, 17 torunu var. Türkiye için normal bir skor. Gerçi sağlık bakanımız, daha fazla çocuk istemediğini ve aile planlamasına örnek olacağını da ümit ederek eşinin tüplerini bağlattıklarını açıkladı. Bakanın sadece altı çocuğu var. * Borat'ın oğlu Bilak 13, gelini 12 yaşında ve hamile. Borat gelininin adını bilmiyor. * Eee n'olmuş yani? Türkiye'de bu anekdot bile olmaz.
GRUP SEKS CİNAYETİ Ne o? Şaşırdınız mı? Bir de şunları okuyun: * Bir kasabada grup sekste tanışıp âşık olan çift, 'grup'un üçüncü elemanını (kadının kocası) öldürdü. Kadın, olayı hacdan gelen ailesini ziyareti sırasında öğrenmiş. Renk vermemiş. * Dokuz yaşında kız çocuğu, sekiz yaşındaki erkek çocukla evlendirilmek üzere kaçırıldı. Kaçıran taraf yakalanınca ailenin reisi erkek tarafına "10 bin YTL verelim, kız bizde kalsın," dedi. * Belediye kurumlarından birinin genel müdürü, metresini kucağına alırken görüldüğü resmi basına sızınca, türbanlı karısını ve metresini yanına aldı "Biz dostuz," diyerek poz verdi.
'GAY'LERİ SEVMİYORUZ' * Bursa'da yürüyüş yapmak isteyen eşcinseller itilip kakıldıkları ve linç tehlikesi yaşadıkları için yürüyemedi. (Eşekle cinsel ilişkinin hayli yaygın ve normal sayıldığı bir kültürümüz var. Ama gay'ler gibi sapık insanları sevmeyiz. Borat'a buradan da bir malzeme çıkarmış aslında.) Bunlar geçen hafta Türkiye'de gazetelerin manşetlerinde olan haberler. Bakınız, Borat ülkesi için ne diyor? "Ülkem gayet demokratik ve özgürlükçü atılımlar içinde. Gay'lere mavi şapka takma mecburiyeti kaldırıldı. Reşit olma yaşı da sekize yükseltildi." Kurbağa deneyini bilenleriniz vardır. Kurbağayı tencereye koyup altını hafif açtığınızda kurbağa piştiğini anlamaz, "Burası fazla ısındı," diye şikâyet etmez ve ses çıkarmadan ölürmüş. Kızgın tencereye atarsanız eğer, can havliyle sıçrayıp kaçarmış. Biz bu filmi izleyince kızgın tencereye düşmüş gibi olur muyuz acaba?
|