Göz sağlığı, beslenme ve vitaminler-2
Geçen hafta, yüksek oranda antioksidan vitaminleri taşıyan formülasyonların katarakt gelişimini engelleyebileceği veya geciktirebileceği yönünde yürütülen klinik çalışmalar ile net bir cevap sağlanamadığını belirtmiştik. Geniş kapsamlı iki klinik çalışmanın sonuçları 6 yıl boyunca takip edilen hastalarda bir gecikme sağlanamadığını gösterirken, daha dar kapsamlı (158 hastada 3 ay süren) bir çalışmada ise olumlu sonuç alınmış. Katarakt gelişimi konusunda bu belirsizliğe karşılık, antioksidan kullanımı ile 'yaşa bağlı makular dejenerasyon' gelişiminde sağlanan olumlu sonuçların geniş ölçekli klinik çalışmalar ile ortaya konulduğundan bahsetmiştik.
KAROTENOİTLER Son zamanlarda bitkilerde bulunan turuncu- sarı renkli pigmentler olan karotenoitlerden lutein ve kimyasal izomeri zeaksantin, yaşa bağlı göz hastalıkları gelişimindeki koruyucu rolü konusunda yapılan bilimsel çalışmalar dikkat çekmektedir. Bu bileşikler de beta karoten ile aynı kimyasal gruptan olup, farklı olarak vücutta A vitaminine dönüşmez. Göz bakımından önemi ise, bu iki bileşiğin göz dokusunda yer alan karotenoitler olması ve antioksidan etkileri. Bu nedenle, lutein ve zeaksantin'in yaşlı hastalarda katarakt ve makular dejenerasyon gelişiminin önlenmesinde yararlı olabileceği düşünülmekte. Bu konudaki bilimsel çalışmalar henüz tam olarak sonuçlanabilmiş değil, ancak ön bulgular olumlu. Bu karotenoitler günlük besinlerimizde de yer alıyor; koyu yeşil ve sarı-yeşil renkli meyve ve sebzelerde bulunuyor, ancak diğer karotenoitler gibi ısıya dayanıksız bileşikler. Henüz yüksek dozlarda kullanılması ve uzun süre kullanılması ile söz konusu olabilecek riskler bilinmiyor. Bu nedenle miktarı abartmamak yerinde olur sanırım; günlük önerilen miktar 1.3 mg civarında.
YABAN MERSİNİ (BILBERRY) Bitkisel ilaçlar arasında özellikle göz fonksiyonlarını desteklediği düşünülen Bilberry (Vaccinum myrtillus) meyveleri antosiyaninler ve flavonoitler gibi fenolik bileşikler bakımından zengin. Ayrıca A vitamini aktivitesine sahip karotenoitler taşıyor. Bilhassa Uzakdoğu ve İngiltere'de gece görüşünü kuvvetlendirdiğine inanılıyor. İnanılıyor diyorum, çünkü bu konudaki çalışmalar net bir sonuç ortaya koyamıyor. Ufak çapta bazı çalışmalar ile ileri sürülen etkinlik bilimsel çalışmalar ile gözlenememiş. Ancak konuya bilimsel açıdan yaklaşıldığında, bu tip bir olumlu etkinin tespit edilebilmesi oldukça zor görülüyor. Yani net bir şekilde etkili veya etkisiz diye sonuç çıkarmak pek mümkün değil. Bazı kaynaklarda İkinci Dünya Savaşı'nda gece bombalamaya çıkan İngiliz pilotlarının, infra-red görüş olanaklarının bulunmadığı o dönemlerde, gece hedefi iyi görebilmek için bilberry kullandıkları bilgisi yer alıyor. Yapılan çalışmalar bitkinin meyvelerinin, zengin antosiyanin ve karotenoit içeriği nedeniyle, kuvvetli antioksidan etkisi bulunduğunu ortaya koyuyor. Bence en azından genel bir antioksidan olarak, ara sıra ve miktarı abartılmadan kullanılmasında bir sakınca yok. Mevcut bilgiler, yaşa bağlı makulopati ve diyabetik retinopatinin önlenmesinde vitamin desteğinin ne derecede etkili olabileceği hususunda net bir bulgu ortaya koyamamaktadır. Ailesinde bu tip olgular görülen fertlerin bu konuda önleyici veya en azından geciktirici bazı önlemler almaya çalışması yerinde bir düşünce, ancak bilinçsiz bir şekilde kullanılan vitamin formülasyonlarının da yarardan ziyade zarar verebileceği unutulmamalıdır. Bu bakımdan eğer bir vitamin desteği alınmasına karar verdiyseniz, bazı riskleri asgariye indirmek doğru olacaktır. Tek vitamin içeren formülasyonlardan ziyade multivitamin ve mineral kombinasyonlarının tercih edilmesi ve kullanılacak terkipte vitamin ve mineral miktarının uluslararası kurumların veya ülkemizde Sağlık Bakanlığı'nın belirlediği günlük gereksinim sınırlarını aşmamasına dikkat edilmeli. Bilhassa A vitamini kaynağı olarak beta karoten taşıyan formülasyonlar yerine retinol halinde içerenler tercih edilmeli. Ayrıca multivitamin kullanımı sırasında vitamin katkılı tahılların kullanımından da kaçınılmalı. Daha önce de belirttiğimiz gibi yaşa bağlı katarakt gelişiminin önlenmesinde multivitamin formülasyonlarının etkili olup olmadığı bilinmemektedir. Bu bakımdan, dengeli olarak besinlerden sağlanacak vitamin ve mineraller en uygunu olmakla beraber, eğer dengeli beslenemediğinizi düşünüyorsanız, yukarıda da belirttiğimiz gibi, günlük gereksinim miktarını aşmayan multivitamin formülasyonlarının belirli aralıklar ile 'tedavi kürü' şeklinde uygulanması yararlı olabilir. Bilhassa, beta karoten yerine lutein ve zeaksantin içeren formülasyonlar tercih edilebilir.
|