|
|
Varsa yoksa kebap...
Türkiye garip bir ülke... Anketlerde televizyonlarda belgesel yayınlanmasını isteriz ama uzak- tan kumandayı elimize alınca magazin programlarını seçeriz. Balık ve kebap konusunda da benzer bir durum var. Lafa gelince herkes balık seviyor ama sofraya oturunca kebabı tercih ediyor. Türkiye'nin sahip olduğu kıyı şeridi, 8 bin 300 kilometre ama kişi başı balık tüketimi yılda sadece 5 kilogram. Bu rakam Japonya'da 70, İzlanda'da ise 90 kilogram. Avrupa ortalaması da Türkiye'nin birkaç katı. Durumumuz o kadar garip ki, Dünya Gıda Örgütü Türkiye'yi, halkı çok az ya da hiç balık yemeyen ülkeler arasında sayıyor. Listeye göre denizi olmayan bazı ülkeler bile Türkiye'den çok balık tüketiyor. Uzmanlara göre bu acı tablonun sebebi, beslenme alışkanlıklarımız. Biz protein ihtiyacımızı önce tahıl, sonra da kırmızı et ile karşıladığımızı zannediyoruz ama yanılıyoruz. Vücudumuz balıktaki proteinin yüzde 93'ünden faydalanıyor. Ne kırmızı ne de beyaz et bu orana yaklaşamıyor. 'Niye illa balık yemeli?' sorusuna verilen birkaç yanıt daha var: Balıkların yağındaki doymamış yağ asitleri diğer hayvan yağlarından daha fazla... Yine balık yağında vücudumuz için çok önemli olan n-3 yağ asitleri bulunuyor.
BALIK SADAKÂT İSTİYOR Neredeyse hiç yemediğimiz balığı tüketirken de birçok hata yapıyoruz. Öncelikle ayda 2 kere balık yiyerek sağlıklı beslendiğinizi zannetmeyin. Balıktan faydalanabilmek için haftada en az 2 kere tüketmek gerekli. Uzmanlara göre yapılan bir diğer yanlış ise insanımızın ancak sağlığı bozulduktan sonra balık yemeye başlaması. Yani testi kırıldıktan sonra balık yiyeceğinize testiyi sağlamlaştırmak için balık tüketin. Ve unutmayın ki; balık çocukların beyin gelişiminde en önemli doğal kaynaklardan birisi...
|