|
|
|
|
Amniyosentez yaptırmak şart mı?
35 yaşındayım ve ilk çocuğuma hamileyim. Bebeğim 20 haftalık ve şimdiye kadar ne bana ne bebeğime dair bir sıkıntı yaşamadım. Gebelik boyunca yapılması gereken tüm tetkikleri yaptırdım ve hepsi normal çıktı. 'Bebekte bir zeka ya da gelişme bozukluğu var mı?' diye üçlü test denilen testi de yaptırdım; o da normal çıktı. Fakat yine de doktorum yaşım 35 diye bir de karnımdan su almak istiyor. Ama ben 'ya çocuğuma bir şey olursa' diye korkuyorum. Ne yapmalıyım? Amniyosentez, anne karnındaki bebeğin etrafını saran sıvıdan örnek alma işlemidir. Bu sıvıya amniyotik sıvı denir ve içinde bebeğin sağlığına dair ipuçları içeren hücreler ile bebeğin atıkları bulunur. Gebeliğin 14. haftasından sonra gerekli görülen hallerde anne karnının üzerinden iğne ile girilerek iki çorba kaşığı (30 ml) kadar bu sıvıdan alınıp, tetkik edilmek üzere laboratuvara gönderilir. Elde edilen hücre örneklerinden yapılan genetik incelemeler; 100'den fazla kalıtsal hastalığa, Down sendromuna (mongolizm) ve 'nöral tüp defekti' denilen omurilik kanalının bozuk olması gibi hastalıklara dair bilgiler verir. Amniyosentez, uygulamaya dair küçük de olsa bazı riskler içerdiği için her gebeye yapılan bir işlem değildir. Hasta bebek doğurma riski, amniyosenteze bağlı sorun çıkma riskinden fazla olduğu zaman yapılması düşünülür. Ebeveynlerin ailesinde kalıtsal ya da genetik hastalık bulunup bulunmaması, annenin yaşı ya da üçlü veya dörtlü testte yüksek risk çıkması doktorun bu yöndeki kararını etkiler.
TESTLERE DİKKAT * Anneye yapılan üçlü test ya da 'alfa feto' protein testinin sonucunun, Down sendromu olan ya da özürlü bebek doğurma riskinin yüksek olduğuna işaret etmesi halinde,
* Yapılan detaylı ultrasonografilerde bu risk görüldüğünde,
* İlerleyen yaşla birlikte Down sendromu riski arttığından anne adayının yaşı 35'in üstündeyse,
* Ailede doğumsal özrü olan bebekler varsa,
* Annenin ya da babanın kalıtsal yolla geçen bir hastalığı varsa,
* Hemofili gibi cinse bağlı geçen kalıtsal hastalıklar nedeniyle çocuğun cinsiyetinin mutlaka öğrenilmesi gerekiyorsa; hekim hastasına bu yönde bir öneride bulunabilir. Gebelik sırasında bebeğe dair riskleri değerlendirmede amniyosentezin yanında başka yöntemler de kullanılır. Kandan yapılan üçlü test bir tarama testidir; mongolizm ve genetik hastalıkların bebekte görülebilme riskini hesap eder. Ancak hastalığın olduğunu ya da olmadığını söyleyemez. Böyle bir risk şüphesi ortaya çıktığında bu durum amniyosentez ile doğrulanmak zorundadır. Bunun yanında usta ellerde yapılan gebelik ultrasonografisi de bazı yapısal hastalıkların tanısını koymakta yardımcı olur.
KORKMAYIN Uygun şekilde yapılan amniyosentez çoğunlukla kolay ve güvenli bir işlemdir. Amniyosentez yapılması, tavsiye edilen bir gebelikte bebekte bir doğumsal hasar, kalıtsal hastalık ya da mongolizm olup olmadığını bilmenin faydası; bu işlemin getirdiği risklerden daha fazladır. Buna karşılık bu işleme bağlı bazı riskler de mevcuttur. Bunlar arasında en önde geleni işlem sırasında meydana gelebilen plasenta yaralanmalarıdır. Bu tür yaralanmalar genellikle herhangi bir hasar bırakmadan kendi kendine iyileşir. Bunun yanında binde 1 oranında bebeği saran kese içerisine mikrop girebilir. Bir diğer risk ise Rh uyuşmazlığı olan eşlerde... Bu işlem sırasında anne kanı ile bebek kanının karışması sonucu, annede Rh hassasiyeti gelişmesidir. Bu problem de işlemden sonra yapılacak aşı ile düzeltilebilir. En önemli risk ise her 100 uygulamadan 1'inde görülen düşüklerdir. Test sonuçları negatif gelirse tetkik edilen hastalıklara dair risk saf dışı bırakılır. Pozitif gelmesi durumunda ise anne ve babayı, hastalığın türüne ve ciddiyetine göre hamileliği devam ettirmek ya da gebeliğe son vermek gibi önemli kararlar bekler. Amniyosentez, özürlü ya da kalıtsal hastalık taşıyan bir bebek doğurma riskinin anlaşılması için yapılacak en etkili uygulamalardan biridir. Bu sayede anne ve baba böyle bir durumda ne yapacaklarını planlayabilir.
Uz. Dr. Eren Eroğlu
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|