|
|
|
|
|
|
Asıl tehlike hamamda değil kan naklinde!..
"Türkiye'de cinsel hastalıklar söz konusu olduğunda hep hamam ya da tuvaletler suçlanıyor" diyen Dr. Nezihe Baltalı, asıl tehlikenin 'kan nakli' olduğunu vurguluyor: Ben kan nakli yaptırmaktan korkarım. Bu testler ne kadar titizlikle yapılırsa yapılsın, hastalık; 'maskeleme dönemi' dediğimiz dönemdeyse yine de görülmeyebilir. Bu nedenle kan nakli yaptıracaksam, kanı çok iyi bir merkezde test ettiririm.
İstanbul Deri ve Tenasül Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr. Nezihe Dirlik Baltalı, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan koruma yöntemlerini anlattı:
* Cinsel yolla bulaşan hastalıklara başka yollarla yakalanma riski var mı? Türkiye'de nedense cinsel hastalıkların kaynağı olarak fuhuş değil; havuzlar, hamamlar ve tuvaletler gösterilir. Birine cinsel hastalığı olduğunu söyleyip eşinin de tedavisini yaptırmasını önerdiğimizde, çekimser davranır ve eşini getirmek istemez. Cinsel hastalıklar en çok gizli fuhuş nedeniyle bulaşıyor ancak kan nakilleri de bu noktada önemli kaynaklardan biri. Ben kan nakli yaptırmaktan korkarım. Kendime ya da aileme kan nakli yaptıracaksam çok güvenilir bir merkezde o kanların test edilmesini isterim. Bu testler ne kadar titizlikle yapılırsa yapılsın, hastalık 'maskeleme dönemi' dediğimiz dönemdeyse yine de görülmeyebilir. Bu nedenle sakıncalıdır. Benim kana ihtiyacım olduğunda, çok iyi tanıdığım akrabalarım var, onlardan kan almayı tercih ederim. Ancak acil bir durumla karşılaşırsak o zaman doğal olarak durum değişir.
* Siz de fuhuş sektöründeki kadınlara 'seks işçileri' mi diyor musunuz? Bu tabir çok yerleşti hatta sanırım onlar da benimsedi. Ama biz bu hastanede onlara 'seks işçileri' demeyiz. Onlar bizim için hastadır.
* Genelev kadınlarını isim isim tanır mısınız? Kesinlikle tanımamız mümkün değil. Vesikalı dediğimiz kadınların sağlık kontrolleri de bizim hastanemizin içinde ancak başka bir bölümde yapılır. Onların doktorları ayrıdır. Vesikalılar haftada iki kere genital muayene için gelirler, üç ayda bir de kanlarını verirler.
* İnsanlar cinsel hastalıklarla ilgili bilgi almak istediklerinde de hastaneye gelebiliyorlar mı ya da telefonla bilgi alabilirler mi? Tabii sağlık sorunu olan insanlar, şüpheli bir ilişki sonrası bize başvurabiliyor ya da arıyor. Kafasına takılan bir problemi oluyor, sadece bilgi almak için gelenler de oluyor. Yurtdışından arayanlar da oluyor. Türkiye'nin birçok yerinden arıyorlar.
* Bir kadın olarak bu hastanede başhekimlik yapmak zor olmuyor mu? Bu hastaneye ilk geldiğimde çok zor olabileceğini düşünmüştüm. Çok çekinerek gelmiştim zaten. Fakat zaman içinde korkulacak bir şey olmadığını gördüm ve 'neticede hekim hasta ilişkisi her ortamda belli sınırlar içinde nasıl yürütülüyorsa bu hastane için de aynı şekilde yürütülecektir' diye düşündüm. Bu kişilere siz ne kadar insanca yaklaşırsanız aynı şekilde yanıt alıyorsunuz.
* Neden buraya gelenler yataklı tedaviye tepki gösteriyor? Çünkü onlar için vakit, nakit demek. Çıktığı anda onlar için iş başlıyor, para kazanma başlıyor. Onu burada tutarak engelliyorsunuz. O yönden "Neden burada tutuyorsunuz, polis neden getirdi?" diye size tepki verirler. O noktada devreye giriyoruz, "Bizim sizin yaşantınızla ilgili herhangi bir yaptırımınız yok" diyoruz. Sadece kontrol yapıyoruz, onu da en kısa sürede tamamlayıp bütün testler çalışılarak en kısa sürede sonuç, teşhis ve tedaviyi uyguluyoruz. Böyle olunca da bu kişiler, bu hastalar da buna inandıkları için fazla reaksiyon göstermiyorlar. Ayrıca daha önce yataklı tedaviye aldığımız kişilere ziyaret yapılmasına da izin veriyorduk. Ancak baktık ki farklı kişiler geliyor, aileden ya da bir yakını, bir arkadaşı değil; o zaman ziyaret yasağı koymaya karar verdik.
* Sizce tek eşli yaşamak cinsel hastalıklardan korunmanın en iyi yolu mu? Evet ama çiftlerin her ikisinin de tek eşli yaşıyor olması gerekir. Çiftlerden birisi çok eşliliği gizli gizli yürütüyorsa o zaman tehlike daha da büyüyor. Tek eşlilik her iki cins için de geçerli. Türkiye şartlarında zaten kadınların çoğu tek eşlidir. Ama önemli olan erkeklerin tek eşli yaşaması. O yaşam tarzını benimsemesi. Çok eşli yaşayan yaşasın, kimsenin yaşam tarzına bir müdahalemiz yok ama, kimsenin bir anlık zevki için kimsenin evindeki çocuğuna, eşine hastalık bulaştırma hakkı yok.
* Eşler hastalıklarını birbirlerine anlatıyorlar mı? Sorunlarını korkular nedeniyle birbirleriyle paylaşamıyorlar. Erkek, hastaneye gitmekten çekiniyorsa, bir arkadaşıyla ya da eczaneyle paylaşıyor. Böyle yapacaklarına; konuyla ilgili doğru birimlere gitmek yerine, kulaktan dolma tedaviler deneyip de tedavi süresini uzatacaklarına, hastalıkların tedavi edildiği doğru merkezlere müracaat etsinler. İlk olarak deri ve zührevi hastalıklar uzmanı ya da birime gitseler, hiç vakit kaybetmeden sonuca ulaşabilirler. Zaten insanlar gelişigüzel antibiyotik kullandıkları için birçok hastalık maskeleniyor, bunu ancak testler sonucu bulabiliyoruz. Eskiden görüldüğü gibi, kitaplardaki gibi net vakalar görülmüyor.
* Cinsel yolla bulaşan hastalıklar arasında tedavisi en kolayı hangisidir? Tedavisi en kolay olan 'sifiliz' yani frengidir. Dünya Sağlık Örgütü'nün çeşitli önerileri var. Erken evrede yakalandıysa tek doz penisilin iğnesi bile yeterli oluyor. Ama bize gelen hastaların hangi evrede olduklarını biz bilmiyoruz, sadece kan sonuçlarını görüyoruz. Öyle olunca geç evre gibi kabul edip haftada bir, üç doz veriyoruz ve üç haftada bitiyor. Zaten ilk dozdan sonra bulaştırıcı özelliği kalkıyor.
ESRA TÜZÜN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|