Sabancı'da ancak düğmeye basabilirdim, çünkü yetkim yok
* Size bir eleştiri yapılacak olsa, ilk söylenen baba parası, yani Sabancı soyadının verdiği zenginlik. Buna kızıyor musunuz? Bütün bunlar nereden çıktı biliyor musun? Arkasında baba parası var falan söylemleri... Çünkü Antalya'da otelciler derneği beni konuşma yapmaya çağırdı ve ben orada 55 YTL'yi de aşağı çekeceğim dedim. Bunu da niye dedim? Zor bir karar çünkü. Bu zor kararı çok doğru yaparsan, 55 YTL'ye uçmaktan çok daha fazla para kazanırsın. Biz bunu takriben üç aydır ailemiz içinde (Pegasus) konuşuyoruz. Ben laf çıksın ki, şirketim bağlansın buna istedim. Sonra kimse beni caydıramasın. Dedik abi! Dedik yav! Bu da bir taktik işte Şelale.
*
Sabancı Holding'de çalışırken de sizinle pekçok defa görüştüm. Ama sanki aynı kişiyle şu an görüşmüyorum gibi. Nedir bu kadar fark yaratan şey? Mesela, yukarıda sözünü ettiğim şeyi Sabancı'da asla yaşayamazdım. Bunlar çok heyecanlı işler. Ben ilk defa Pegasus'ta bir şirketin yaşayan bir organizma olduğunu tecrübe ediyorum. Şu düğmeye basarsan bu lamba yanar, vanayı böyle açarsan su akar.
* Sabancı'da nasıldı? Sabancı'da o kadar etkim ve yetkim yoktu. Bir de orada işin büyüklüğü gereği o kadar bürokrasi vardı ki...
* Vanayı açamıyor muydunuz? Aynen. O vanayı açmaya niyet ederken, o müdüre, o koordinatöre derken gidip düğmeye basıyordunuz. Kritize etmiyorum olayı. Muhtemelen, bende 10 milyarlık bir şirketin başında olsam, benimde ilk yapacağım şey bürokrasinin sağlam çalışıp çalışmadığını kontrol etmek olabilir. Çünkü oradaki küçük bir hata telafi edilemez. Buradaki küçük bir hatayı ben göğüsleyebilirim. Finansal olarak yani.