|
|
Biraz komplo teorisi
Başta İngiltere olmak üzere Batı kamuoyu her akşam İsrail'in Lübnan'da yaptıklarını izlemekten rahatsız. Irak Savaşı'ndaki Bush yalakalığı nedeniyle itibarı yerle bir olan Tony Blair, Lübnan Savaşı'ndaki tutumu nedeniyle kendi seçmeni tarafından sürekli protesto ediliyor. Amerika ise Cumhuriyetçiler'in kaybedeceği bir sonbahar seçimine hazırlanıyor. Tam bu ortamda, İngiliz polisi, Amerika'ya uçacak 10 uçağı havada infilak ettirecek bir örgütü ortaya çıkarıyor. Üstelik Ortadoğu'ya özgü bir tavırla. Sanıklar daha mahkeme önüne çıkarılmadan mahkum ediliyor. Aslında sadece sanıklar da değil, İngiltere'de yaşayan tüm Müslüman cemaati, potansiyel terörist sıfatıyla sanık sandalyesine oturtuluyor. Bilginin "politikleştiği" bir ortamın göbeğinde kalıyoruz. Çünkü, yakalananlar polis tarafından İslamcı terörist olarak baştan mahkum ediliyor. Bu bilginin doğruluğundan kuşkuya hakkımız var mı? İngiliz polisinin İrlanda Kurtuluş Ordusu ile mücadelesinde masum insanları bombacı ilan edip mahkum ettirmesinden başlayıp dinci teröre yaklaşımına kadarki davranış biçimine bakarsak evet. Hatırlayın, İngiliz polisi birkaç ay önce Doğu Londra'da bir ev bastı. Evde iki kişi vardı ve evdekilerin ateş açmamasına rağmen, "tipik bir dinci terörist" görünümündeki gençlerden biri vurularak yakalandı. Aradan bir süre geçti ve gençlerin terörle hiçbir ilgisi olmadığı açıklandı. İngiliz polisi canlı yayında vurulan gençten özür diledi. Veya Manchester Stadyumu'na yapılacağı iddia edilen ricin gazı saldırısından. İngiliz polisi, 10 kişilik bir grubun maç sırasında ricin gazı ile eylem yapacağını ve binlerce kişiyi öldüreceğini iddia etti. Olağan şüpheli 10 Müslüman yakalandı, gazeteler manşet yaptı, ardından iddiayı kanıtlayacak bir tek delil sunulamadı, sanıkların hepsi serbest kaldı. Ya da Londra bombalarının ardından metroda öldürülen Brezilyalı genci hatırlayın. İngiliz polisi, kendilerine direnip kaçmaya çalıştığını ileri sürdükleri gencin terör bağlantısı olduğundan kesinlikle emindi. Ancak, ortaya çıkan güvenlik kameraları, gencin metroya yetişmeye çalışmaktan başka bir suçu olmadığını gösterdi. Sadece bu olaylar bile İngiliz polisinin dini bir terör örgütü yakalandı açıklamalarına kuşkuyla bakmamıza yeter, artar. Ancak siz bir de İngiliz hükümeti'nin Irak Savaşı öncesi Saddam'ın sahip olduğu kitle imha silahları ile ilgili açıklamalarını hatırlarsanız, yalanda ve bilgiyi manipüle etmekte ne kadar usta oluğunu fark edersiniz. Bu nedenle yaşları 17 ile 35 arasında değişen bu grubun varlığı ve amaçları konusundaki iddiaları da soğukkanlılıkla karşılamakta, İngiliz yargısının hükmünü beklemekte fayda var. Çünkü bilginin kirletildiği, çarpıtıldığı, manipüle edildiği bir devirdeyiz. Ve Bush-Blair ikilisinin "düşmanlara" ihtiyacı var.
|