Fındığın üretimi bizde ticareti başkasında
Fındığın sorunlarının başında, son yıllarda ortaya çıkan arz fazlası, doğal koşullara bağlı olan üretimdeki dalgalanmalar ile bunun sonucu oluşan fiyat ve gelir istikrarsızlıkları, önemli alıcı ülkelerde az sayıda alıcı ülkelerde az sayıda büyük alıcının bulunması ve bunların birlikte hereket ederek fındık fiyatlarını kontrol etmeleri gelmektedir. *Fındık fiyatlarının oluşumunda üretiminde görülen dalgalanmalar büyük önem taşımaktadır. Fiyatlar üretimin yüksek olduğu yıllarda düşmekte ve üretimin az olduğu yıllarda ise yükselmektedir. Ülkemizde fındık dışsatım fiyatlarında, destekleme alım fiyatlarının büyük önemi bulunmaktadır. Türkiye'de fındık fiyatlarının oluşumunda Fiskobirlik'in yaptığı alımlar önemli bir rol oynamaktadır, Piyasada düzenleyici bir fonksiyon üstlenmektedir. *Dünya fındık üretiminin büyük bölümünü Türkiye gerçekleştirmesine karşın, fiyatının belirlenmesi konusunda Türkiye'nin etkin değildir. Giresun ve Ordu borsalarında işlem gören fındık fiyatları, ortalama fındık ihracat fiyatı ve Avrupa'da işlem gören fiyatları arasında bir ilişki bulunup bulunmadığı Granger Nedensellik Analizi yöntemi kullanılarak test edilmiştir. Bu testin sonuçları Avrupa'da oluşan fiyatlardan Türkiye'de borsa ve ihracat fiyatlarına doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi olduğunu ortaya koymaktadır. Yani Avrupa'da oluşan fındık fiyatları Türkiye'nin ihracat ve Giresun ile Ordu borsalarındaki fiyatlarını etkilerken, Türkiye'deki fiyatlar Hamburg Borsası'nı etkilememektedir. *Dünya piyasalarında fındık fiyatlarını Türkiye'nin belirleyemediği, alıcıların bu konuda daha etkin olduğu bu çalışmada ortaya konuldu. Bunun en temel nedeni, az sayıda yabancı alıcının örgütlü hareket etmesi, büyük finansal güce sahip olmaları ve Türkiye'de satıcıların dağınık ve finansman gücünden yoksun bulunmalarıdır. Bu durumun Türkiye'nin lehine çevrilebilmesi için, arz ve talebin Türkiye'deki fındık borsasında oluşmasını sağlamak gerekir. Bu sistemi desteklemek için üretici ve satıcılar da dahil bütün tarafların temsil edildiği bir organizasyon oluşturulmalı, ürünün piyasaya ne zaman ve ne miktarda çıkacağına bu organizasyon karar verebilmelidir. Bu sistem ABD'de California Badem Bordu olarak başarıyla uygulanmaktadır."Fındık konusundaki bu tesbitler İsmet Yalçın ile Sinasi Akdemir'in doktora tezleri "Türkiye'de Fındık Fiyatları Analizi"nden alındı.
Pazarlamayı öğrenmek Yaklaşık yüzde 95'inin ihraç edilen bu üründeki bütün tartışmanın ve oyunun fındık fiyatını belirlemeye yönelik olduğunu geçen hafta Karadeniz'e yaptığımız inceleme gezisinde işlemiştik. Burada da yabancıların sözünün geçtiği ve fındığın son üç yılda fiyatının Karadeniz'deki fındık bahçelerinde belirlenmesine karşılık genelde Almanya'nın Hamburg kentinde belirlendiğini yazmıştık. Yalçın ve Akdemir'in tesbitleri benzer yönde sonuçlar vermiş. Hükümetin, Fiskobirlik'ı devre dışı bırakarak TMO aracılığıyla fındık alacağını açıklaması bir ölçüde üreticiye destek verebilir. Bir ölçüde çünkü alınacak miktar ile alım fiyatı belli değil. Üstelik hükümet alım fiyatının belirlenmesini Fiskobirlik'in Genel Kurulu'nun yapılacağı 12 Eylül sonrasına 15 Eylül'e bıraktı. O tarihe kadar fındığın bir bölümü pazara geliyor zaten. Fiyatı belirsiz, karşılığının nasıl ödeneceği belirsiz, üstüne üstlük arz fazlası olan bir yılda olduğumuzdan fiyatlar tabanda. Dolayısıyla hükümetin attığı adım olumlu olmakla birlikte üreticiyi koruma ve fındık fiyatını destekleme yönünde yetersiz. Sadece üretici olmak, üretimde dünya birincisi olmak yetmiyor. Bunu katma değer yaratacak şekilde markalaştırmak, sanayi ürünü haline getirmek, kısaca ticaretini de becerebilmek gerekiyor.
Sonuç "Her şeyin anahtarı yüksek beklentilerdir" Sam Walton
|