|
|
|
|
|
|
'Gizli Patron' olumlu mesajlar veriyor
Hazım Körmükçü ve Ebru Cündübeyoğlu'nun başrollerini paylaştığı Gizli Patron, atv'de yaz ekranını renklendirmeye başladı. Daha ilk bölümüyle izleyiciyi ekrana bağlayan dizi için başrol oyuncuları "Bizim dizimiz izleyenlere bazı diziler gibi olumsuz değil olumlu mesajlar veriyor" dedi.
atv'nin yaz projeleri birbirini ardına ekrana geliyor. Yaz aylarını renklendirecek dizilerden biri de 'Gizli Patron'... Hazım Körmükçü ve Ebru Cündübeyoğlu'nun başrollerini paylaştığı dizi de önceki hafta atv'de başladı. Bir aile komedisi olan dizide; dediğim dedik, otoriter bir radyo patronu olan Ayhan ve eşi Türkan'ın hikayesi anlatılıyor. Calvus Medya'nın yapımcılığındaki projenin yönetmenliğini ise 'Çocuklar Duymasın' dizisine imza atmış olan yönetmen Raşit Çelikezer yapıyor. Dizinin başrol oyuncuları ile 'Gizli Patron' üzerine konuştuk...
* Projeyi bir de sizin ağzınızdan dinleyebilir miyiz? Ebru Cündübeyoğlu: Güzel bir sit-com ve bir aile dizisi. Beş kişilik bir aileyiz, üç de kızımız var. Seyircinin çok seveceği, çok sıcak bulacağı, onların arasına karışacağımız bir dizi olduğunu düşünüyoruz. Dizide bir radyo patronu var. Dediğim dedik, otoriter, her şeye hakim bir baba. O da şimdilik... (gülüyor) Evlendikten sonra karısını çalıştırmayan biri. Ama daha sonra işler yolunda gitmiyor ve adam radyoyu satmak zorunda kalıyor. Karısı da onun çalıştığı radyoyu alıyor ve olaylar bunun çevresinde dönmeye başlıyor.
Hazım Körmükçü: Dizide 19 yıllık bir evliliği geride bırakmış bir karı kocayı oynuyoruz. Bu sürede birbirine olan ilişki anlamındaki sıcaklık ister istemez ortadan kalkıyor.
* Peki dizide canlandırdığınız karakterler... E.C.: Türkan eşini çok seven bir kadın. Çok zengin bir aileden gelmesine rağmen eşi için bütün maddiyatı bir kenara itmiş, çocukları ve ailesi için çalışan bir kadın. Tek isteği biraz daha fazla sözü dinlensin. Bunun için mücadele eden bir kadın...
H.K.: Radyo patronu Ayhan Aksu Orta Anadolu kültüründen gelmiş tipik bir Türk erkeği. Dediğim dedik, sözünden dışarı çıkılmasını sevmeyen bir adam. Ama ailesine, karısına çok düşkün, işini dürüst bir şekilde yapan, koyu Fenerbahçeli, kadınların evde oturması gerektiğine inanan bir zihniyette. Modern gözükse de, iç dünyasında hâlâ moderne geçişi yapamamış biri. Aslında Türk halkının bildik ve tanıdık hikayelerinden. Herhangi bir kapıyı açsak, bu dertlerle yüz yüze yaşayan bir kadın görebiliriz.
KADIN EVDE Mİ OTURSUN? * Türk kadınlarının yaşadığı birçok sorun gözler önüne serilecek herhalde... H.K.: Genelde zaten sit-com'larda ve bizim dizimizde sosyolojik olarak bazı şeylerin altını çizmemiz gerekiyor. Önceki örneklerde olduğu gibi senaristler, yönetmen ve oyuncular buna çok dikkat etmeliler. Dizinin içinde doğruları anlatmak anlamında mesajlar olacak. Komedi tarzında bir şey yapıyoruz ama izleyiciye iyi mesajlar vermeye de çalışacağız. E.C.: 'Televizyon bir takım olumsuz davranışlara neden olabilir' yerine tam tersi geçerli artık. Televizyon olumlu davranışlara neden olabilir' diye bir logo ile girebiliriz. (gülüyor)
* Projede sizi çeken neydi? E.C.: İyi bir yönetmen, iyi bir senarist ve iyi oyuncuların buluşması var bu dizide. Pek çok iyi bir araya geldiği için çok doğru olduğuna inandığım bir projeydi. H.K.: Benim ilk sit-com deneyimim. Ebru'nun dediği gibi iyi bir proje... Taşların doğru oturduğu, samimi bir proje. Çok şanslı hissediyorum kendimi. Sete mutlu bir şekilde geliyorum. Ayrıca ben set ortamını evde de yaşıyorum. Benim de üç çocuğum var. Burada Ayhan karakterini oynuyorum sadece. Setin dışındaki hayatımda da aile babası yaşantımı devam ettiriyorum.
AYHAN SIKICI BİR ADAM * Ebru Hanım siz herhalde ilk defa anne rolünü oynuyorsunuz. Gerçi yeni anne oldunuz ama... E.C.: Daha önce oynadım. Ama bu defa gerçekten anneliğin ne olduğunu bilerek oynuyorum. Zaman zaman dizideki kızlarıma bakıp uzun uzun dalıyorum. 'Benim kızım da bunlar kadar olacak' diye. Hakikaten anne olmadan annelik anlaşılmıyormuş.
* İzleyici bu rollerde sizi nasıl karşılayacak? E.C.: Daha önce 'Omuz Omuz'a da canlandırdığım Sevilay'la komediye adım attım diyebilirim. Komedi çok arzu ettiğim bir şeydi. İzleyici bu rolü de yadırgamayacak. İçim rahat. H.K.: En son 'Alacakaranlık'ta Cumhuriyet Başsavcısı'nı oynadım. Çok ağır, ciddi bir adamdı. Bu rol çok tezat. Seyirci bana kızıp 'Aman böyle adam olur mu? Allah kahretmesin bunu' derse başarılı oldum diyeceğim. Ayhan sevecen ve ailesine bağlı olsa da rahatsızlık veren, sıkıcı bir adam. Hele kadın gözüyle, kadına konuşma hakkı vermeyen, her şeyi bildiğini sanan, bütün kararları alan tahammül edilmez biri.
MUSTAFA KIZIL MAGAZİN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|