Couture yeni moda akımlarını etkiler
Geçen hafta tüm dünya basını 'Paris Couture Haftası' haberleriyle doluydu. Ben de bu hafta Couture Haftası'ndaki koleksiyonların yanı sıra 'couture'ü değerlendirmeyi ve ülkemizde nasıl algılandığına değinmeyi düşündüm. Katılmadığımız bir moda haftası veya dünyada sadece çok az kişinin ilgilendiği, satın alabildiği kıyafetler bizim için ne kadar önemli? Couture neden var? Modayı sadece giyinmek olarak algılamak veya couture koleksiyonları sadece bir moda şovu olarak değerlendirmek yanlış olur.
FARKLI BİR VİZYON İyi bir ressamın sergisini görmekle; couture bir koleksiyonu izlemenin, parçaları incelemenin, tasarımcıyı dinlemenin, eleştirileri okumanın da aynı olduğunu söyleyebilirim. Bunun için o kıyafetleri satın alabilmek gerekmiyor. İçeriğini ve amacını anlamak en önemlisi! O tasarımların hepsi hayal gücünün, farklı bir vizyonun, deneyimlerle oluşan yüksek terziliğin sonuçları. İyi bir terzi olmak önemli ve az bulunan özel bir yetenektir. Ama bunun içine vizyon, hayal gücü ve yenilikçilik eklenmeli ki; yaratıcılık, tasarım ve marka olmaktan söz edilebilsin. Geçen hafta Dior, Lacroix, Gaultier, Valentino gibi isimlerin koleksiyonlarıyla saçlardan ayakkabılara kadar düşüncelerin ve hayallerin insan bedeni üstünde sunuluşunu izledik. Moda böyle bir şey ve couture bunun en zor noktası...
ÖZEL HİSSETMELİ Couture, gelecek dönem hazır koleksiyonlarını ve yeni moda akımlarını da etkiler. Valentino'nun 'bir kadın kendini her zaman özel ve güzel hissetmeli' düşüncesiyle hazırladığı serisinde Rus esintileri var. İşleme ve kesimlerde Rus kültürünün izleri görülüyor. Bu seri, hazır giyim serisinin temelini oluşturabilir. Gaultier'nin biraz çocuksu, biraz erkeksi kadınını, sürrealist dünyasını couture koleksiyonlarında çok daha net görüyoruz. Lacroix'nın serisi, onun son zamanlarda yaptığı en iyi koleksiyonlardan biriydi bana göre...
Dilek Hanif
|