|
|
|
|
|
|
Mutlu insandan iyi şarkı çıkmaz
Yeni albümünde hayranlarına yine hüzünlü şarkılar dinleten Suat Suna, Hayata karamsar baktığını ve mutlaka kendini mutsuz edecek bir şeyler bulduğunu söylüyor: Sanatçı kendini mutsuzluğa sürüklemeli ki üretebilsin!.
Müzik dünyasında; 1993 yılında katıldığı 'Pop Show Yarışması'nda birinci, ikinci ve dördüncü seçilerek büyük bir çıkış yapan Suat Suna, geçtiğimiz hafta onuncu albümü '10'u piyasaya çıkardı. Bu çalışmasını "Özüme döndüğüm albüm" olarak tanımlayan 'romantik müziğin prensi'; eğlenceli şarkılar yerine hüzünlü bestelere imza atma nedenini de şöyle özetledi: "Bu benim yapım. Romantik biriyim ve içimden öyle geliyor. Mutlu şarkılarım neredeyse yok gibi. Hayatımın hiçbir döneminde çok mutlu olmadım ben." İleride bir klasik keman albümü yapmak istediğini belirten Suat Suna'yla yeni albümü '10', müziğe ve hayata bakışı üzerine konuştuk:
* İki yıldır ortalarda yoktunuz. Neler değişti bu iki yılda? '10' nasıl hazırlandı? '10' dost işi bir albüm oldu diyebilirim. Birbirini seven müzisyenlerin çalıştığı bir proje bu. Bugüne kadar on tane albüm yapmanın verdiği tecrübe ile bana en yakın müzisyenleri kendime göre belirlemiştim. Başta İskender Paydaş, kardeşim Selçuk Suna, İsmail Soyberk, Ant Şimşek, Mehmet Akatay gibi çok sevilen müzisyenlerle hazırladık. Bu defa şarkıların hem tümü bana ait, hem de ilk defa prodüktörlük yaptım.
'BENDEN BEKLENEN BU' * Önceki Suat Suna albümleri gibi slow bir albüm mü '10'? Slow şarkılar ağırlıkta ama çıkış şarkım tempolu. Yaz itibariyle böyle bir tercih yaptık fakat albümde çok favori slow şarkılarım var. Kalıcı olan genelde slow şarkılardır çünkü insanlarda yer eder. Ayrıca mizaç olarak da çok fazla tempolu şarkı seven biri değilim. Benden beklenenin bu olmadığını da çok iyi biliyorum. İlk çıkış zamanımdan beri romantik müziğin temsilcisi gibi gösterildim. Ses tonum da böyle şarkılar söylemeye daha müsait.
* Yeni şarkılarınız yine ayrılığı, acıyı, giden sevgiliye sitemi yansıtıyor. Bildiğimiz kadarıyla mutlu bir evliliğiniz var... Her şey normalken neden böyle acıklı şarkılar çıkıyor. Bu inandırıcı mı? Bir sanatçının hayalleri ve hissiyatı hiçbir zaman ölmemeli. Bunu ne bir evlilik ne de başka bir şey değiştirmemeli. Bunu geçen cumartesi canlı yayında Okan (Bayülgen) da sordu bana. Antenleri açık, üretken bir insanın sürekli etrafından bir şeyler kapması lazım. Sanatçı bir şey üretmek istediği zaman kendini başkasının yerine koyabilmeli.
* Peki; sevginin, aşkın güzel yanları slow bir şarkı haline getirilmiyor mu? Evet bu da benim pesimist (karamsar) yapımdan kaynaklanıyor. Yani biraz hayata bakışımla alakalı. Ben hayatı olumsuz yönünden gören bir insanım. Aslında bu enteresan bir yaklaşım. Üretken şarkıcıların yüzde 90'ı böyle. Sanatçı kendini biraz da olsa mutsuz etmenin yolunu bulmalı ki; üretkenliği artsın. Ben kendimi sürekli mutsuzluğa sürüklerim. Bu konuda eşim de, arkadaşlarım da benden şikayetçidir.
* Bu durum özel hayatınızda şikayetin ötesinde sorun yaratmıyor mu? Bazen yaratıyor ama yaptığım işe çok önem veriyorum. Ben çocukluğumdan beri böyleyim, yapıyla alakalı. Mutlu bir şey yaşadığımda bile, arkasından sanki çok kötü bir şey gelecekmiş gibi düşünürüm. Belki de hoşuma gidiyor öyle bakmak. Mutlu olarak insanın bir şey üreteceğini düşünmüyorum. Çok mutluyken herkesin ortak duygularına hitap edecek üretimler yapılacağına inanmıyorum.
'ŞAKLABAN JÜRİ YOKTU' * 10 nasıl bir albüm oldu? Benim fırınımdan sevdiğim şekilde çıktı. Şimdi insanlar şarkıları ufak ufak sevmeye başladı. Bence 1 ay sonra yerini bulacaktır. Çünkü çok albüm var şu anda. Bu albümle özüme döndüğüme inanıyorum.
* 13 yıl önce Pop Show'da hem birinci hem ikinci hem de dördüncü oldunuz. Ve o yarışma sayesinde çıkış yaptınız. Şimdiki yarışmaları görünce, bundan utandığınızı söylediniz... Neden? Tam olarak 'utanıyorum' dememiştim ama öyle yayınlamışlar. Ama ilk başlarda 'yarışmada çok büyük başarı kazandım' demekten haz alıyordum. Aynı yarışmada benden başka üç ödül birden alan yok. O bir beste, şarkı yarışmasıydı. Orada bir popstar ya da şarkıcı çıkarma gibi bir kaygı yoktu. Bana göre o tür yarışmaların sonunun gelmesi Türkiye'de iyi şarkı üretiminin de sonunu getirdi. Şarkı yarışması besteciyi şarkı yazmaya teşvik eder. Ama dikkat edin son zamanlarda benim de hiç tasvip etmediğim o yarışmalarda, önceden meşhur olmuş şarkıları söyleyen suni starlar çıkarmaya çalışıyorlar.
* Sizin yarışmanın farkı neydi? Bizim yarışmamızda 40 kişilik senfoni orkestrası vardı. Timur Selçuk şefti. Popstar yarışmasındaki gibi bana göre 'şaklaban' jürilerden kurulu olmayan isimler ve müzisyenler vardı. Çok dik konuşuyorum çünkü sevmiyorum o yarışmaları.
'EN İYİ 10 ARASINDAYIM' * Biraz konservatif, içine kapanık biri olduğunuzu söylemiştiniz bir röportajınızda. Bu karakter özellikleri, dikkat çekici çıkışlar yapmanızı engelliyor olabilir mi? Olabilir... Bazı insanlar bazı skandal olayları meğer kendileri ayarlıyormuş. Bu bana ters gelen bir şey. Düşünün ki; biriyle bir ilişki yaşıyorum ve ben bu ilişkiyi ortaya çıkarmak için özellikle çırpınıyorum. Bu tip davranışlar mesleğimle örtüşmüyor. Çünkü tek amacım 80 sene sonra da o zamanın şarkıcılarının benim şu anda yaptığım parçaları yeniden okumaları. İşte benim servetim budur. Öbür türlü bir hayatı kendime yakıştırmıyorum.
* 'Hedefime varmam için biraz daha zaman lazım' diyorsunuz. 10 yıl yeterli bir zaman değil miydi? Neyi hedefliyorsunuz? Hedef; çok büyük şarkı yazmak. Hayatımda 'her şeye rağmen' sözü çok önemlidir. Şu ana kadar çok sevilen şarkılar yazdım ama çok büyük bir şarkı yazdığınız zaman büyük çıkışlar 'her şeye rağmen' olacaktır. O kadar büyük bir şarkı yazmadım henüz ve yaşım da bunun için erken. 31 yaşındayım ve daha önümde iyi şeyler yapmak için çok zaman var. Şu anda bile tahmin ediyorum; Türkiye'de en iddialı şarkı yazan on adamdan biriyim. Bunu net bir şekilde söyleyebilirim. Mütevazılık yapmayacağım.
SEZEN BAŞARAN GÜNAYDIN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|