Gizli partisi konseri solladı
Ah nerede, vah nerede, Rose burada Guns nerede? Guns N' Roses gelecek dediler, bünyeyi 6.5 şiddetinde depreştirdiler. Eski günlerin hatırına bizi Kuruçeşme Arena'ya diktiler. Hey yavrum hey! Gerçi Guns N' Roses'dan geriye kalan sadece solisti Axl var ama biz onun taytlı kalçasına, iç tırmalayan sesine kurban olmadık mı? Sivilceli yeni yetme halimizle top model Stephanie Seymour'lu kliplerine aval aval bakmadık mı? Ayy acaba izdiham olacak mı? Guns N' Roses, Sting'i sollayacak mı?
İKİ SAAT BEKLETTİ Konsere yarım saat kala, bileğimizde mavi bantlarla içerideyiz. Mavi bant, sahnenin sağındaki basın ve davetli bölümüne girebilmek için. Ön taraf dolu, arkalar tenha. Kıyafetlerde ve saçlarda siyah hakim (nerede benim sarışın ablalarııım? Valla yerimi yadırgarım). Davetli bölümünde kimler var? Sesiyle tüyleri diken diken eden kadın Şebnem Ferah, 'şirket mirket anlamayan' Mor ve Ötesi-Harun, Burcu Güneş, yanındaki Türk arkadaşıyla neden İngilizce konuştuğu anlaşılamayan (!) Pelin Batu. Çok şükür Teoman da elinde sigarasıyla giriş yaptı, ünlü tayfası bu kadardı... Saat dokuz oldu sahne boş. Dokuz buçuk; boş. On; hâlâ boş. Guns N' Roses yok, seyircide merak çok! Dedikodu gırla; yok Axl uçağı kaçırmış, yok organizasyonda problem varmış çıkmayacaklarmış. Bekle babam bekle... Meğer kuliste Brezilyalı bir güzelle kırıştırmaktaymış! (Terbiyesiz...)
DRACULA SLASH! Allah sizi inandırsın tam iki saat dikildik. Hıncalım'ın geç başlayan konserdeki zarar hesabı vardı neydi ya? Hah! Kişi sayısı çarpı bekleme süresiydi. Yani beş bin çarpı, yüz yirmi. Çarpın gari... Öyle kayıplardayız yani. Neyse... Biri beni tokatlasın, bu Axl olamaz! Bodyci kılıklı bir şey oldu. Adam Axl değil, '24' dizisindeki Kiefer Sutherland mübarek. Sonra yeni gitaristi Slash olacağım derken Dracula'ya dönmüş, o diz altı kırmızı çoraplar ne yahu? İlk yarım saat bu Axl mı? yoksa kopyası mı tartışması aldı yürüdü. Guns N' Roses, Axl'a rağmen fevkaladenin fevkinde amatördü. Meraklısını kesmedi. Bu arada 'After Party' fısıltıları başladı. İstanbul ahalisi Guns N' Roses'ın konser sonrası parti vereceğini duymuş, kudurmuş! Organizatörlere günlerdir 'Allah rızası için bana bir after party davetiyesi' telefonları yağıyormuş. Yüzlerce dolar teklif edenler, günde on kere arayanlar, neler neler? Dediler, parti yeri konserde açıklanacak ve çok gizli. Bir görevli kulağıma eğildi 'Sortie' dedi. Ben 'aman kimseye çaktırmayayım' derken ne göreyim; önüm arkam sağım solum herkes birbirine "Sortie'de buluşuyoruz" diyor. Konser biter, hemen Sortie'ye. Supperclub kapatılmış, kapıya bodyguardlar dayanmış, beyaz bilekliği olmayan giremiyor. Bilekliğimizi edindik, daldık içeri. Oooo! Mini elbiseli, bol dekolteli, saçlarını sağdan sola savuran sosyetik kadınlar hazır ve nazır. Hani özel partiydi? İstanbul'da kim varsa orada, tahminim gelmeyenler de Bodrum'da... Saat bir buçuk gibi grup geldi. Dracula gitarcı Robin turuncu şalıyla bizi ısırır mı acaba? Yine de dayanamadım; dün gece hiç tanımadığım bir erkeğe sırf Slash'e benziyor diye usulca sokulup 'merhaba' dedim.
AAA! BURCU BAYILDI Öyle bir sarıldı ki; kemiklerim kırılacak sandım! Bu arada grubu gören ablalarda da adamlara sokulmalar, seksi danslar falan... Aaa başımıza gelenler! Yanımda dikilen manken Burcu Çağrı pat diye bayılmaz mı? İki adam karga tulumba götürdü! E kızım, bu kadar da içilir mi? Amaan Axl da yok. Valla "Ben bu kadar nikah memurunu beklemem, üçte kaçarım" dedim. Sonra öğrendim; Axl sabaha karşı dört buçukta taksiyle teşrif etmiş. Türk mankenlerini görmek istemiş. Bütün gece en bakkalından hip-hop çaldırmış, hip-hop dansları yapmış (Oh my God!), Deniz Akkaya'yla kaynatmış. Grup, suşi yemiş, 25 şişe şampanya içmiş... Axl, Deniz Akkaya ile Sortie'den ayrılıp, Ortaköy Radisson SAS Oteli'nin orada inmiş... Gerisi Allah kerimmiş...
|