|
|
|
|
Şarkılarımın hiçbiri basit değil!
'Tek Taşımı Kendim Aldım' albümüyle hayranlarını hop oturtup, hop kaldıran Nil Karaibrahimgil: Şarkılarımı satsın diye yazmıyorum. Hepsinin içinde ciddi bir felsefe ve acı var. Hepsi yaşadıklarımla ilgili şarkılar!.
aklaşık on yıldır yaptığı her şarkı dillere pelesenk olan, imzasını attığı reklam müzikleri slogan haline gelen 'özgür kız' Nil Karaibrahimgil; 'Tek Taşımı Kendim Aldım' adlı yeni albümüyle yaza damgasını vurdu. 'Rolling Stone' dergisinin temmuz sayısına röportaj veren Nil; hayata ve müziğe yaklaşımını Alper Bahçekapılı'ya anlattı.
'SIKIŞMIŞ GİBİ HİSSEDİYORUM' * Şarkılarımın hiçbiri basit değil. Hepsinin altında ciddi bir felsefe ve acı var. Mesela 'Kek' şarkısının 'üç yumurta kırdım' sözleriyle başlaması o şarkıyı komik yapmıyor. Ben hayatımda çektiğim acılardan dolayı kendime böyle bir refleks geliştirdim. Her şey benim yaşadıklarımla ilgili!
* Reklam müziklerinden kazandığım parayı, kendimi ve müziğimi finanse etmek için kullanıyorum. Böylece albümüm kaç satar kaygısına hiç düşmüyorum. Eğer şarkı sözlerimi yazarken 'satsın', 'şunlara hitap etsin' diye düşünerek yazsaydım bence başarısızlığa uğrardım. Böyle yapan herkes başarısızlığa uğruyor zaten!
* Birkaç yıldır içimden hiç şarkı yazmak gelmedi. Ben de aşık oluyorum, kıskançlıklar yaşıyorum, ağlıyorum, kızıyorum, insanları kırıyorum. Ama hayatımda genel olarak majör bir hayal kırıklığı yaşamadım.
* Malzeme olarak kendimi kullandığım bir iş yapıyorum. İnsanlar benim ne yaptığıma dikkat ediyor. Hiç içki içmiyor olmama rağmen bir gün gazetede 'Nil zil zurna sarhoştu ve arıza çıkardı' diye bir şey görmek istemiyorum. Kendimi bazen sıkışmış gibi hissediyorum.
'YALNIZLIK CANIMI YAKTI' * Son iki yılda canımı asıl yakan şey yalnızlıktı! Keçi gibi tırmanıyorsun dağın tepesine; zirveye ulaştığında ise kimse olmuyor yanında. Kimseye güvenemiyorsun. Ben bazen bunu çok fazla hissediyorum. Kendi dünyamda takılıyorum ben. 'Nil'in Dünyası' işte!
* Etrafımda insanlar varmış gibi gözüküyor ama özellikle yaptığım şeyde kendimi çok yalnız hissediyorum. Bir keresinde Mazhar Alanson bana 'İşte bu kadar. Şarkı yapacaksın, albüm yapacaksın, turneye çıkacaksın ve sonra gene aynı şey olacak. Bu bir döngü' demişti. Gerçekten de öyle...
* Ben şarkıların bir matematik formülü ile yapılabileceğine inanmıyorum ama popüler müzik aracılığıyla bir mesaj da vermeye çalışıyorum. Büyük şehirlerde değil ama genelde kadının günlük hayatta rol oynamadığı bir ülkede yaşıyoruz. Ben bu ülkede bir özgürlük mesajı vermeye çalışıyorum.
* 'Pırlanta' bir sembol... Bir erkeğe ekonomik anlamda bağımlı olmamakla ilgili bu sembol... Şimdi benim tasarladığım bir tek taş satışa sunulacak. Elde edilen gelirle de öğrenimini bitiremeyen kız çocuklarına yardım edilecek.
* Geçen sene Duman'la turneye çıkmıştık. Onlarla takılabilmem mümkün değil aslında. Kimyalarımız farklı... Ne bileyim; eğer onlar keçeyse ben daha parıltılı, ışıldayan bir şeyim... Onlar çok sakin, ben çok heyecanlıyım. Benim bana uyan insanlara ihtiyacım var.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|