SABAH - 08/07/2006 - 'Tramvay'ın rötarı yönetmene yaradı

Şu an 8 Temmuz 2006 - Cumartesi tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

	Dünya Kupası

	Son Dakika

	News in English

	Yazarlar

	Günün İçinden

	Ekonomi

	Gündem

	Siyaset

	Dünya

	Spor

	Hava Durumu

	Sarı Sayfalar

	Ana Sayfa

	Dosyalar

	Teknoloji

	Emlak

	Otomobil

	Detaylı Arama

	Arşiv

	Etkinlikler

	» Günaydın

	Televizyon

	Astroloji

	Magazin

	Sağlık

	Kültür Sanat

	Turizm Rehberi

	Cuma

	Cumartesi

	Pazar Sabah

	İşte İnsan

	Sinema

	20. YILA ÖZEL

	Çizerler

Google Arama

	'Tramvay'ın rötarı yönetmene yaradı
	Kendimi Olgun'un gözlerinde gördüm

'Tramvay'ın rötarı yönetmene yaradı

Vizyona girmek için 4 yıl bekleyen 'Tramvay' filminden evlilikle biten bir aşk doğdu. Yönetmen Olgun Arun ile sanat yönetmeni Nazlı Çetinok; bekar bindikleri 'Tramvay'dan evli olarak indi!.

Şair Özdemir Asaf'ın reklam ve klip yönetmeni oğlu Olgun Arun'un ilk filmi 'Tramvay', çekimleri bittikten 4 yıl sonra, bu ay sonunda gösterime girecek. Filmin izleyiciyle buluşmasının gecikmediği görüşünü savunan Arun; son 4 yılın kendisi için çok verimli ve mutlu geçtiğini söylüyor. 'Tramvay'ı çekerken filmin sanat yönetmeni Nazlı Çetinok ile birbirlerine aşık olan ve iki ay önce evlenen Olgun Arun "Tramvay bizim için unutulmayacak bir deneyim oldu" diyor.

'ÇETİN'İN HEDİYESİDİR'

Yapımcı Sinan Çetin'in yapım haklarını Olgun Arun'a devrettiği film; ses problemleri yüzünden geçtiğimiz yıl Antalya Altın Portakal Film Festivali'nden geri çekilmişti. Yönetmen Olgun Arun'la 'Tramvay'ın oluşum sürecini ve evlilikte noktalanan aşkını konuştuk...

* Sinan Çetin 'Tramvay'ın haklarını neden size devretti? Bunu Sinan Çetin'e sormak lazım. Ben kendisini kasım ayından beri görmedim. Bu filmi bana vermesi onun insiyatifinde olan hoş bir girişimdir. Onun bir hediyesidir...

* Sinan Çetin'in yapımcılığında olan ve gösterime giremeyen filmlerden bahsedilir hep. Siz de ilk filminizin seyirciyle buluşamayacağı korkusuna kapıldınız mı? Benim hiç öyle bir korkum olmaz.

Ben o Plato'yu çok iyi bilirim. Öyle tozlu rafları falan da yoktur; pırıl pırıl bir yerdir. Orada üzerinde çalışılan her film zamanı geldiğinde seyirciyle mutlaka buluşacak. Ben bizim filmde bir gecikme görmüyorum.

'20 KOPYA ÇIKACAK'

* İzleyenler 'Tramvay'da neler bulacak? Bu filmi izleyenler; sevgi eksikliğinin aslında ne kadar ileri boyuta geldiğini fark edecek. İlk etapta 20 kopyayla gireceğiz; sonra artırabiliriz. İzleyicinin verdiği paranın karşılığını alacağını hissediyorum.

* 'Tramvay'ın yolculuğu nasıl başladı? Bundan 4 yıl önce ben bir film çekmek üzere Plato Film'den davet aldım. Sonra oradaki filmlerden biri olan 'Tramvay'ı seçtik ve üzerinde çalışmaya başladık. İzzet Çalışlar'ın yazdığı ödüllü bir senaryoydu. 6 ay çalışıp casting yaptıktan sonra 2 ayda filmi çektik. Çekimi, montajı 1 yıl sürdü. Bu 4 yıl uzun gibi olsa da bizim için aşk dolu cennet yılları diyebileceğimiz bir dönem oldu. Hayatımızın en güzel 4 yılı bu filmle geçti.

* Filmi yapımcısı siz değildiniz ama çekerken parasal problem yaşadınız mı? Para hiçbir zaman sorun olmadı çünkü; para

olmayınca sorun da olmuyor! Biz orada bağımsız sinema örneği verdik. Parayla değil gönül bağlarıyla, sinema sevgisine sahip insanlarla yaptık biz bu filmi. Tüm oyuncularımız iki ay boyunca, sabahtan akşama kadar bizimle oldu. Bir Türk filminin mini maliyetle, yabancıya muhtaç olmadan nasıl yapılacağını gösterdik.

'SEVGİYLE ÇALIŞTIK'

* Sinema söz konusu olunca oyuncular fedakarlaşıyor galiba! Bu film herkesin sinema sevgisi ve desteğiyle oldu. Müthiş uyumlu bir ekip kurduk. Sinema aşkıyla ortak bir çalışma yaptık.

* Bu film size neyi öğretti? Bağımsız olmanın ne kadar önemli olduğunu öğretti. Bu film yapımcıyla başlayıp sonra bağımsız olan tek Türk filmidir.

* Filmin yapımında en çok nerede zorluklar çıkıyor? O.A: Sinema işi askerliğe benzer. Her dakikanın önemi vardır. Bu şartlarda eğer yönetmen olmak istiyorsan yapımcı da olacaksın, görüntü yönetmeni de, montajcı da... Teknoloji o kadar gelişti ki; küçük bir el kamerasıyla nasıl çekersen çek bir şekilde o film haline geliyor. O yüzden kamerayı ellerine alıp gidip çeksinler hikayelerini...

BÜLENT İPEK - MAGAZİN