|
|
|
|
Beni frikik verirken görmeniz imkansız
atv'nin yeni dizisi 'Evet Benim'de 'Yeşim' karakterini canlandıran Ayça Abana'nın şikayeti var: Oyuncu seçimlerinde kriter; magazinel olmak! Benimse öyle bir reytingim yok. Beni ünlü bir mekanın önünde tokat yerken göremezsiniz.
'Hayat Bilgisi' adlı dizideki 'Bahar Öğretmen' karakteri ile izleyicinin beğenisini kazanan Ayça Abana, artık atv'nin yaz bombası 'Evet Benim'in Yeşim'i olarak ekrana geliyor. Günlük yaşantısında hem Yeşim'in hem de Bahar'ın özelliklerini taşıdığını anlatan güzel oyuncu; şarkıcılık, rehberlik, yazarlık, radyoculuk ve sunuculuk da yapıyor. Müzikal eğitimi aldığını ancak magazinel değeri olmadığı için hiçbir yönetmenin kendisini müzikalde oynatmadığını söyleyen Ayça Abana, "Benim mayolu fotoğraflarımı ya da frikiklerimi herhangi bir yerde göremezsiniz" diyor.
ŞARKI DA SÖYLÜYORUM'
* 'Evet Benim'de oynamak için sizi çeken neydi? Bu projenin beni en çok çeken taraflarından biri; Osman Yağmurdereli'nin benimle çalışmak istemesiydi. Bazı yapımcılar için kriter magazinel olmaktır. Sonuç olarak beni ünlü bir mekanın önünde tokat yerken göremezsiniz; öyle bir reytingim yok. Osman Bey'in bir oyuncunun sanatını baz alıp onunla çalışmak istemesi son derece doğru bir tavırdır.
* Oyunculuğun dışında neler yaparsınız? Dokuz Eylül Üniversitesi Sahne Sanatları ve Oyunculuk Bölümü mezunuyum. Daha sonra aynı okulda öğretim görevlisi olarak çalıştım. Doktora derslerimi bitirdim ve daha sonra İstanbul'a geldim. Bir yandan da tezimi hazırlıyorum. Ayrıca İstanbul'da da çeşitli yerlerde ders veriyorum. Bunun dışında İzmirli iki arkadaşımla beraber bir grubumuz var... 4 yıldır Hilton'da şarkı söylüyoruz. Ama bu yıl ne olur bilmiyoruz.
PARA İÇİNDİ HOBİYE DÖNÜŞTÜ'
* Hangi tarzda şarkı söylüyorsunuz? Caz söylüyoruz. Para kazanmak için başladığımız iş, şimdi hobi olarak devam ediyor. Grubun solistiyim. Targan Berktüre, Alp Erkin Çakmak isimli iki arkadaşımla çalışıyorum. İkisi de çok yetenekli. Ama onlar da popolarını ve göğüslerini göstermedikleri için şu anda meşhur değiller. Kendi işlerini yapan, son derece üretken insanlarız. Bacağımızı göstermeden bir yerlere geleceğiz. Okulda müzikal oyuncusu olarak eğitim aldım ama magazinel değerim olmadığı için hiçbir yönetmen beni müzikalde oynatmadı.
* Bu konuda dertlisiniz galiba... Magazinel değeri olmak, artık yapımcılar için çok önemli bir kriter. Bu onların uzmanlığı için doğru bir şey. Ama bizim için değil! 'İyi bir rol kapmak için bacağımızı mı göstermemiz gerekiyor?' sözü gerçek oyuncular için slogan oldu.
* Sizce kimler gerçek oyuncu? Ben İstanbul'a geldiğimden beri görüyorum. Bu şehrin yüzde 99'u oyuncu. Baktığınız zaman herkes oyunculuk yapıyor. Burada suç kimin? Suç tamamıyle manken kızlarımızın, manav abilerimizin değil. Onların da yapacağı oyunlar ve tiyatrolar var. Herhangi şiir yazan bir insanla Can Yücel arasında dağlar kadar fark vardır. Bu bize toplumla paylaşılan sanatla bireyin kendisi için yaptığı sanatı birbirinden ayırmak gerektiğini gösteriyor.
'REHBERLİK YAPIYORUM'
* Oyunculuk ve müzisyenliğin dışında başka bir şeyler yapıyor musunuz? Çocuk oyunları yazıyorum ve çocuk tiyatrosuyla ilgileniyorum. Devlet Tiyatroları'nda bu sezon da bir oyunda reji asistanlığı yaptım. 'Yıldız Tarihi', 'Aksi İhtiyar', 'Müzikli Kent' olmak üzeri üç tane çocuk oyunu kitabım var. Bunlar çok iyi satış rakamlarına ulaştı. Çünkü çocukların bu konuda açlıkları var. Hoşlarına giden bir şey olduğunda yalayıp yutuyorlar. İnanılmaz haz veren bir iş. Bütün bunların dışında İtalya'ya yapılan gezilerde Rönesans sanatını çok iyi bildiğim için yardımcı rehberlik yapıyorum. İtalyan şehirlerini ve İtalyan tiyatrosunu anlatıyorum. Çok güzel bir iş benim için. Sevdiğim bir yer ve sevdiğim bir konu. Zaten bir süre İtalya'da kalıp sanatlı komedya öğrenmek istiyorum. Radyoculuk geçmişim de var.
MUSTAFA KIZIL - MAGAZİN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|