  |
|
Yaşlanmak çok yakında tarihe karışacak
Nüfus cüzdanımız yıllarla eskidikçe, bedenimizin de eskiyeceği görüşü, modern tıptaki baş döndürücü gelişmelerle birlikte giderek geçerliliğini yitiriyor. Gelişmeler bu hızla devam ederse etrafımızda dolaşan 60'lık delikanlılar ve 50'lik genç kızlar sayesinde geride bırakılan yıllar, takvim üzerinde kalan sayılardan ibaret olacak... Çok hızlı yaşlandığınızı mı düşünüyorsunuz? Belki de aile geçmişinize bakıp, 'benim babam da çok çabuk çöktü, ona benzemişim' gibi sözler sarf ediyorsunuz. Ancak, çoğu insanın, davranışları ve yaşam tarzı, seçimleri, sağlık durumunu genlerinden daha fazla etkiliyor. Son yıllardaki çalışmalar, genlerimizin, uzun bir ömre sahip olmamız konusunda sadece yüzde 30 etkisi olduğunu göstermektedir. Yaşlanmanın vücudumuzdaki anlamı nedir? 25 yaşından itibaren egzersizle onarılmadığı ve aktif tutulmadığı zaman; hafıza ve dikkat azalmaya başlıyor. Hücreler arası bağlar sağlam kalsa da, her gün 50 bin beyin hücresi ölüyor. Saç kıllarının kök sayısı, 20 yaşından itibaren azalıyor. Saçlar daha yavaş uzuyor, pigment yapımı azaldığından, rengi zamanla grileşiyor. 30 yaşında 15 bin hertz'lik sesler duyulabilirken, 70 yaşında 5 bin hertz ancak duyulabiliyor. 50 yaşında gazete okurken güçlük çekiliyor. Gece görüş yeteneği azalıyor. Deri kuruyor, yağ bezlerinin üretimi düşüyor, bağ dokusu su tutamaz olup çizgiler oluşuyor. Sigara ve yüksek kolesterolün de etkisiyle damar tıkanıklıkları ve kalp sorunları baş gösteriyor. Akciğerlerin kapasiteleri 40 yaşından itibaren eksilmeye başlayıp 70 yaşına gelindiğinde yarıya iniyor. Kadınlık hormonları düşerek, 35-55 yaş arasında aktivitelerini sonlandırıyorlar. Erkeklerde ise 45 yaşından sonra her yıl testosteron düzeyi yılda yüzde 1 eksiliyor. Kemikler, 40 yaşından itibaren yoğunluklarını yitirip, toplam ağırlıklarının yüzde 15'ini kaybediyorlar. 30 yaşından sonra fizik aktivite olmadığı takdirde kas ağırlığı her yıl 3 kilogram eksiliyor. Yağ dokusu ise ikiye katlanıyor. Bu yağlanma artışı mutlaka fizik aktivite ve beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesiyle aşılması gereken bir durum oluşturuyor. Yapılacak çok şey var! İlk bakışta içinizi karartan bu tablo aslında göründüğü kadar korkutucu değil. Çünkü artık hepimiz biliyoruz ki, kronolojik yaşımızın etkileri kendimize iyi bakarsak azaltılabilir. Ve bugün tıp, organizmada meydana gelen hasarları onarmak için epey yol kat etti. Yeter ki, tıbbi tetkiklerle, bilimsel verilerle ortaya konan organizmanızın ihtiyaçlarını verin! Çünkü 70 milyar hücrenizin hayati ihtiyaçları bulunuyor. Örneğin proteinler; kemikler, eklemler, enzimler ve hormonlar, kan, kaslar, hepsi proteinlerden oluşuyor. Tek başına bağışıklık sistemi dahi 1,5 kg saf proteinden meydana geliyor. Beslenmemizin en değerli üyesi, çünkü hormon üretebilmek, bağışıklık sistemini ayakta tutabilmek, kas yapımı, hücre tamiri, hep proteinler sayesinde mümkün. Eğer kanda protein seviyesi normalse kendinizi iyi ve aktif hissedersiniz. Düşükse yorgunluk, keyifsizlik, bitkinlik duyarsınız. Bunun gibi, bugünkü mineral bar bölümünde ele aldığımız magnezyum da organizmamız için çok önemlidir. Kanınızda olması gereken düzeyde bulunan magnezyum size, yelkenleri rüzgarla dolu bir gemi hissi verecektir. Aksi halde, yorgun, bitkin, keyifsiz ve moralsiz olunur. Migren krizlerini, kulak çınlamasını ve kas kramplarını önlemede bu mineralin ayrı bir yeri vardır. Sağlıklı ve bilinçli bir beslenme, egzersiz, daha az stres, temiz hava, daha genç görünmenin hiç de karmaşık olmayan formülünü oluşturmaktadır: Renkli meyve ve sebzeler, bütün tahıl ürünleri, doymamış yağlardan zengin besin maddeleri, balık, yağsız et, az yağlı süt ürünleri, ve su. Besleyici, zengin bir diyet, güçlü ve sağlıklı bir bedene sahip olmanız için gereken lif, protein ve vitaminler içerir. Meyve ve sebzelerin renklerinin açık ya da koyu olması, daha fazla antioksidan içerdiğini gösterir ki bu da bedeninizin yaşlanmasına neden olan oksidatif stresi azaltır. Bu şekilde, yaşam tarzındaki olumlu değişikler konusunda kararlı ve azimli bir insanın beden yaşı, kronolojik yaşının aksine çok daha genç olacaktır.
|
