Kara bulutların finansal piyasaların üzerine çöktüğü 1.5 aylık dönem geride kaldı. Toparlanmada iç ve dış koşullar etkili oldu. Bugün açıklanacak enflasyon testinin aşılması ve yeni dış şokların gelmemesi halinde piyasalardaki dalgalanma yaz tatiline girebilir.
Finansal piyasalar tam 1.5 ay kara bulutların altında kaldı. 3 Mayıs'ta açıklanan nisan enflasyonu ile atmosferde zaten başlamış olan kararma iyice koyulaştı. Üzerine 10 Mayıs'taki FED'in faiz artırımı eklendi. 17 Mayıs'ta Danıştay'a yapılan saldırı Türkiye'yi gerdi. 2 Haziran'da açıklanan mayıs enflasyonu da herkesi şaşırtarak bütün beklentilerden yüksek çıktı. Merkez Bankası haziranda iki olağanüstü toplantıyla faizleri 4 puan artırdı. Yetmedi doğrudan ve ihaleler yoluyla döviz satmaya ve piyasaladaki fazla likiditeyi çekmeye başladı. Sonuçta
dışarısının da durulmasıyla son haftada kara bulutlar dağılmaya başladı.
* Dalgalanmanın boyutu - Bitişikte 2-n Mart tarihlerinde piyasalar doruk noktasına çıktıktan ve ardından gelen satışlarla 26 Haziran'da dip veya en kötü gününü yaşandıktan sonra iyileşme sürecine girildiğini gösteren bir tablo var.
* Hazine faizlerinde 10 puanlık kötüleşmeyi son bir haftada 2.2 puanlık iyileşme izledi. * 2030 vadeli eurobondun değeri yüzde 18 düştükten sonra yüzde 4.9 arttı. * Dolar, YTL karşısında yüzde 36.2 değer kazandıktan sonra yüzde 11.1 düştü. * Euronun yükselişi yüzde 37.7 ve düşüşü yüzde 6. Bir dolar ve bir eurodan oluşan döviz sepetinin artışı yüzde 37 ve düşüşü yüzde 8.3 düzeyinde. * İMKB-100 Endeksi'nin düşüşü yüzde 34.4, son haftalık çıkışı yüzde 12.1. Dolar bazlı İMKB Endeksi yüzde 49.9 düşerken son haftada yüzde 21.6 arttı.
* Dalgalanma tatili- Son bir haftada özellikle Merkez Bankası'nın bütün silahlarını ortaya sürmesiyle ve dış atmosferin kısmen düzelmesiyle meydana çıkan iyileşmenin sürme ihtimali var. Özellikle de 1.5 aylık kötüleşme, satış ve kâr realizasyonlarının ardından. Dış koşullarda kalıcı bir düzelme beklenmiyor. Zorluklar yıl sonuna kadar sürecek. Türkiye'de ise siyasi risklerlerde herhangi bir azalma yok. Sadece Meclis'in tatile girmesi ve genelde tatil mevsiminin sakinleştirici etkisi görülebilir. Yerli ya da yabancı yatırımcı olsun, mayıs ve haziran aylarında önümüzdeki süreci dikkate alarak satışlarını yapmış olmaları veya büyük ölçüde tamamlamış olmaları gerekir. Yani yaz aylarında ekstra bir küresel kötüleşme olmazsa, yeni bir şok dalgası gelmezse, geride bıraktığımız haftaların güçlü satışları olmayabilir. Tatille birlikte büyük ölçekteki finansal dalgalanmalar da tatile girmiş olabilir.
* İstanbul'dan gelen işaret - Bunun için atlanacak ilk eşik bugün açıklanacak enflasyon verisi. Piyasa beklentisi yüzde 1.5 dolayında. Bu geçen seneki yüzde 0.10'a göre 14 katlık bir artış demek. Ancak İstanbul Ticaret Odası'nın İstanbul için açıkladığı tüketici fiyatı yüzde 0.10 gibi çok sınırlı artışı işaret etti. İTO verisi en azından korkulduğu gibi bir rakamla karşılaşma ihtimalini azaltıyor. Ayrıca haziran ayındaki kur artışının nerede duracağının belli olmaması da, fiyat ayarlaması yapmayı güçleştirmişti. Şimdi kurun 1.60 civarında istikrar kazanması halinde zamlar daha yaygın biçimde devreye girebilir. Bu da fiyat artışlarının yükünü temmuza kaydırabilir.
* Şaşırtmaya devam - Enflasyon geçen iki ayda olduğu gibi, haziranda da şaşırtmaya devam edebilir. Bu olumlu yönde olabileceği gibi, olumsuz yönde de çıkabilir. Bu ay pozitif yönlü şaşırtma, gelecek ay bir bakarsın negatif yönlü şaşırtmaya dönebilir. Sonuçta haziran enflasyonunda korkulan maydana gelmediği durumda iyimserliğin devamı gelebilir. Ama bu bile, ne kadar bıçak sırtı bir gidiş olduğunu ortaya koyuyor. Eğer sonbahar dönemi ve daha sonrasının risklerini azaltıcı hamleler gelmezse yaz mevsiminde olası iyileşmeler kâr satışları ile karşılaşabilir. En azından bu yaz için tetikte olmak, tatilde olmaktan daha iyi sonuçlar doğurabilir.
* Sonuç-"Ağaç nasılsa meyvesi de ona göredir " Hırvat Atasözü