Kredi kartlarında artan kopyalamalarda 'sorumluluk kimde' sorusunun yanıtı yargıdan geldi. İstanbul 6'ncı Ticaret Mahkemesi, sahte kartla yapılan alışverişlerde sorumluluğun bankada olduğuna karar verdi, Yargıtay da onadı.
Yargı, sahte kredi kartı kullanımında sorumluluğun kime ait olduğu tartışmalarına son verecek karara imza attı. İstanbul 6'ncı Ticaret Mahkemesi, sahte kredi kartıyla yapılan alışverişlerde sorumluluğun bankada olduğuna karar verdi. Ticaret Mahkemesi'nin kararı Yargıtay'da da oybirliğiyle oylandı. Kredi kartı sahteciliği, özellikle internet üzerinden yapılan alışverişlerin artmasıyla yaygınlaştı. Bunun son örneği, basında Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi 'profesör' lakaplı Ahmet Hamdi Güler'in bulunduğu 19 kişilik çetenin 19 bin 600 sahte kredi kartını 'üretmesi'nde yaşandı. Gima müşterilerinden 19 bin 290'ının kartlarının kopyalanması ve bunlardan küçük bir kısmının alışverişlerde kullanılmasının belirlenmesinin ardından bankalar, müşteri ve satışı yapan işyerlerinde, 'sorumluluk kimin?' sorusunun yanıtı aranmaya başlandı. Bu sorunun yanıtı, sorumluluğun bankada olduğuna işaret eden İstanbul 6'ncı Ticaret Mahkemesi'nin Yargıtay'da iki yıldır incelenen kararının onanmasıyla verildi. Mahkeme, bankanınaracı banka olsa da sahteciliğe karşı gerekli önlemi almadığını vurguladığı kararında, sorumluluğun bankada olduğunu şöyle anlattı: "Davalı bankanın, satış bedellerini üye işyerine ödemesi ve kart hamilinin bankasından talep etmesi gerekirdi. Üye işyerinin, kontrol ile ilgili yükümlülüklerini tam olarak yapmadığı kanıtlanamamıştır. Bankanın, satış bedellerini bloke ederek üye işyerine ödememesinde haksız olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır." Ticaret Mahkemesi, vardığı bu sonuca göre, iki telefonun bedeli olan 1 milyar 580 milyon liranın Haliloğulları İletişim'e 2002 yılından beri işletilecek faiziyle ödenmesine karar verdi.
OYBİRLİĞİYLE KARAR Hakkında dava açılan banka, bu kararı temyiz etti. Yargıtay'daki temyiz incelemesi de 2 yıl sürdü ve karar önceki ay çıktı.Yargıtay 11'nci Hukuk Dairesi, yerinde olduğu sonuca vardığı Ticaret Mahkemesi'nin kararını oybirliğiyle oylandı.
aracı banka olsa da sahteciliğe karşı gerekli önlemi almadığını vurguladığı kararında, sorumluluğun bankada olduğunu şöyle anlattı: "Davalı bankanın, satış bedellerini üye işyerine ödemesi ve kart hamilinin bankasından talep etmesi gerekirdi. Üye işyerinin, kontrol ile ilgili yükümlülüklerini tam olarak yapmadığı kanıtlanamamıştır. Bankanın, satış bedellerini bloke ederek üye işyerine ödememesinde haksız olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır." Ticaret Mahkemesi, vardığı bu sonuca göre, iki telefonun bedeli olan 1 milyar 580 milyon liranın Haliloğulları İletişim'e 2002 yılından beri işletilecek faiziyle ödenmesine karar verdi.
