|
|
|
|
|
|
Çağın sorunu obezite artık bir sendrom
Türkiye'de özellikle okul çağındaki çocuklarda görülen obezite, günümüzde tek bir hastalık değil, değişik hastalıkları içinde barındıran bir sendrom olarak kabul ediliyor. Prof. Ziya Mocan aileleri çok geç olmadan acilen önlem almaya çağırıyor: Obezite çocuğun hayatını tehlikeye atan bir hastalıktır. Geç kalmayın...
Dünyada ve Türkiye'de giderek yaygınlaşan obezitenin, artık bir sendrom olduğunu vurgulayan İç hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ziya Mocan, erken dönemde müdahale edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Yeterince önemsenmeyen fazla kiloların, ilerleyen yıllarda değişik hastalıkları içinde barındırarak çocuğun hayatını tehlikeye attığını belirten Prof. Mocan, obezite sendromu ve aşırı kilolu çocuklarda gözlenebilecek hastalıklarla ilgili sorularımızı yanıtladı:
* Obezite sendromu Türk çocuklarında da var mı? Türk toplumunda çocukların kilolu olması hep desteklenmiş ve bu çoğu kez bir sağlık göstergesi olarak kabul edilmiştir. Ancak son yıllarda obezitenin bir hastalık olduğu kabul edilmeye başlandı. ABD ve Avrupa ülkelerinin uzun yıllardır savaşmakta olduğu obezite, ülkemizdeki çocukları da tehdit etmeye başladı. Günümüzde obezitenin tek bir hastalık değil, değişik hastalıkları içinde barındıran bir sendrom olduğu dile getirilmeye başlandı. Aileler; mutlaka vakit kaybetmeden önlem almalı ve çocuğunun ideal kilosunda olup hayatını daha sağlıklı sürdürmesini desteklemeli.
* Gözden kaçan tehlikeler neler? Yağ dokusu tarafından salgılanan leptin hormonuna dikkat çekmek istiyorum. Leptin yükselince yemek yeme azalır. Enerji harcaması artar. Ancak bazı ailelerde leptin hormonu eksikliği vardır. Bu ailelerdeki çocukların obezitesi, doğumdan hemen sonra başlayıp hızlı bir şekilde ilerlemeye devam eder. Bu da önlenemez kilo artışına yol açar. Ayrıca bu çocukların cinsel gelişimleri de azalır. Bunun yanı sıra yağ dokusu önceden sadece bir destek olarak bilinirken günümüzde çeşitli hormonlar salgıladığı belirlendi. Yağ dokusu leptin dışında sitokin, serbest yağ asitleri, tansiyon yüksekliğine yol açan bazı hormonları da salgılar.
* Aileler özellikle nelere dikkat etmeli? Eğer çocuğun kilosu normalden fazla ise ve tansiyonunun yüksekliğinden kaynaklanan huysuz olma, baş ağrılarından sürekli şikayet etme gibi eğilimleri varsa doktordan destek istenmelidir. İnsülin seviyesinin yüksekliği kontrol altına alınmazsa ilerde şeker hastalığının gözlenebileceği de unutulmamalıdır. Açlık zamanlarında hızlı şeker düşüşü, terleme ve çarpıntıları oluyorsa veya acıktığı zaman fenalık hissediyorsa şekerin ilk aşamalarında olup olmadığı araştırılmalı. Böbrek üstü bezinin fazla çalışıp çalışmadığını öğrenmek için kortizon seviyelerine bakın. Karaciğerde yağlanma seviyeleri de incelenmeli. Karaciğer hücrelerinde oluşan harabiyet nedeniyle çocuğunuz gelecekte siroz tehlikesi ile karşı karşıya kalabilir. Tiroit fonksiyonları da gözden geçirilmelidir. Tiroit antikorların yüksek olması daha önce tiroit geçirdiğini veya ileride gizli tiroit yaşayabileceğinin göstergelerindendir.
* Obeziteye zemin açan etmenler nedir? Beslenme biçimi ve beslenme alışkanlığı olarak yüksek kalorili yiyeceklerle beslenen çocuklarda obezite daha kolay gelişmektedir. Yüksek kalorili ve düşük lifli hazır yiyeceklerin yüzde 52 oranında tüketildiği bilinmektedir. Çocukluk obezitesinde çevresel etmenler içinde ailenin beslenme biçimi ve aktivasyon azlığı da yer almaktadır. Uzun süre televizyon izlemek ve televizyon izlerken yüksek kalorili yiyeceklerin tüketilmesi, obeziteyi daha da artırmaktadır. Obezite sıklığının;
* saatten daha fazla televizyon izleyen çocuklarda 1 ya da 1 saatten daha az televizyon izleyen çocuklara göre daha yüksek olarak ortaya çıktığı söylenebilir. Obezite ve psikolojik etmenler arasında bir ilişki olduğu kabul edilmektedir. Anne-baba çocuk arasındaki olumsuz ilişkiler çocuğun ruhsal yapısını etkileyip aşırı yemeye neden olabilmektedir. Obezite ve genetik etmenler üzerinde yapılan araştırmalarda her iki ebeveyn obez ise çocuğun obez olma ihtimali yüzde 80, yalnızca biri obez ise oran yüzde 50, ikisi de obez değilse oran yüzde 9 olarak bulunmuştur.
* Farkında olmadan yarattığımız riskler var mı? Batı stili yaşam tarzı çocukların giderek hareketsizleşmesine, oyundan uzaklaşmasına, televizyon karşısında, video-bilgisayar oyunları oynayarak, kalorisi yüksek, yağ oranı fazla abur cubur besinlerle beslenmelerine zemin hazırlıyor. Bu zeminde obezite ve bağlantılı hastalıkların gelişmesi kolaylaşır. Bilgisayarın da önemli bir tehdit oluşturmaya başladığına dikkat çekmek istiyorum. Ailelerin çocuklarının derslere daha iyi hazırlanmaları ve farklı dünya görüşlerine de açık olabilmesi için aldıkları bilgisayarları; çocukların yüzde 95'i oyun oynayarak kullanıyor. Bilgisayardan bizim anladığımız anlamda faydalanmıyorlar. Çocukların hepsinde bilgisayarda oyun oynama tutkusu var. Ailelerin ilk hedefi çocuklarına değişik alternatifler sunarak oradan uzaklaştırıp hem daha sosyal hem de daha aktif hale getirmek olmalıdır.
* Bilgisayar sosyalleşmesini arttırmaz mı? Dünyadan adeta koparcasına bilgisayar ekranına kilitlenen çocuklar; grup ortamından ve onun getirdiği sosyal olma, yardımlaşma, birliktelikten keyif alma yetilerinide zamanla kaybediyor. Asosyal kişilik haline gelip, derslerinde de başarısı giderek düşüyor.
* Ruhsal yapıları nasıl etkilenir? Obez çocuklar daha hassas olup, içe dönüktürler. Genellikle zeka seviyeleri yüksektir. Kiloları nedeniyle mutsuz olduklarından okulda başarılı olma şansları da çok düşer. Bu nedenle okulunu terk edenler bile var.
* Ülkemizdeki görülme sıklığı nedir? Türkiye'de okul çağındaki çocukların yüzde 30'unda obezite gözlenmektedir. Yurtdışı ile Türkiye'deki obezite oranı artık başa baş gitmektedir. Kronik hastalık olarak kabul edilen obezite; çocuk hastalıkları içerisinde en hızlı artışı göstermiştir. 6-17 yaş grubundaki her 5 çocuktan bir tanesinin kilolu olduğu gerçeği ile karşı karşıyayız. Son 30 yıl içerisinde şişman çocuk miktarı iki misline çıkmıştır. Erkeklerde ergenlik öncesinde, kızlarda ise ergenlik sonrası dönemde artıyor. Son 10-20 yıl içinde obezite sıklığında artış olduğu yabancı uzmanlarca ortaya konuluyor. Bu artışın asıl önemli nedeni olarak da endüstriyel gelişme ile birlikte, fiziksel güce dayalı yaşam tarzından daha pasif yaşam tarzına geçiş ve yoğun kalori içeren besinlerin tüketilmesi olarak gösteriliyor.
* Hangi hastalıklara karşı riskleri artar? Çocuklarda beklenen ortalama kilo; Vücut Kitle İndeksi'nin (VKİ) 18.5 olmasıdır. VKİ'nin 20'den fazla olması obezite tehlikesinin başladığına işaret eder. Vücut ağırlığındaki bu artış çocukların bazılarında hemen, bazılarında ise ilerleyen yaşlarda koroner kalp hastalığı, kolesterol, damar sertliği, hipertansiyon, diyabet, gut, kanser (göğüs, rahim, safra, barsak, prostat), mide rahatsızlıkları (ülser, gastirit), karaciğer yağlanması, nefes darlığı, eklemlerde zorlanma gibi pek çok hastalığa yakalanmasına neden olacaktır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|