|
|
|
|
|
|
Hareketli ol obeziteye yakalanma!
Modern toplumun temel sorunlarından biri haline gelen obezite, en çok çocukları vuruyor. Çocukları obezitenin pençesine düşüren en büyük etken ise hareketsiz yaşam... Dr. Neslihan Güngör, aileleri uyarıyor: Bırakın çocuklarınız hareketli olsun!
Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü Direktörü Dr. Neslihan Güngör, çocuklarda obezite konusunda özellikle ailelere önemli görevler düştüğünü vurguluyor. ABD'deki Pittsburgh Çocuk Hastanesi Endokrinoloji ve Diyabet Bölümü'nde üst ihtisas ve öğretim üyeliği yaptığı dönemlerde özellikle çocuklukta obezite ve Tip 2 diyabet konusunda klinik araştırmalar yaparak dünya literatürüne katkıda bulunan Dr. Güngör, Türkiye'deki obezite sorunuyla ilgili sorularımızı yanıtladı:
* Çocuğun obez olduğunu nasıl anlarım? Aşırı kiloluluk ve şişmanlık terimleri; kişinin boyu için sağlıklı kabul edilen düzeyin üzerindeki vücut ağırlığı olarak tanımlanıyor. Bu iki terim sınıflandırıldığında ise aşırı kiloluluk, normal vücut ağırlığı ile obezite arasında bir geçiş evresi olarak tanımlanıyor. Yaş ve cinse göre hazırlanmış büyüme kartlarında vücut kütle indeksi yüzde 95 ve üzerinde olan çocuklar 'obez' olarak tanımlanıyor. Vücut kütle indeksi değeri, kilogram cinsinden vücut ağırlığının metre cinsinden boyun karesine bölünmesiyle hesaplanıyor.
* Çocuklar neden kilo alıyor? Çocuklarımızın yürüme ve fiziksel aktivite zamanları çok kısıtlandı. Öte yandan çocuklar artık bol kalorili yiyeceklere daha kolay ulaşabiliyor. Eskiden yetersiz beslenmenin yarattığı sorunların yerini bugün toplumun pek çok kesimlerinde aşırı beslenmeye bağlı tüketim artışıyla birlikte aşırı kiloluluk aldı. Asıl problem, alınan enerji miktarının sarf edilen enerji miktarınından çok daha fazla olması. Vücuttaki bu artı enerji dengesi kompleks şekerlerin ve en fazla da yağın depolanmasıyla sonuçlanıyor. Bu da çocuğa aşırı kilo olarak yansıyor. Özellikle son on yıl içinde yetişkin çocuklara bakıldığında bu hareketsizliğin çok daha somut olarak farkına varabilirsiniz.
* Ben obezsem, çocuğum da bu riski taşıyor mu? Yapılan bazı çalışmalar, kilolu anne ve babaların çocuklarının da fazla kilolu olma ihtimalinin yüksek olduğunu göstermiş. Ancak obezitede genetik faktörlerin varlığı bilinse de, sorun çok etkenli bir problem olarak görülüyor. Anne ve babası obez olan çocuklarda, yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıkları da bu yönde gelişeceği için tüm ailenin beslenmesiyle birlikte yaşam tarzı üzerinde değişiklik yapması gerekiyor. Bu kapsamda fiziksel aktivite olmazsa olmazların arasında bulunuyor.
* Düşük kilolu doğsa bile aynı risk var mı? Araştırmalar; düşük doğum ağırlığı ile doğan bebeklerde erişkin yaşlara geldiğinde diyabet ve kan yağ bozukluklarının sıklıkla tespit edildiğini gösteriyor. Annesinde diyabet olan çocukların da adolesan yaşta diyabet ve obezite açısından çok daha riskli olduğu bir gerçek.
* Obezite, şekeri tetikler mi? Aşırı kiloluluk ve obezite şeker metabolizması üzerinde olumsuz etki yaratıyor. Pankreasta insülin yapılmasına karşın, organ ve dokularda insülinin etkisini gösterememesi insülin rezistansı oluştuğu anlamına geliyor. Çok büyük oranda obezite ile bağlantılı olan insülin direncine bağlı olarak da Tip 2 diyabet gelişebiliyor. Tip 2 diyabet (insüline bağımlı olmayan diyabet), 80'lerin başına kadar sadece erişkinlerde görülen bir hastalık olarak bilinirdi. 1980'li yıllardan sonra çocuklardaki şişmanlık sorununun çığ gibi büyümesiyle birlikte; çocukluk çağı Tip 2 diyabet vakalarında da ciddi oranda artış görüldü. En sık ergenlik çağında ve özellikle de 13-15 yaş grubundaki çocuklarda görülen Tip 2 diyabetin risk faktörleri; şişmanlık, ailede Tip 2 diyabet öyküsünün olması, annede gebelik sırasında diyabet görülmüş olması, az egzersiz yapılan ya da hiç yapılmayan bir yaşam tarzı, belli etnik gruplar, insülin direnci ve polikistik over sendromu risk faktörleri arasında yer alıyor.
* Obezite başka hastalıkların da habercisi olabilir mi? Çocuklarda obezite nadiren bazı hormonal sorunlar ve başka hastalıkların ön belirtisi olarak ortaya çıkabiliyor. Böyle bir şüphe duyulduğunda ona yönelik çeşitli laboratuvar testlerinin planlanması gerekiyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|