|
'Köylüleri dinlemedim'
|
|
Uşak'ın Güre Köyü'ndeki İkiztepe höyüğünden çıkarılan Karun Hazineleri'ne eli değenin başı beladan kurtulmaz diye bir inanç var. Uşak Müze Müdürü Kâzım Akbıyıkoğlu, "Bu eserlerin getirilmesi için 10 yıl mücadele ettim. Eserleri ABD'den teslim alan benim. Köylüler, 'Müdürüm Karun'un laneti sizi de tutar' derdi de inanmazdım. Ama doğru çıktı," diyerek hazinenin lanetini vurguluyor. Hazineye ilk ulaşan 'Kör Osman' lakaplı Osman Ünsal'dır. Kaçak kazıyı anlatırken, "Yedi arkadaş yapmıştık. Altısı 60'ına gelmeden öldü; benim gözlerim kör oldu. Cahillik ettik, güzelim eserleri 19 bin liraya verdik," diyecektir. Güreli Durmuş Ersoy, 125 parça eser saklar. Hapiste yatar, çıkar; sonraları çok zengin olur. Fakat, felç geçirip acılar içinde kıvranarak ölecektir. Ölmeden önce vücudunun çürüdüğünü söylerler. Hazineyi soyanlardan biri de yine Güre Köyü'nden 'Ordulu Mustafa'dır. Onun da tek oğlu intihar eder. Eşinden ayrıldıktan sonra kayıplara karışır. Soygunculardan Demirci Osman'ın aklı gidip gelir; kimseyle görüşmez. Kendi kendine "Bir yerde 40 deve yükü altın var, altının yerini biliyorum," diye konuşur.
|