|
|
|
|
|
|
Çocuklara özel bölüm var
Yemeğin sonunda yediğimiz nefis katmerin ardından ancak bol köpüklü bir Türk kahvesi içilebilirdi. Ben bununla da yetinmeyip mırra kahvesi içtim. Tavacı Recep'ten akıllanmış olduğum için fincanı geri verirken bu kez hata yapmadım. Yemekten sonra Sahan'ın bir başka özelliğini fark ettim. Burada geniş bir çocuk odası var. İçeride de kalabalığın durumuna göre yeterli sayıda pedagog. Çocuklar burada anne-babalarından bağımsız olarak yemeklerini ısmarlıyor, ya kendi başlarına ya da yardımla yiyor, oyun oynuyorlar. Dolayısıyla kalabalık kebapçılarda genelde görülen, ortalıkta çocukların koşuşturması burada yok. Anne-babalar da rahatça yemeklerini yiyor. Restorandan çıkıp arabamızı kapıya getirttiğimizde hoş bir sürprizle karşılaştık. Aracımız, biz yemek yerken yıkanmıştı. Gerçi 700 kişilik bir mekânda butik bir kebapçıdaki kaliteye ulaşılabilmesinin sırrını çözemedim. Ama ıssız bir yerde açılan bu kadar büyük bir dükkânın tutulmasının ipuçlarını hafta içi bir öğlen yemeği sırasında bile hissetmemek mümkün değildi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|