|
|
'Avrupa'da Türkler' artık korkutmuyor
"Türkler geliyor" denildiğinde artık dehşete kapılmıyorlar. Türkiye'yi Avrupalı algılayan İtalya'nın Friuli- Venezia-Giulia Bölgesi 2006'yı Türkiye yılı ilan etti. Türk akıncılara karşı inşa edilen Palmanova, şimdi 'Avrupa'da Türkler' projesine ev sahipliği yapıyor.
'Türkler geliyor!' Bu cümle yıllar yılı, pek çok Avrupalı gibi belki 'onların' da kanını donduruyordu!.. Gelgelelim bugün 'onlar', "Türkler geliyor!" dediğinizde çevrelerine kalın duvarlar örmekten binlerce kilometre uzaktalar... Hatta 'onlar', Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğini desteklemek için kolları sıvamış, 'Avrupa'da Türkler'e ev sahipliği yapıyorlar... 2006 yılını Türkiye yılı ilan eden İtalya'nın 20 özerk bölgesinden biri olan Friuli Venezia Giulia özerk bölgesi ve 'Avrupa'da Türkler' girişimine değinmek istiyorum. Bir zamanlar, Friuli'nin doğu sınırlarını Türk akınlarına karşı savunmak amacıyla 16. yüzyılda inşa edilen Palmanova, burada düzenlenecek olan 3 sergi ile 28 Haziran- 22 Ekim tarihleri arasında 'Avrupa'da Türkler' projesine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Tüm bunların ışığında sizlere, ülkemizde bugüne dek pek dillendirilmeyen saklı kalmış bir İtalya masalından, Friuli- Venezia-Giulia bölgesinden söz etmek istiyorum.
Palmanova: Adını İnebahtı Savaşı'ndan alan kent Palmanova'da ilk göze çarpan, tarihi bir binanın dokusuna nüfus etmiş olan 'Il tempo e'sapore', kısaca 'Zaman tattır' ifadesi... Türk akınlarına karşı korunmak amacıyla Venedik Cumhuriyeti tarafından 1593 yılında inşa edilen bu kentin 21. yüzyılda 'Avrupa'da Türkler' sergisinin merkezi olması 'değişimin' ya da 'zamanın' tadını işaret etmiyor mu?.. Askeri amaçla kurulan şehrin adı, biz Türkler'e karşı kazanılan İnebahtı Deniz Savaşı anısına verilmiş...Toplam 7 etkinlikten oluşacak olan 'Avrupa'da Türkler' girişimi çerçevesinde, Palmanova'da üç sergi sanatseverlerin ilgisine sunulacak. Sergilenecek malzemeler; Topkapı, Hermitage, Louvre, British Museum ve Berlin gibi müzelerinden sağlanıyor. Eserlerin, 17 milyon 800 bir Euro'ya sigortalandığı belirtiliyor.
Trieste: James Joyce'a Ulysses'i yazma ilhamı veren şehir Trieste denilince, pırıl pırıl bir deniz akla geliyor... Yemyeşil bir doğa... Heykellerle bezeli görkemli bir tarihi doku... James Joyce'a, 'Ulysses' ilhamı veren geleneksel kafeler ve sokaklara yayılan mis gibi kahve kokusu... Trieste, 1954 yılında kesin olarak İtalya'ya katılıncaya kadar Avusturya Macaristan İmparatorluğu'ndan İtalyan Krallığı'nın yönetimine, faşizmden nazizme, Yugoslav egemenliğinden İngiltere- Amerika'nın egemenliğine savrulup durmuş... Karayoluyla, Slovenya'ya 15 dakika, Hırvatistan'a yarım saat, Avusturya'ya ve Venedik'e 1 buçuk saat, Viyana'ya 5 saat uzaklıktaki Trieste, etnik kimlik itibariyle tam bir mozaik sunuyor. Örnek mi?.. İtalya'nın ünlü kahve üreticilerinden İlly ailesinin ferdi ve Frilui Venezia Giulia Özerk Bölgesi'nin Başkanı olan Ricardo İlly, bu mozaiği kendi ailesinden yola çıkarak şöyle anlatıyor: "Dedem Macar, babaannem Arnavut, annem İrlandalı, babam Hırvat ancak ben bir İtalyan'ım."
İREM BARUTÇU - MERKEZ
|