|
|
Mükemmeliyetçilikten vazgeçeli bir-iki sene oldu
Gülben Gülben Ergen: Ergen: Eskiden 'her şey mükemmel olmalı, daha iyisi' olmalı derdim. Bundan vazgeçtim. Bu hoş bir şeymiş, insan hafifliyor.
Adının karıştığı skandalları, girdiği polemik yarışını, 'Selülitim vardı yoktu' tartışmalarını, havalı saçları, makyajı geride bırakmış Gülben Ergen... Büyümüş, olgunlaşmış, değişmiş. Bunu sadece onun sözlerinden çıkarmıyorum; bir sene önce buluşup sohbet ettiğimizde bakışları da, lafları da sivriydi, hırslıydı, başka türlüydü. Şimdi üzerinde bir sükûnet, samimiyet var... Bu hafta sonuna kadar çıkacak yeni albümü için gün sayıyor, yerinde duramıyor. Adı bile sade: Gülben Ergen... Bu kadar! Hayatındaki değişimi, duruşu şarkılarına da yansıtmış, albümün fotoğraflarına da... O yüzden fotoğraflara imza atan Nihat Odabaşı'nın hakkını teslim ediyor; "Kimliğimi bulma sürecimde Nihat beni hep çok doğru fotoğrafladı; saçımı kestirdiğimde, simlerim ve makyajım azaldığında, kulağımdaki kocaman taşları çıkardığımda hep benimleydi. Nihat sadece fotoğraflarımı çekmedi; kalbimin, ruhumun fotoğraflarını da çekti" diyor. Gülben Ergen artık kendiyle dalga da geçebiliyor; "10-15 yıl önce şarkı söylerken beni alkışlayanlara teşekkür ediyorum, ne kadar alçakgönüllüymüşler" diyor. Onun değişiminin en büyük kanıtı da sosyal sorumluluk projelerinde yer alması. Kadına karşı şiddet için çaba sarfeden KAGİDER'de Ümit Boyner'le işbirliğini çok önemsiyor. KAGİ- DER'in Gülben Ergen adı altında çıkardığı bilezikler 24 Haziran'daki Açıkhava konserinde satılacak. İşte, bileziklerin ilk satışını bana yapan Gülben Ergen'den duyuru: "Bu bilezikler 'Kadına Şiddete Hayır' kampanyası için ilk olarak benim konserimde satılacak. 3071'e 'şiddete hayır' yazıp yollayarak da bağışta bulunabilirsiniz. Bu mesleği yaptığım sürece şöhretimi bu konuda kullanacağım..."
* Bu piyasaya oyunculuk yaparak girmenize rağmen asıl işiniz şu an şarkı söylemek... Artık kendinizi dört dörtlük bir sanatçı olarak kabul ediyor musun? Hayır, hiçbir zaman!
* Neden böyle düşünüyorsunuz? Çünkü ben nota bilmiyorum, nasıl dört dörtlük bir sanatçı olabilirim? Bütün bu başarımın içinde çok eksiklerim var. Dinleyerek ve şan dersiyle kendimi geliştirdim. Gelişime açığım, akıllıyım, sağ duyum çok kuvvetli. Ben halimden, kendimden, Gülben Ergen olarak durduğum yerden memnunum. Mükemmeliyetçilikten vazgeçeli 1-2 sene oldu; çok hoş bir şey, insan hafifliyor. Eskiden her şey çok güzel olmalı derdim.
* Dört dörtlük sanatçı olmanın kıstası nedir sizce? Nilüfer ya da ne bileyim Muazzez Abacı gibi isimlerle kıyaslarsak vasat bir sesiniz var, ki anneniz de zamanında bunu belirtmiş(!) fakat Türkiye'nin en konuşulan, en satan isimlerindensiniz. Bu ironik değil mi? Nilüfer veya onun klasmanına soktuğumuz isimler 30 yılını bu işe vermiş; bu 30 yıl içerisinde 20 tane Gülben Ergen'i cebinden çıkartmışlar! Onların uzun yıllarına baktığımızda 10 tane Gülben Ergen'i cebinden çıkartacak anılar toplamışlar valizlerine ama şu anda popüler kültürün durduğu yer ayrı bir yer. Ben popüler kültürün içinde büyüyen bir isimim. Magazin benim çok önemli bir bölümüm. Şu anda özel televizyonlar var, yüzlerce magazin gazetecisi var; o zamanlar sadece Ses dergisi varmış. O kadar her şey başka ki, dolayısıyla benim duruşumla sanatçı büyüklerimin duruşu ayrı.
BAŞKA HIRSLARIM VARDI
* Bir tarafta 'gerçek sanatçılar', diğer tarafta 'popüler kültürün yarattığı sanatçılar' olduğunu kabul ediyorsunuz yani? Tabii ki ediyorum. Ben de o isimlerden biriyim. Ama 20 sene sonra senin saydığın kategoriden Nilüfer gibi olmayı, senin de 'Ayşe' diye birine bu soruyu sormanı istiyorum! Bunun için çalışıyorum.
* Popüler kültürün yarattığı bir sanatçı olmaktan memnun musunuz peki? Son derece memnunum, bana her şeyimi mesleğim ve bulunduğum yer kazandırdı.
* Bu beşinci albümünüz; nasıl bir ruhu var anlatır mısınız? Benim ruhum neyse, yaşantım, hüznüm, mutluluğum, aşkım, hayat içerisindeki duruşum neyse şarkılara da o geçiyor tabii.
* Nedir hayat içerisindeki duruşunuz? Çok mutluyum. Zaten hayatın genelinde hiç mutsuz olmadım. Çok mutlu, çok huzurlu günlerimde bu şarkılarımı aldım ve de yaptım. Geçen albümüm 'Uçacaksın'da da böyleydi ama başka hırslarım vardı.
* Nasıl hırslar? Tiraja çok bağlıydım. İlk albümümde hem sesim, hem şarkı seçimlerinden anlayamayışım, tarzımı belirleyemeyişim, fantezi mi, pop mu bilemeyişim öne çıkıyordu. Hala ödül verirken beni hangi kategoriye koyacaklarıyla ilgili endişeleniyorum. Popüler müzik yapıyorum çünkü.
* Tiraj kaygısı duymadan bu albümü yaptınız yani? Evet.
* Ne değişti peki, önceki albümlerde neden bu kaygı vardı? Ben değiştim! Albümün resimlerinde de, kapağında da, görselinde de kendini gösteriyor bunlar. Zaten şarkı sözlerini yazan insanlara baktığınız zaman bunu anlarsınız. Benim albümlerimin vazgeçilmez ismi Şehrazat, Sezen Aksu, Yıldız Tilbe, Nazan Öncel, Metin Özülkü, Yalın, Mete Özgencil... Bu isimlerin hepsi zaten hayatı o kadar başka türlü yaşıyorlar ki.
* 'Ben değiştim, dolayısıyla albümüm de değişti' diyorsunuz. 2-2.5 senede bu kadar büyük değişim nasıl olabilir? Ben değiştim derken, geçen albümdeki gibi düşünmüyorum anlamına gelmesin. 'Uçacaksın' 600 bin satmış, bu da 700 bin satsın isterim. Tiraj kaygısından vazgeçtim derken Tibet'e yerleşmiyorum; Dalai Lama da olmadım! (gülüyor) Elbette ki albümüm satsın isterim, bir önceki kendimle yarışırım zaten. Ama şarkılarımı bu anlamda kurmadım. Dostluk ilişkilerim iyice pekişmişti bu şarkıları alırken. Benim albümüm olmadı bu, bizim albümümüz oldu; bir aile albümü. 10 tane yürek...
* O kadar çok şarkıcı, o kadar çok albüm, o kadar çok kirlenme var ki... Tüm bunların arasından neden Gülben Ergen albümü alıp dinlesinler? Hımm... Bir kere Gülben Ergen'e inandıkları için! Son 5 yıl içerisindeki şarkılarıma inandıklarına hiç pişman olmadılar. Ben onlara güven vaadediyorum. Geçen ay 130 bin kişi internet siteme girmiş, herkesin ortak sorusu 'albüm ne zaman çıkacak?' Samimiyetle, özenle hazırlandım; açılışa gidip, konsere çıkıp, iki arada laf yetiştirmedim kimseye. Ortada yokum kaç aydır...
* Bilinçli bir geri çekiliş miydi yani? Hayır, stüdyodayken başka bir şeye konsantre olamıyorum; planlı değildi.
ŞİRİN SEVER
|