|
|
|
|
|
|
'Kızlarımı yurtdışına göndereceğim'
- Kızınız okula gidebiliyor mu şimdi? - Hayır.
- İlaç alıyor mu? Ne alıyor? - Evet. İsmini bilmiyorum. Dünden beri alıyor.
- Terapiye gidiyor mu? - Ona da başladı. Bu çarşamba yine gidecek. Haftada bir gün gidiyor.
- Peki büyük kızınız? - Şu anda en dik duran o. O biraz daha erkeksi bir yapıya sahip. Biraz daha güçlü, inançlı. Benim kızım da olay günü bile namaza kalkmıştı. Sabahları kalkar, namazını kılar, okula öyle giderdi.
- Evde silah var mı? - Evet var. Ruhsatlı. Av tüfeklerim var. Öldürme içgüdüm yok. Avcılık yapıyorum, ama on yıldır canlı avlamıyorum. Ben içgüdülerimi spora yönelttim. Böyle yaparak bu güdüleri de törpülüyorsunuz. Silahın lazım olduğu zaman kullanılması gerektiğini onlara da öğrettim. Bu lazımlık nedir? En son çare.
- Depresyon geçiriyor kız ve ölümü düşünüyor, cama çıkıyor diyorsunuz. Evde bir silahın olması doğru mu? - Şu anda evde yok. O olaydan sonra evde yok silah.
- Kızlarınızı eğitim yönünde teşvik ediyor musunuz? - Bir şeyler yazar çizer, çok okur. Roman okurlar. Zaten şu anda onlara göre fikir kitabının olduğunu da zannetmiyorum ortalıkta.
- Bugünkü gençlikle dünkü arasında ne farklar görüyorsunuz? - Yaşadığımız şeyler, o yaşlar itibariyle birçoğu olmaması gereken şeylerdi. En azından şiddet içeren şeylerin olmaması gerekiyordu. Çünkü o yaşlarda sağda da, solda da benim karşımda olan insanların, bu ülkenin kötülüğü için, insanların kötülüğü için bir şey düşüneceğine inanmıyorum. Ben ülkücüyüm. Milliyetçiyim. Bugünlerde gençlik Tarkan'ın, Madonna'nın peşinde. Biz o zaman 16-17 yaşlarında, daha önemli şeylerin peşindeydik. Ülkemizin daha iyi, daha bağımsız olmasının peşindeydik. Alpaslan Türkeş'i bilirim. Okudum hepsini, araştırdım. Günümüzde üniversiteli gençler birbirine giriyorlar ya, çoğunun da karşısındaki kişinin fikirlerini bildiğini sanmıyorum. İlk başladığım yıllarda öğrencilerin sigorta hakkı için ortak eylem yaptım. Bu Türkiye'de ilkti o zamanlar. Solcularla ortak eylem yaptık.
- Siz tam olarak ne iş yapıyorsunuz? - Ben bankacılık yaptım. Daha sonra döviz bürosunda idarecilik yaptım, banka kanalıyla yine döviz işi yapıyorum. Suçsuz yere öldürülen çocuğun ablasının bankasıyla da çalışıyorum.
- Şundan emin olmak istiyorum, kızına karşı şiddet uygulayan bir baba mısınız? - Hayır, hiçbir zaman. Kızlarım bana çok düşkündür. Özellikle büyüğü. bu kızım biraz daha anneciydi, erkeklere tepkili. Ben şu anda ikisini de yurt dışına göndermeyi düşünüyorum tahsil için. Bizim Türkiye'de işimiz bitti.
|
|
|
|
|
|
|
|
|