|
|
|
|
|
Şarapçıların bilek güreşli
|
|
Fransa'nın en iyi kırmızı şarap üreticilerinden François Pinault, YSL ve Gucci modaevlerinin de sahibi. Beyaz şarap üretiminde en az onun kadar ünlü olan Bernhard Arnault ise Louis Vuitton'un patronu.
"Pinault''... François Pinault ismini duymuşluğunuz var mı? Şayet "frankofon coğrafya'' dışında yaşıyorsanız, muhtemelen "Hayır". Oysa Mösyö Pinault çok şöhretli. Şimdi sahibi olduğu bir iki firmayı söyler söylemez, "Aman yarabbim" diyeceksiniz, "Tabii ki biliyoruz". Moda dünyasının gözdeleri Yves Saint Laurent ve Gucci, Pinault'ya ait. Zaten tahmin etmişsinizdir; Pinault'nun tek işi bu iki moda evi değil. O, bir imparatorluğun başında. Hatta şöyle demek daha doğru. "Lüks tüketim malları" diye adlandırdığımız dünyanın, oyun kurucularından birisi de Pinault.
KENDİ MÜZESİNİ KURDU Mösyo Pinault'yu sadece lüksle tarif olunan, çevresinde manken kızların dolaştığı birisi sanmak ise çok yanlış olur. Çünkü o bu şatafatın çok dışında. Bu sıradışı işadamını daha iyi okuyabilmek için önce neden şimdi gündemimize oturduğunu anlatmalıyız. Bakın, siz bu satırları okurken Venedik' te "Canale Grande'' adını taşıyan "ana cadde / su kanalı" üzerinde çok önemli bir tören düzenlenecek. Bütün dünyadaki sanatseverler gibi bizim de gözümüz orada! Şehrin gururlarından Palazzo Grassi adlı "iri yalı'' bir modern sanatlar müzesi olarak açılıyor. Hadi baştan anlatalım... François Pinault, şimdi 69 yaşında ve 7.5 milyar dolarlık bir servetin sahibi. Neredeyse 40 yıldır sanat eserleri topluyor. 2 binden fazla önemli esere sahip olduğu sanılıyor. Hırslı koleksiyoncu "bir çeşit bağımlılık'' diye adlandırdığı kariyerine geç empresyonist tablolarla başlamış. Sonra sanat tarihi içindeki güzergahını çarçabuk değiştirmiş: Kendi tabiriyle aktaralım 18. ve 19. yüzyıl eserleri ile gözünü terbiye eden Pinault modern sanata yönelmiş. Ya sonrası? Dinleyin, kısmen tanıdık ve ibret verici! Fransız işadamı, 1992 yılına dek Renault arabalarının üretildiği Paris yakınlarında, Seine Nehri üzerindeki "İle Seguin" de kendi müzesini kurmaya karar verir. Fransız Cumhurbaşkanı Chirac'ın yakın arkadaşı olan Pinault, beş yıllık bir çalışma ve 25 milyon dolarlık bir harcamadan sonra pes eder. Bizim için çok tanıdık bir hikaye değil mi? Paris'e hakim bürokrasiyi aşamamıştır. Ünlü Japon mimarı Tadao Ando'ya yaptırdığı projeyi kaldırır, Fransız bürokrasisini bitmek bilmez muamelelerin belirlediği sınırsız zamanları ile başbaşa bırakıp İtalya'ya göçer. Agnelli Ailesine ait Palazzo Grassi satılıktır. Hemen 35 milyon doları öder, yalıyı satın alır. Mimarı Japon Ando'yu beraberinde getirmiştir. Beş ay içinde binayı toplarlar. Pinault bu arada birbirine girmiş Fransızlara seslenir: "Bir yatırımcı için zaman, mevcudiyeti, yaşı ve sabırsızlığı ile ilintilidir! Au revoir!" Ama emin olun, veda laftadır. Yoksa Pinault'nun Fransa'dan ayrılmaya hiç mi hiç niyeti yoktur. Sahip olup da üzerine titrediği şeylerden belki de en özel olanı Pauillac'tadır: Chateau Latour hikayesi orta çağda duran bir adrestir. Ama sadece adres değil. Burada yapılan şarap Fransız şarapçılığının "korunması gerekenler" listesindedir. Pinault 1993 yılında bu şatoyu satın aldığında "şarap" tekrar memlekete döndü diye şoven Fransa'nın bir kurban kesmediği kalır. Oysa şarabın bir yere gittiği de yoktur. Sadece mülkiyeti İngilizlerden tekrar kıtaya dönmüştür. 100 hektarlık bağdan 20 bin kasa şarap elde eden Pinault bu büyük Bordeaux'u tekrar eski günlerine taşır. İstisnasız tüm eleştirmenler için 1945 ve 47, 49, 59, 61, 62, 66, 70, 75, 78 ve 82 olağanüstü yıllar idi. Sonra yalpalayan Latour'un Pinault mülkiyetindeki rüştünü ispat yılı ise 1990 olur. Hemen herkesin şapka çıkardığı bir mahsül!
RAKİBİ 'BAY LOUIS VUITTON' Bakın Fransızların haklı olarak gururlandıkları Chateau Latour için daha geçen hafta Robinson ne yazıyordu: "Sizlere doğanın Bordeaux'da 2005 mahsülü mükemmel bir kırmızı yapabilmek için nasıl her şeyi sunduğunu anlatmış idik." Jancis Robinson İngiliz Financial Times Gazetesi'nin şarap yazarı, Anglosakson alemin en saygın isimlerinden. Okuyuculara bir servis olarak bu senenin Bordeaux'larını sınıflandırmış; biz de bu listenin üstte bulunan en iyilerini sizlerle paylaşalım. "Cheval Blanc, Haut Brion, Lafite Rothschild, Margaux, La Mission Haut Brion, Vieux Chateau Certan." Bitti mi? Hayır, bu malumu ilan listesinde son iki şarap daha var. Biri kırmızı, öteki beyaz. Kırmızı olan Pinault'nunki Chateau Latour. Ya diğeri? O da efsanevi bir beyaz Chateau d Yquem. Peki niye sona ayırdık? Onu da söyleyelim. Bu beyaz şarap da Bernhard Arnault'a ait. Kendisi uzun zamandır peşinde olduğu Yquem'i Fransa'yı birbirine katan tartışmalarla satın alınmıştı. Peki kim bu Arnault? Şaşıracaksınız. Pinault'nun baş rakibi Louis Vuitton, Moet Hennessy "lüks imparatorluğunun sahibi." Siz Yquem'i mi, Latour'u mu tercih edersiniz bilemeyiz. Ama Francois Pinault, Venedik'teki Modern Sanatlar Müzesi ile ilk bilek güreşini almış durumda!
|
|
|
|
|
|
|
|
|