Ancak 2. ligde oynayabilirmiş
Ünlü futbolcu Tanju Çolak'ın oğlu Anıl, mankenliğe adım attı. Babasının en büyük hayali oğlunun futbolcu olmasıymış, ancak Anıl'ın tercihi yönetmenlikten yana. Sinema eğitimine devam eden Anıl, mankenliği yönetmenliğe giden yolda ilk adım olarak görüyor.
"Tanju Çolak'ın oğlu manken olmuş," cümlesini duyan hemen herkesin ilk tepkisi "O kadar büyümüş mü?" oluyor. Evet, büyümüş, 20 yaşında, yakışıklı bir delikanlı olmuş. Tanju Bey alınmasın ama yakışıklılığıyla babasına fark atıyor. Yeditepe Üniversitesi Radyo Sinema ve Televizyon Bölümü birinci sınıf öğrencisi Anıl Çolak'ın hayali iyi bir yönetmen olmak. Ama bu arada babasının önerisiyle mankenliğe de başlamış. Podyuma ilk kez Faruk Saraç defilesinde çıkmış. O mankenliği amaca, yani yönetmenliğe giden yolda ilk adım olarak görüyor. Babası ise "Yakışıklılığını, efendiliğini, Tanju'nun oğlu olmasını değerlendirsin istedim," diyor. Aslında Tanju Çolak'ın en büyük hayali Anıl'ın futbolcu olmasıymış ama "Futbolcu olsa ancak ikinci ligde oynayabilirdi. Yalnız bir numara kaleci olurdu," diyor. Anıl ise babasının bu sözlerine "İkinci lig bana yeterdi, kalecilik ise bana göre değil," diye karşılık veriyor. Söyleşimiz hep böyle devam etti; birinin söylediğini diğeri tamamladı. Kimi zaman atışmalar da olmadı değil... İşte birbirlerinden oldukça farklı bir baba oğul ile yaptığımız söyleşi...
- Anıl, sizi bir anda manken olarak karşımızda gördük. Manken olmayı aklınıza koymuştunuz da zamanını mı bekliyordunuz? Anıl Çolak: Yok, aklımda olan bir şey değildi. Babam "Olur musun?" diye sordu, birkaç arkadaşım da söylemişti. Ben de "Neden olmasın?" dedim ve başladım.
'İYİ KALECİ OLURDU' - Tanju Bey, sizin nereden aklınıza geldi oğlunuzu manken yapmak? Tanju Çolak: Ben Anıl'ı Galatasaray'a, Beşiktaş'a, Fenerbahçe'ye, her takıma yolladım futbolcu olması için. Yeteneği de fazlaydı ama koşma hırsı yoktu. Futbolcu olurdu ama ancak ikinci ligde oynayabilirdi. Bense Tanju Çolak'ın oğlunun ikinci ligde oynamasını değil de birinci ligde çok iyi bir futbolcu olmasını isterdim. Aslında ellerinin uzunluğu, zamanlaması, fiziki yapısı açısından kaleciliğe daha yatkındı. Genlerinde de var olduğunu düşünüyorum, çünkü ben, dayısı, eşimin babası hepimiz futbolcuyuz. Eşimin amcası Fenerbahçeli eski kaleci Yavuz. Ben de kendisine kaleciliği önerdim ama yapmadı. Aslında çok ekmek yerdi kalecilikten.
- Kalecilik neden cazip gelmedi? A.Ç.: İkisinin amaçları farklı. Birisinde topun kaleye girmemesi, diğerinde topu kaleye sokmak amaç. Benim amacım da topu kaleye sokmaktı, topu kurtarmak niyetinde değildim. Bu yüzden kaleciliği tercih etmedim. T.Ç.: Olmayınca da ben kendi kendime düşündüm; okulunda güzel okuyor ama aynı zamanda fiziği de düzgün. Bunun üzerine eski dostum Uğurkan Erez'e götürdüm, o da gördükten sonra "Hayır" demedi, diyemezdi di zaten. Fiziği, yakışıklılığı, efendiliği, saygınlığı, tarzı, bir de babasının karizmatikliğinden ve iyi futbolcu olmasından gelen bir avantajı vardı çünkü. Bunları da bugüne kadar hiç kullanmadı ama nedense son zamanlarda böyle bir istek duymaya başladı.
- Futbola gerçekten ilginiz var mıydı yoksa Tanju Çolak'ın oğlu olduğunuz için ilgi duymak zorunda mı hissettiniz kendinizi? A.Ç.: Yoo, ben futbol oynamayı çok seviyordum. Ama sonuçta ben hiçbir zaman babamın elde ettiği başarıları elde edemem. O ayrı bir idoldü. Hiçbir zaman onun yaptığı işleri yapmak istemem. Çünkü hep babamın adı ön planda olacaktı, bu da benim futbolu tercih etmememde en büyük etkenlerden biriydi.
'MENAJERİ OLMAK İSTERDİM' - Çocuklar anne babasını aşmak, onlardan daha iyisini yapmak ister. Sizde de böyle oldu mu? A.Ç.: Yok, benim amacım bana verilen işi bitirmektir, ondan sonrası beni ilgilendirmez. Futbol oynasaydım ben ikinci ligde de oynardım, fark etmezdi. T.Ç.: Onu ben kabul etmedim, edemezdim. Avrupa gol kralı olmuş, altın ayakkabı almış, gol krallıkları olan Tanju Çolak'ın oğlunun ikinci ligde oynamasını ben hazmedemezdim. Ama şunu yine söylüyorum; kesinlikle en iyi kalecilerden birisi olurdu.
- En büyük hayaliniz, oğlunuzun iyi bir futbolcu olması mıydı? T.Ç.: Aman tanrım, tabii ki. Ben ne isterdim biliyor musunuz? Oğlum futbolcu ya da kaleci olsun, ben geçeyim stada, Tanju Çolak'lığımı unutayım, alayım köfte ekmeğimi hem yiyeyim hem onu izleyeyim. Hep bunu hayal ederdim. Ben onu takip edeyim, menajerliğini yapayım, nerede eksiği var söyleyeyim. Ama şans işte...
- Anıl gelecekteki hedefiniz ne? A.Ç.: İyi ve başarılı bir yönetmen olmak. Mankenlik de bir hobi, amaca giden yolda bir refakatçi.
EYLEM BİLGİÇ
|