|
|
|
|
|
'Paris'e gelirseniz arayın yemeklerimi tadın'
|
|
Türkiye'ye ilk gelen Jeanne Moreau 'İstanbul'da olağanüstü insanlarla tanıştım, çok iyi karşılandım' diyor.
Moreau tiyatroyla işe başlamış ve tümüyle hiç kopmamış. Son dönem dışında... Bir ara ABD'de Tennessee Williams'ın ünlü "Kızgın Damdaki Kedi" oyununda oynamış: "Tam bir başarısızlık oldu bu... Birçok şey yanlıştı, karşımdaki oyunculardan başlayarak... Ama en ilginci şuydu; en son Baltimore'da oynadık ve oyunun New York'a gitmeyeceği, orada biteceği açıklandı. Kıyamet koptu ve insanlar ABD'nin her yanından kalkıp oyuna geldiler. İki hafta uzatmak zorunda kaldık."
GENÇLERLE ÇALIŞIYOR Moreau'ya 'bu yaşta' böyle enerjik ve üretken olmasının sırrını soruyorum; kızıyor: "Her şeyi kalıplaştıranlar, belki de bu nüfus artışı çağında gençlerin önünü açmak için yaşlılığı sürekli bir günah gibi görenler, adeta efsaneler yaratıyorlar. Şu veya bu yaşta işinizin bitmiş olması gerekiyor. Buna hiç inanmadım." Beş yıldır Angers Festivali'ni himayesine alan Moreau, genç yönetmenlerle çalışıyor, daha ilk filmlerini çekenlere bile destek olmaktan çekinmiyor. Bir gece önce Fransız Sarayı'nda tanışıp konuştuğu ve adlarını okuyarak iltifat ettiği yönetmenlerimizi; Zeki Demirkubuz ve Yeşim Ustaoğlu'nu nereden biliyor? "Onları merakım sayesinde tanıyorum. Zeki'yi iki filmiyle Cannes'a katıldığında keşfettim. Ustaoğlu'nu ise 'Bulutları Beklerken'i izlediğim Angers'de. Bunlar 'küçük filmler' değil. Bize hayatın çok farklı yüzlerini anlatan büyük filmler." Ve de özellikle Zeki Demirkubuz veya Nuri Bilge Ceylan'ın filmlerinde oynayabileceğini söylüyor. Ziyareti hakkında ne düşünüyor? "İstanbul'da çok iyi karşılandım. Bana yapılan bu davranışlar, aldığım ödül çok hoşuma gidiyor. Ama bunun aslında sinemaya ve aynı zamanda benim tüm filmlerimi yaratmış, onlara katkıda bulunmuş herkese verilmiş olduğunu düşünüyorum." Ve ekliyor; "Çok az şey gördüm, olağanüstü insanlarla tanıştım burada. Türkiye'ye ilk gelişim ama bu ülkeyi, bu kenti her zaman biliyordum. İlk fırsatta yeniden geleceğim." Moreau iyi bir aşçı olarak tanınıyor. Neler pişiriyor? "Yemek anlatılmaz, tadılır. Paris'e gelirseniz, beni arayın. Bir akşam mutlaka gelin ve yemeklerimi tadın." Moreau artık dünya sinemasının bir 'grande dame'ı. Hala heyecan dolu. Döner dönmez, son filminin tanıtımı için Berlin ve Viyana'ya gidecek. Sonra bir film için Kanada'ya. Sonra Bosnalı genç bir yönetmenin ilk filmi. Ve hayat böyle sürecek. Gittiği kadar...
|
|
|
|
|
|
|
|
|