|
|
|
|
|
|
11 Eylül'de dünya bir hayal gördü
Atilla Akar, komplo teorileri üzerine kitaplarıyla tanıdığımız bir yazar. Kolay değil, son beş yılda bu türden tam altı kitaba imza attı. Şimdi de yedincisi ile karşımıza çıkıyor. Ancak Akar, söyleyeceklerini bu defa politik-kurgu tarzında yazmış. "Metal Fırtına" ile politik-kurgu roman akımının Türkiye'de önünü açan TİMAŞ Yayınları'ndan çıkan kitabının birinci baskısı 50 bin adet yapıldı. "Kamikaze Operasyonu" daha şimdiden Çok Satar listelerine girmeye aday görünüyor. 11 Eylül'ün dünyada ilk gayrı resmi romanı olma ve olayları gerçek verilere dayanarak anlatma iddiasında olan Akar'la roman yazarlığı ve 11 Eylül'e dair iddialarını konuştuk.
- Siz daha ziyade araştırma kitaplarınızla tanınıyorsunuz. Oysa şimdi bir romanla karşımızdasınız. Niçin roman? - Ben kendimi halen 'araştırmacı' olarak görüyorum. Henüz 'romancıyım' diyemiyorum. Ancak araştırmacı geçmişim olmasaydı bu romanı yazamazdım. Çünkü romanın arka planı tümüyle bir araştırma sürecine dayanıyor. Niye roman sorunuza gelince, bana kalırsa insanlar kuru kuruya gerçeği öğrenmek istemiyorlar. O nedenle ben de romanın uygun bir tarz olduğuna karar verdim. Yazma sürecinde 'Acaba becerebilecek miyim?' diye ödüm patladı. Fakat galiba başardım.
- Bu tür romanların çok satmasının rolü var mı? - Elbette. Ama 'madem politik-kurgu çok satıyor o halde piyasa işi bir şey yazayım' anlayışında değilim. Bundan para kazanırsam 'hayır' demem. Aslında parayı çok sevmenin, ister helal ister haram olsun, insanı bozan bir tarafı olduğuna da inanırım. Ben sadece yazarak yaşamak istiyorum. Ay sonları sürekli 'kiramı, telefon, elektrik, su faturalarımı ödeyebilecek miyim' endişesi ile de yazamam. Eğer para, yazma eylemimi kolaylaştıracaksa hoş geldi sefa geldi. Onun ötesi kirdir!
- Peki, 11 Eylül takıntınız nereden ileri geliyor? - Evet, 11 Eylül adeta benim şahsi takıntımdır. Daha ilk andan itibaren bugün savunduğum tezleri savundum. Şuna inanıyorum: Dünyada bugün süren saçma ve kirli savaşın gerekçeleri o gün oluşturuldu. Bu savaşı durdurmanın tek yolunun ise 11 Eylül'ün gerçek mahiyetini açıklamak olduğunu düşünüyorum. O yüzden bana göre romanım 11 Eylül'ün suçüstü tutanağı, iddianamesidir.
- Dünyada bu alanda başka çalışmalar da var mı? - Takip edebildiğim kadarıyla edebi alanda çok yok. Bildiğim kadarıyla birkaç roman, bir de senaryo çalışması var. Ama bunlar ya resmi 'Müslüman teröristler yaptı' tezine uygun ya da işin trajik ve insani boyutlarını ele alıyor. Benimkisi dünyadaki ilk gayrı resmi 11 Eylül romanı. Bence uçaklarda ne terörist-korsan ne yolcu ne de mürettebat var. Hatta bildiğimiz anlamda yolcu uçağı bile yok.
- Biz o gün hayal mi gördük? - O gün tüm insanlık bir hayal oyunu seyretti. Zaten bu tip operasyonlar tasarlanırken insanların hayal görmesi sağlanır. O yüzden ben de onların bu hayaline bir başka 'hayal' kurarak cevap verdim!
- Romanda komplo teorisi mi yaptınız? - Bu bir komplo teorisi romanı. Komplo teorileri olguları abartmadığınız sürece yaratıcıdır. Ben de abartmadığım kanaatindeyim. Gerçek, görebilenler için tüm çıplaklığıyla ortada zaten!
- Roman yazmayı sürdürecek misiniz? - Şimdiden kafamda birkaç fikir oluştu bile. Çarpıcı bir temaya ve uygun bir kurguya dayanacağından emin olabilirsem roman yazmayı sürdürebilirim.
Metin SEVER
|
|
|
|
|
|
|
|
|