| |
|
|
"Sen şarkı söylediğin zaman"
Münir Nureddin.
KÜLTÜR birikimimizin en somut ürünü olan Türk müziğinin geçmiş yüzyılları ile 20'nci yüzyılı buluşturan besteci ve yorumcu Münir Nureddin Selçuk (1899-1981) ölümünün 25'inci yılında konserlerle anılıyor. Dün de Ender Ergun yönetimindeki "İstanbul Devlet Klasik Türk Müziği Korosu" nun Anma Konseri'nde, rahmetli üstadın eserlerini bir kez daha dinledik. Koro, özellikle güftesi Yahya Kemal Beyatlı'nın olan Rast Ağır Semai'yi, kadın ve erkek seslerini alışılmışın dışında değerlendirerek yorumlarken, Münir Nureddin'in Şan Sineması Konserleri'ndeki renkliliği hatırlattı bizlere. Münip Utandı'nın sololarında yine ufuklarda dolaştık. "Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul" un finalinde, Münip Utandı, eşsiz sesiyle yine zirveye çıktı. Güftesi İsmet Bozdağ'a ait olan Sultani-Yegah şarkıyı, şairle yan yana oturarak dinlerken, kendisini yine kutladım. Duygular ve coşkular ancak bu kadar güzel anlatılabilir ve şiirle beste ancak bu kadar güzel kaynaşabilir. "Sen şarkı söylediğin zaman Bahar içinde alem bahtiyardı can Bir hilkat sabahı ki her şey beyazdı Bir vazgeçiş senden gayri her şeyden Öyle bir an ki hayata doyulmazdı Sen şarkı söylediğin zaman" Konserde Mithat Özyılmazel, Şiraz'daki "Hafız'ın Kabri "nden getirilen gül fidanlarının, Münir Nureddin tarafından Yahya Kemal'in mezarına dikildiğini de anlattı bizlere. Sonra hep birlikte Münir Nureddin-Yahya Kemal birlikteliğinin o şaheserini dinleyip, mırıldandık: "Ölüm asude bahar ülkesidir bir rinde Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter Ve serin serviler altında kalan kabrinde Her seher bir gül açar, her gece bir bülbül öter" Yıllar önce "Rindlerin Ölümü" nü, Şiraz'daki o kabrin başında Fuat Bayramoğlu'ndan dinlediğimi hatırlayıp, yine hüzünlendim. Duygu dolu nefis bir konserdeydik dün sabah.
|