|
|
|
|
Vespa 60 yaşına girdi
İtalyanlar, tüm dünyanın kalbini kazanan iki tekerlekli stil ikonunun 60. yılını kutluyor. Vespa, İtalyanca'da eşekarısı anlamına geliyor
Audrey Hepburn ve Jennifer Lopez, onun üzerinde poz vermekten hoşnuttu... Şarkılara, filmlere ilham verdi ve İtalyanlar, tartışmasız milli gururlarının en önemli sembollerinden biri saydıkları bu mükemmel dizaynı selamlamak için sabırsızlanıyor. Neden mi bahsediyoruz? Vespa'dan tabii ki... Bu ay Vespa, 60'ını deviriyor. İtalya'da "tatlı hayat"ın iki tekerlekli hali olarak görülen bu scooter için bir sergi açıldı. Üstelik Riccione'deki serginin açılışında "İtalyan dizaynının ikonu" olarak takdim edildi. Vespa Kulübü Başkanı Roberto Leardi'yi dinleyelim: "Vespa'nın bir ruhu vardır. O sadece bir makine değildir!" Bu scooter'a duyulan sevginin temeli, basit ancak son derece estetik çizgisinde yatıyor. Yuvarlak çizgileri ve pırıldayan kuyruğu ona isim bulmak isteyenlere de ilham verdi: Eşekarısı. (Vespa İtalyanca'da eşekarısı anlamına geliyor.) Faşizm ve İkinci Dünya Savaşı yıllarından sonra zor günler geçiren İtalyanlar, onun gelişiyle "tatlı hayat" günlerini anımsadılar, daha genç olanlarsa, istedikleri zaman deniz kıyısı ya da kırlara gitmenin özgürlüğünü tattı onunla... Vespa, nisan 1946'da savaş sonrasında yeni pazarlar arayan uçak imalatçısı Enrico Piaggio ile helikopter tasarımcısı ve havacılık mühendisi Corradino D'ascanio tarafından üretildi. Ulusal ikon haline gelmesi ise 1953'te William Wyler'ın yönettiği "Roma Tatili" filminde, Gregory Peck'in Audrey Hepburn'e Vespa ile attırdığı şehir turuyla oldu. Sonraki yıllarda onun üzerinde görülen başka ünlüler de oldu. Ursula Andress, Ingrid Bergman, Anthony Quinn ve Jean-Paul Belmondo onlardan birkaçı... 1950'lerden itibaren 180 ülkede üretilmeye başlandı. Bunlardan biri de Vespa'nın "şık genç" kültürünün esas unsuru olarak görüldüğü İngiltere'ydi. Bir scooter'ın bu kadar tutulmasının önemli bir nedeni de kadınların onu kullanırken kendilerini çok rahat hissetmesiydi elbette. İtalyanların ünlü gazetesi La Republica'nın yazdığı gibi, kadınlar onu "özgürlüğün-ayartmanın bir aracı" olarak gördü...
|
|
|
|
|
|
|
|
|