| |
|
|
Haklı bir galibiyet ve sonrası
Fenerbahçe bize 4 tane "sallayınca" biraz bozuldum. Ama çok da takmadım. Telefonlarımı açmadım, mesajları okumadım. Gece maçtan dönen komşularım evin önünde durup bayağı bir nümayiş yaptılar, hatta satenden dev bir Fenerbahçe bayrağını eve sarmaya kalkıştılar. Onlara da güldüm. "Kalsın yarın toz bezi olarak kullanırım" dedim. Ama iki şeyi içime sindiremedim. Birincisi Fenerbahçe tribünlerinde açılan hayatımda gördüğüm en aşağılık pankartı. Üzerinde yazanı burada yazmak mümkün değil. Bir hafta önce "Lay lay lom olamazsın şampiyon" lafına "ağır tahrik" diyenler, kendi tribünlerinde böyle bir pankart açtı. Umarım buna karşı federasyon bir müeyyide uygular. İçime sindiremediğim bir başka rezalet ise Sabah'ın spor sayfasındaki başlıktı. Galatasaraylı bir yayın yönetmeni olarak, Fenerbahçeli yayın yönetmenleri gibi davranmak istemediğim için spor sayfasının işlerine "müdahale" etmiyorum. Ama "Herkes haddini bilecek" başlığı son derece çirkindi. Avrupa Şampiyonu olmuş, süper kupayı almış, ligde hakem hatalarıyla geride kalmış bir takıma had bildirmek spor basınının işi değil. Fenerbahçe'yi de camia olarak kutluyorum, haklı galibiyetleri için. Ama haklı galibiyeti bile çirkinleştirmeyi başaranlar, bu kutlamaya dahil değil.
|