|
|
|
|
|
|
Novartis: Açıklamalara açıklık getirilsin
Novartis Türkiye Başkanı Altan Demirdere, Tuzla'da bulunan atık varilleriyle ilgili olarak Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe'nin bir an evvel açıklamalarına açıklık getirmesi ve kimsenin zan altında kalmaması gerektiğini belirterek, ''Elmalarla armutları aynı kefeye koyup firmalar zan altında bırakılmamalı'' dedi.
Novartis Türkiye'nin 10. yılı nedeniyle Swissotel'de düzenlenen törende soruları yanıtlayan Demirdere, Tuzla'daki olayın ortaya çıkartılarak bir an önce afişe edilmesi gerektiğini söyledi.
Demirdere, olayı tek kelime ile
''rezillik'' olarak niteleyerek, ''Çevre katliamı diyebilirim. Yapılması gereken belli. Bu atıkların son derece sıkı kontrol içerisinde belirlenmiş ve onaylanmış yerlerde yakılması ve imha edilmesi lazım'' diye konuştu.
Demirdere, Türkiye'de bunu yapan bir tek yerin İzmit'teki İZAYDAŞ olduğunu hatırlatarak, ''Bunun belirli bir maliyeti var. Çevreyi kirletmeden imha edilmesi lazım. Bu maliyeti de firmalar seve seve üstlenmeli'' dedi. Gerek Sandoz, gerekse Novartis'in atık maddelerini İzmit'e gönderdiğini, orada kontrollü olarak yakıldığını, bunun kaydının tutulduğunu, belgelerinin de arşivlendiğini dile getiren Demirdere, şöyle devam etti: ''Çevre Bakanı bir an evvel açıklamalarına açıklık getirmeli. Kimse zan altında kalmasın. Varillerde bulunan atık madde ilaç da, kimya da, zirai de, gıda da olabilir. Atıklarda bulunan aktif madde her yerde kullanılıyor. İlaç gündemde olduğunu için patladı. Atıklar ilaçtan kaynaklanmayabilir. Bir an önce açıklık getirilmeli. Bizim de sabrımız taşıyor. Elmalarla armutları aynı kefeye koyup firmalar zan altında bırakılmamalı.'' Demirdere, sadece ilaç sektöründe değil diğer sektörlerin de atık sorununun bulunduğunu, bu atıkların kontrollü bir şekilde yakılarak karbon, kömür ve oksijene çevrildiğini, daha sonra doğaya verildiğini söyledi.
'BUNLARI ALLAH'IN BİR KULU GÖRMEDİ Mİ?'
Atıklarla ilgili çeşitli spekülasyonların yapıldığını da hatırlatan Demirdere, 1000 tane bidon için 50 tane kamyon lazım. Bunları Allah'ın bir kulu görmedi mi? Ben çok merak ediyorum'' dedi.
Demirdere, Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe'nin ''açgözlü sanayici'' sözlerini de eleştirerek, ''Bunun ismini verin. Herkesi zanaltında bırakıyorsunuz. Birçok spekülasyon çıktı. Hatta yurtdışından firmaların bu atıkları Türkiye'ye gönderdiği söyleniyor. Yakında isim açıklığa kavuşmazsa, 'Türkler uzaylılarla anlaştı uzaylılar buraya koydu' diye spekülasyonlar da çıkabilir. Bu işi çok uzatmamak lazım'' diye konuştu.
''Atıkları bırakan kişi ya da firmanın bir an evvel bulunması, afişe edilmesi ve ceza verilmesi gerektiğini'' yineleyen Demirdere, atığın yakınında bulunan firmaların tartışmaya konu edilmemesi gerektiğini söyledi.
Demirdere, atıkların bertarafı konusunda Çevre ve Orman Bakanlığı'nın denetimler yaptığını da hatırlatarak, bu atıkların orayanasıl gömüldüğünü bilmediğini sözlerine ekledi.
ÜNİFAR: ATIKLARLA HİÇBİR ALAKAMIZ YOK
Ünifar Kimya Sanayi AŞ Genel Müdürü M. Ferhat İlhan, İstanbul'un Tuzla ilçesinde bulunan tehlikeli atık varilleriyle ilgilerinin bulunmadığını bildirdi.
M. Ferhat İlhan, fabrikada düzenlediği basın toplantısında, Gebze'nin Şekerpınar Beldesi'nde kurulu üretim tesislerinde, ilaç hammaddesi üretildiğini ve fabrikanın ÇED, atık su deşarj izni, emisyon raporu, tehlikeli atık bertaraf raporları çerçevesinde hiçbir eksiği bulunmadığını belirtti.
Firmanın adının, bilinçli ya da bilinçsiz olarak, İstanbul Tuzla'da doğaya terkedilmiş olarak bulunan tehlikeli atık varilleriyle birlikte anıldığına işaret eden İlhan, ''Tuzla'da terkedilmiş olarak bulunan, kanserojen fenol maddesi ihtiva eden varillerin içerdiği maddeler ile firmamızın hiçbir alakası yoktur'' dedi.
Ünifar Kimya Sanayi AŞ'nin üretim yöntemlerinde kanserojen özelliklere sahip fenol ve fenol türevi üretimi hiçbir basamakta kullanılmadığını ifade eden İlhan, şunları kaydetti: ''Bu nedenle, fenol ve türevleri hiçbir şekilde firmamız tarafından, üretim amacıyla satın alınan ve ithal edilen bir malzeme değildir. Üretim aşamalarımızdaki ürünler, yan ürünler ve atıklar arasında da, fenol ve fenol türevleri oluşmamaktadır. Dolayısıyla Tuzla'da gömülü bulunan kanserojen atıklarla da hiçbir bağlantımız da yoktur.
Ünifar'ın bir çevre yönetim sistemi ve bir atık toplama planı vardır. Bu doğrultuda tüm atıkları Çevre Bakanlığı'ndan lisanslı geri kazanım ve bertaraf firmalarına verilmektedir. Bu zehirli atıklar, sizler gibi, başta ben olmak üzere tüm Ünifar çalışanlarınca da tepkiyle karşılanmaktadır.''
Durumun açıklığa kavuşturulması için Sağlık Bakanlığı'na başvurduklarını bildiren İlhan, Kocaeli Valiliği, Tuzla Savcılığı, TÜBİTAK ve İstanbul Teknik Üniversitesi'ni tesislerde inceleme yapmaya davet etti.
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|