Sende çok para var
Adamla kadın 10 yıllık evli. Adam zengin mi zengin. Metrocity'nin sahibi. Bir gün artık beraber yaşayamayacaklarını anlıyorlar. Boşanmaya karar veriyorlar. Kadın hem kendisi hem de iki çocuğu için nafaka istiyor. Buraya kadar tamam. Adam iddiaya göre anne kuzusu. Uyanıklık yapmış, bir süre önce karısına mal ayrılığı sözleşmesi imzalatmış. Kadın ise sözleşmeyi zorla imzaladığını iddia ediyor. Kavga sürer gider, ben o tarafıyla ilgilenmiyorum. Dikkatimi çeken, kadının adamdan boşanma karşılığı istediği para: 1.5 milyar dolar. Yanlış okumadınız. Hem milyar hem dolar. Adamın malvarlığı, yine iddiaya göre 3 milyar dolar. Yani yarısını istiyor. Her yıl için 150 milyon dolar. Her gün için 411 bin dolar.
Adamla kadın 3 yıllık evli. Adam zengin mi zengin. Hamoğlu şirketlerinin sahibi. Bir gün boşanmaya karar veriyorlar. Adam cömert. "Bir süredir beraber yaşamıyoruz ama yine de ortada bir evlilik vardı, gel ben sana 1 milyon dolar vereyim" diyor. Kadın sigortacı. Basar mı yaş tahtaya... "Iıııııı ıııh" diyor. "Ben yirmi milyon dolar isterim." Bana ne bana ne, sende çok para var. Her yıl için yaklaşık 7 milyon dolar. İyi vallahi, kısa günün karı.
Şimdi benim aklıma bazı sorular geliyor. Bu tarz evliliklerde kadınların çalışması yasaklanmış mıdır? Yasaklanmadıysa kadın niye evde oturmuştur? Çocuğuma bakarım, gerisine karışmam zihniyeti midir esas alınan? Bir kadın, 10 yıllık kocasının, muhtemelen ailesinden kalan mirasının yarısına sahip olmayı nasıl bir hak olarak görür? İkinci örnekteki sigortacı kadın Hamoğlu şirketlerinin ilerlemesi için canla başla çalışmış, şirkete büyük kazançlar mı yaratmıştır ki... 3 yıllık evlilik için 20 milyon dolar istemektedir? Uzun lafın kısası İşin çivisi çıkmıştır. Gerçekten ihtiyacı olan kadınlar için sağlanan hukuki haklar, maalesef açgözlü hemcinslerimin elinde oyuncak olmuştur. Bu arada, karıları sayesinde malvarlıkları ortaya dökülen erkekler, niye vergi sıralamasında yoktur, niye zenginler kategorisinde yer almamaktadır. Bu da başka bir yazı konusudur.
|