|
|
|
|
|
|
Marmaray'dan İstanbul
İstanbul trafiğine nefes aldıracak, Gebze-Halkalı arasını 105 dakikaya düşürecek Marmaray projesi devam ediyor. İstanbullular'ın kıyıdan ya da vapurdan merakla seyrettiği Boğaz'ın ortasındaki iki şantiye gemiye girdik
Boğaz'ın ortasında dünyanın en güzel manzaralı şantiyesi
İstanbul trafiğine nefes aldıracak, Gebze-Halkalı arasını 105 dakikaya düşürecek Marmaray projesi devam ediyor. İstanbullular'ın kıyıdan ya da vapurdan merakla seyrettiği Boğaz'ın ortasındaki iki şantiye gemiye girdik.
Yaklaşık bir yıldır İstanbul Boğazı'nın ortasında hummalı bir çalışma devam ediyor. İstanbullular'ın büyük bir merakla izlediği, Boğaz'ın orta yerindeki iki ilginç gemide 24 saat aralıksız devam eden çalışmaların amacı kentin ulaşım sistemine yeni bir alternatif kazandırmak. Ulaştırma Bakanlığı'nın yürüttüğü Marmaray projesi kapsamında devam eden bu çalışmalar aslında sadece denizde değil karada da gerçekleştiriliyor. Ama İstanbullular özellikle denizdeki bu iki gemide yapılan çalışmaları merak ediyor. "Adamlar denizin altında çalışıyormuş", "Tüple dalıyorlarmış", "Denizin içine beton döküyorlarmış" gibi sözler kulaktan kulağa yayılıyor. Biz de bu iki gemideki çalışmaları yerinde görüntüledik, nasıl çalıştıklarını ve Marmaray projesinin hangi aşamada olduğunu öğrendik.
Türk ve japon işçiler çalışıyor Günümüzdeki toplu taşıma hizmetlerinden daha ucuz olması hedeflenen proje üç aşamadan oluşuyor. Birinci aşamayı 13,3 kilometrelik Boğaz demiryolu tüp geçişi, ikinci aşamayı 63 kilometrelik yüzeysel metro, üçüncü aşamayı ise bu 76 kilometrelik güzergahta çalışacak araçların temini oluşturuyor. İşte denizin ortasındaki Armarin 3 ve Kanyu adlı iki gemideki hummalı çalışmalar da birinci aşama kapsamında gerçekleştiriliyor. Deniz tabanının temizlenmesi ve zemin iyileştirme işlemlerini yapan bu gemilerdeki çalışmaları Japon Taisei şirketi yürütüyor. Yani 250 metrekarelik birer çalışma platformu olan bu gemilerde Türk ve Japon işçilerle gemi personeli bir arada çalışıyor. Ama Armarin 3 gemisine yaptığımız ziyaret sırasında gördüğümüz kadarıyla dünyanın en güzel manzaralarından birinin ortasında çalışmalarına rağmen bunun tadını çıkarmaya fırsat bulamıyorlar. Hatta çoğu zaman iş güç arasında başlarını kaldırıp Boğaz'a şöyle bir bakmanın bile akıllarına gelmediğini söylüyorlar. Bir yıldır Boğaz'ın ortasındaki geminin kaptanı Orhan Karagöz ise bu kadar uzun süre, aynı yerde demirli hiçbir gemide kalmadığını söylüyor ve ekliyor; "Ama bu sayede kendi mahallemize gidiyoruz, ailemizle vakit geçirebiliyoruz." Boğaz demiryolu tüp geçişinin çalışmaları 27 Ağustos 2004'te başladı. Yedikule, Üsküdar, Yenikapı ve Sirkeci'de öncelikle arkeolojik kazı çalışmaları yapıldı. Bu kazıların sonucunda sabit yapı kalıntıları ve çanak, çömlek, para gibi materyallerin yanı sıra Yenikapı'da üç adet tekne kalıntısı çıktı. Bu kalıntılar şu an İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü tarafından kaldırılıyor. Bulunan materyaller ise İstanbul Arkeoloji Müzesi tarafından envantere alınıyor. Deniz dibi taraması sırasında çıkan ve 1950'li yıllara ait olduğu tahmin edilen batık kömür mavnasının satış işlemleri ise Maliye Bakanlığı kanalıyla devam ediyor.
İlk tüp sonbaharda denizde Arkeoloji kazılarının tamamlandığı ve tamamlanmak üzere olduğu Yedikule, Üsküdar, Yenikapı ve Sirkeci de sıra istasyon inşaatı için kazı çalışmalarına geldi. Bir başka tünel çalışması ise Kadıköy Tepe Nautilus İş Merkezi'nin önünde yapılıyor. Burada ortaya çıkan tarihi bir sarnıç nedeniyle kazılar arkeolojik kazıya dönüştürüldü ve sarnıç bölünerek bir bölgeye kaldırıldı. İstasyon inşaatı bittikten sonra sarnıç yeniden eski konumuna yerleştirilecek. Boğaz demiryolu tüp geçişi çalışmalarının önemli bir kısmını Tuzla'daki çalışmalar oluşturuyor. Burada yapılan iki kuru havuzda, boyları 90-135 metre arasında değişen, toplamda bin 387 kilometre olacak ve denize yerleştirilecek 11 adet tüp yapılacak. Şu anda iki tüpün imalatı devam ediyor. İlk tüpün bu sonbaharda denize indirilmesi planlanıyor
Eylem Bilgiç
|
|
|
|
|
|
|
|
|