Erdoğan: 2010 yılında ihracat hedefimiz 100 milyar dolar
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''2010 yılında ihracat hedefimiz olan 100 Milyar doları yakalamak istiyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılında ise inşallah elele vereceğiz, omuz omuza vereceğiz ve ihracatta 500 Milyar dolara Türkiye'yi ulaştıracağız'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Oğuz Satıcı başkanlığındaki Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) heyetini Başbakanlık Merkez Bina'da kabul etti. Erdoğan kabuldeki konuşmasında, 3 yıl içinde tüm bölgesel ve küresel sorunlara rağmen krizin aşıldığını ve Türk ekonomisinin iyi bir noktaya geldiğini söyledi.
Dünyada
bir petrol krizinin yaşandığını ve petrolün varilinin 23 dolardan 70 dolar seviyesine kadar çıktığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye'nin yere sağlam basmasıyla olumsuzluklardan etkilenmediğini ifade etti.
Aynı şekilde Irak'ta da çok ciddi sıkıntılar yaşandığına dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti: ''Tüm bunlara rağmen Türkiye, bundan da çok ciddi bir şekilde etkilenmeyip, bunu kendi lehine çevirmenin gayreti içindedir. Tabii bu sürecin içinde Avrupa Birliği ile ilgili süreci de yaşadık. Burada da 40 yılı aşkın bir süredir başarılamayan neticeyi yakaladık ve şu anda müzakereler için tarama sürecini başlatmış bulunuyoruz. Tüm bölgesel ve küresel sorunlara rağmen, tüm bu başarılara rağmen, özellikle belirtmem gerekiyor, ki bu siyasetin cilvesidir, tabii ortada felaket tellalları olacaktır. Onlar, bu işi karalamaya çalışacaklardır. Makro ekonomik dengeler büyük ölçüde aşılmış ve reel sektör sorunlarına daha çok odaklanan bir iktidar söz konusu.''Tekstil ve turizm sektörlerinden sonra şimdi de ihracatçılarla biraraya geldiklerini belirten Erdoğan, bütün sorunların bir bütünlük içinde ele alınması gerektiğini vurguladı.
''TÜRKİYE HER ALANDA CAZİBE MERKEZİ''
Sorunların çözümünün, ülke meselelerini birbirinden ayırmadan ve koparmadan ele almaya bağlı olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, ''Türkiye bu anlamda çok zaman ve enerji kaybetti. Küreselleşen dünyanın maalesef gerisinde kaldı. Geçmiş yönetimlerin komşu ülkelerleolan kötü ilişkilerini lehimize çevirerek Rusya'dan sonra bölgede en fazla ihracat yapan ülke konumuna geldik. Güven ve istikrarın kökleşmesiyle Türkiye her alanda bir cazibe merkezi haline geldi'' dedi. Türkiye'nin itibarı ile ihracatın ve dış ticaretin paralel bir büyüme gösterdiğini belirten Erdoğan, 2002 sonunda 36 Milyar Dolar civarında olan ihracatın 2005 sonu itibariyle 73 Milyar Dolar civarına yükseldiğini söyledi. 2002 yılında 5580 firmanın Türkiye'ye yatırım yaptığını hatırlatanBaşbakan Erdoğan, son 3.5 yılda bu sayının 12 bin seviyelerine yükseldiğini dile getirdi.
Türkiye'nin, ihracatta dünya sıralamasında 22. sıraya yükseldiğini belirten Erdoğan, büyümede bütün hedefleri aşan rakamlar elde edildiğini ifade etti. Erdoğan,''2010 yılında ihracat hedefimiz olan 100 Milyar Doları yakalamak istiyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılında ise inşallah elele vereceğiz, omuz omuza vereceğiz ve ihracatta 500 Milyar Dolara Türkiye'yi ulaştıracağız'' dedi.
''TOZ PEMBE BİR TABLO ÇİZMEYE NİYETLİ DEĞİLİM''
Yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde AK Parti Hükümeti'nden önce 1.5 Milyar dolarlık rakamın olduğunu hatırlatan Erdoğan, hükümetleri döneminde bu rakamın 9.3 Milyar dolar seviyesine çıktığını söyledi.Ekonomideki rakamların geçmişteki gibi hayali rakamlar olmadığını vurgulayan Başbakan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bunlar, reel rakamlardır. Yine de Türkiye'nin nerelere geldiğinigösteren bu reel tabloya rağmen, büyürken karşılaştığımız sorunlar vardır, olmaya da devam edecektir. Ben size toz pembe bir tablo çizmeye niyetli değilim. Şüphesiz ki sıkıntılarımız var, bundan sonra da bu sıkıntılar olacaktır.
Her büyümenin, her doğuşun sancısı vardır. Türkiye hangi sıkıntıları aştı ve şu anda nereye geldi bunu çok net görüyoruz. Ve bugün karşılaştığımız sorunları da inşallah Türkiye rahatlıkla aşacak.Ama şunu bilesiniz ki bunları aştıktan sonra yeni sorunlarla karşı karşıya kalacağız. Bugün ABD sorunsuz bir ülke mi? Sorunları var. Çin sorunsuz bir ülke mi? Hindistan sorunsuz bir ülke mi? Japonya sorunsuzbir ülke mi? Hepsinin sorunları var. Ama sorunlarını gayretle, omuz omuza, dayanışma içerisinde çözüyorlar ve Türkiye de bu işi inşallah başaracaktır.''
''BİR ENGELLİ KOŞU''
Başbakan Erdoğan, ekonomik büyümeyi kalkınma ile birlikte ''bir engelli koşu'' olarak gördükleri dile getirerek şunları söyledi:''Ve bu engelli koşuyu da Türkiye başaracak güç ve kabiliyettedir. Bir kere böyle bir insan potansiyelimiz var. Bu bizim için çok çok önemli. Yol katettikçe, yeni mesafeler aldıkça karşımıza tabii ki yeniengeller çıkacak. Çünkü dünya bir rekabet dünyası. Bu rekabetin içinde tuzaklar var. Birçok tezgahlar var. Bu tuzakları tespit etmek, bozmak da şüphesiz ki bir kabiliyet gerektiriyor. Bir enerji gerektiriyor.
Bunu da yine kamu, özel sektör dayanışması içerisinde birlikte halledeceğiz ve bu engellerin aşılması için de gerekli hamlelerin ne olduğunu sanayicilerimizle, işadamlarımızla tartışarak bulacağız. Hedeflerimize ulaşmak için sizlerin önerilerinizin, görüşlerinizin çokbüyük bir öneme sahip olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum.''Başbakan Erdoğan, sorunların üzerine cesaret ve kararlılıkla yürünmesi gerektiğini belirterek, çözüme yönelik tartışma platformlarının genişletilmesi durumunda bütün sorunların üstesinden gelinebileceğini anlattı.
Toplantıda ihracatçıların sorunlarının masaya yatırılacağını ve bu sorunlara birlikte çözüm aranacağını ifade eden Erdoğan, ihracatçıların fikir ve önerilerinin dikkatle ve ilgiyle izleneceğininbilinmesi gerektiğini vurguladı. İhracatçılardan önerilerde bulunmalarını isteyen Başbakan Erdoğan,bu önerilerin uygulamaya geçirilmesi için adımların da atılacağını belirtti. Başbakan Erdoğan, ihracatçıların önerileri ile ilgili olarak, ''Buyasama yılı ile ilgiliyse bunu yaparız. Yürütme ile ilgili ise bunu yaparız. Ama yargı ile ilgili ise yapacağımız hiçbir şey yok. Onu da size çok açık ve net söylemiş olayım'' dedi.Başbakan Erdoğan'ın TİM heyetini kabulünde Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Başmüzakereci ve Devlet Bakanı Ali Babacan, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun ve Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer de hazır bulundu.