Avrupa Gayrimenkul Raporu'nun tartışıldığı panelde konuşan Ayhan Yavrucu, belediyelere çatarak, "Ruhsat için 260 imza gerek. Bizi sağılacak inek gibi görüyorlar" dedi.
Urban Land Institute (ULI) ve PricewaterhouseCoopers (PwC) tarafından hazırlanan 2006-Avrupa Gayrimenkul Sektöründe Yeni Trendler Raporu, dün İstanbul Swiss Otel'de gerçekleştirilen panelde değerlendirildi. Moderatörlüğünü ULI Türkiye Başkanı Hakan Kodal'ın yaptığı panelde PwC Kıdemli Ortağı Adnan Nas, Alarko Holding Genel Koordinatörü Ayhan Yavrucu, DTZ Pamir& Soyuer Şirket Ortağı Firuz Soyer ve Aareal Bank Türkiye Genel Müdürü Şenay Azak konuşmacı olarak yer aldı. Alarko Holding Genel Koordinatörü Ayhan Yavrucu, konuşması sırasında planlama problemini sektörün gelişmesinin önündeki en büyük sorunlardan biri olarak gösterdi. Yavrucu, "Ruhsat almak için 260 imza gerek" diyerek sözlerine şöyle devam etti: "Bir yatırımcı belediyelere gidince 'Sağılacak inek geldi' deniyor."
İSTANBUL YILDIZ Gayrimenkul sektöründeki gelişimin 2004'ün ortasında başladığını aktaran Ayhan Yavrucuk, krizin ilk yakaladığı ve son bıraktığı sektör olarak gayrimenkulü gösterdi. "Hep konut olarak yaklaşılan bu sektörde hastane de, otopark da var" diyen Yavrucuk, Planlama problemi çözüldüğü taktirde İstanbul'un yıldız olmaya devam edeceğini, bu potansiyeli taşıdığını aktardı.
YABANCI GELDİ Konuşmacılardan Aareal Bank Türkiye Genel Müdürü Şenay Azak ise, Avrupa'da piyasaların dolması ve Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine aday olması nedeniyle sıkça gündeme gelmesinin yabancı yatırımcıları ülkeye çektiğini belirtti. Azak, "Artık sadece konuşmakla kalmıyoruz. Araştırmayı bırakıp şirketini kurup yatırıma başlayanlar var. Trabzon, Adana, Konya, Mersin, Gaziantep'te yatırım yapılacağı bildirildi. Avrupa'da piyasalar dolunca fırsat arayanlar bizi buldu" dedi. Türkiye'de hiç kimsenin ihtiyacı olmadan gayrimenkul satmaya sıcak bakmadığına değinen Azak, yatırımcı mantalitesinin gelişmediğini belirtti. Bu şekilde 'Property Market' yaratmanın çok zor olduğunun altını çizen Azak, "Gayrimenkul satarsak insanlar paraya ihtiyacımız olduğunu düşünür diye, her şeyi saklamak, değerlendirmemek çabamız var. Bu, gelenekselleşmiş" diye konuştu.