|
|
İSO'nun gariban dökümcüsü ve Vasili Ustası!
Odakule'deki İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi, sanırım son yıllarda hiç bu kadar ilgi çekici bir meclis toplantısına ev sahipliği yapmamıştı. Sezar'ın hakkı Sezar'a ise öncelikle şunu belirtmeliyim ki, Başbakan Erdoğan önceki gün müthiş bir performans sergiledi. Saatlerce söz alıp kürsüye çıkan işadamlarını dikkatinden ödün vermeyerek dinledi, sürekli olarak notlar tuttu ve söylenen her sözü önemsedi. Bunu şu nedenle önemsiyorum. İşadamları yıllardır başbakan ve bakanları toplantılarına davet eder ve dertlerini anlatır. Ancak genelde olan şudur. Bir işadamı konuşur, sonra başbakan konuşur. Ardından kürsüye çıkmayı bekleyen işadamlarına aldırmadan salonu terk eder. Ve büyük umutlar bağlanan bu toplantılardan hiçbir sonuç çıkmaz. Bugün size biraz da İSO Meclisi'nde sık sık söz alıp konuşmayan ancak önceki günkü toplantıda yerinde saptamalarda bulunan sanayicilerden söz etmek istiyorum.
Ekstra bir şey istemiyoruz Örneğin tekstil sektöründen Ragıp Duran. Başbakan'ın 1994'te söylediği bir cümleyle konuşmasına başlayarak dikkat çektiğini söyleyebilirim: "İstanbul'a sadece Levent ve Etiler'den değil, Esenler'den de bakmamız gerekiyor demiştiniz. Ben burada büyük şirketleri değil KOBİ'leri temsil ediyorum. Buzlu bir yolda siz ne kadar iyi otomobil kullanırsanız kullanın, öndeki araç kayarsa yapacağınız hiçbir şey yoktur. Bizim sektörde araç kaymış durumda." Duran heycanlıydı ancak sözü uzatmadı ve "Evet bizi eleştiriyor Ankara. Hep istiyorsunuz, hep istiyorsunuz diye. Başbakan'ım ekstra bir şey istemiyoruz." "Ben bir gariban dökümcüyüm" diyerek dikkat çeken bir diğer isim ise 3 kuşaktır sabahtan akşama erimiş metalle çalıştığını söyleyen Can Akbaşoğlu oldu. Akbaşoğlu, Başbakan'dan AB'nin Türkiye'yi 10 yıldan önce üyeliğe alamayacağını dikkate alarak, sanayicilerini korumak için uyumu da on yıla yaymasını istedi.
Düzen herkesi ithalatçı yapıyor Derdini kısa ama net cümlelerle anlatan bir diğer sanayici de 'Bir Çin belasıdır gidiyor. Herkes ithalatçı oldu Başbakan'ım' diyen Matraş Deri'nin patronu Hakkı Matraş oldu. Matraş, düne kadar Çin'den ve ithalattan şikayet eden bütün isimlerin bugün ithalatçı olduğunu, üretimi durdurduklarını, işçilerini çıkardıklarını dile getirdi. Kuşkusuz önceki günkü toplantının en rahat ve esprili konuşmasını ise plastik sektöründe faaliyet gösteren İSO meclisinin en eski üyelerinden biri olan sanayici Vasili Liaze yaptı. Kıdem tazminatı yüzünden gözüne uyku girmediğini esprili bir üslupla anlatt. "Papaza gittim. Bizde helalleşme yok dedi" cümlesi salondaki herkesi güldürürken, daha sonra söz alan Başbakan kıdem tazminatı konusunda çalışmalarının sürdüğünü söyleyerek Liaze'yi rahatlattı. Sanayicilerin içlerini dökerken çok rahat ve samimi konuşmaları dikkat çekiciydi.
|