|
|
|
|
Kendiniz için yaşayın
Sevdiklerinize kendinizle aynı derecede değer vermek hiç de zor değil. Üstelik bunu yapabildiğiniz zaman, etrafınızdakiler için yapabileceklerinizin kalitesinin ve kapasitesinin de arttığını göreceksiniz.
Kızım Mira'nın resim kabiliyeti olduğunu farkettiğimden beri ona her perşembe resim dersi aldırıyorum. Öğretmeni Suzanne beş yetişkin kızı olan Alman asıllı bir kadın. 63 yaşında, hoş, bakımlı, yaşını göstermiyor ama tam bir Frau! Hani hükümet gibi kadın derler ya öylelerinden... Yeşillikler içindeki evinin mutfağının bir bölümünü stüdyo haline getirmiş, orada resim dersleri veriyor. Geçen akşam Mira'nın bir saatlik dersi 2 buçuk saate uzadı. Kızımı stüdyoya bıraktım ve hemen yanındaki bölüme geçtim. Çocuklarını bekleyenler için Suzanne'in hazırlamış olduğu kahve ve kurabiyeleri bir yandan atıştırırken, bir yandan da dergilere göz gezdirerek, sürenin dolmasını bekliyordum. Ders bitmek üzereyken Suzanne yanıma geldi ve sohbet etmeye başladık. (O güne kadar pek konuşma fırsatı bulamamıştık) Yaptığım işi öğrenince ağzımı açık bıraktıran, herkesin kolay kolay altından kalkamayacağı hayat hikayesini anlatmaya başladı...
VERİCİLİK CÖMERTLİK DEĞİL Genç yaşta evlenmiş. Kocası oturdukları şehrin en tanınmış psikiyatrlarından biriymiş ve çok hastası varmış. Art arda beş kızları olmuş. Suzanne kendini onları büyütmeye adamış. Kocasının alkol ve uyuşturucu bağımlılığını biliyormuş ve kızlarının bunu farketmemesi için çok çaba sarfediyormuş. Adam bir kaç kez rehabilitasyon merkezine yatırılmış. Anne olarak eşinin yokluğunu hissettirmemek için hem evde hem işte çok uğraşmış... O dönemlerde ofise gidip telefon eden hastalara eşinin, kızkardeşinin rahatsızlığı yüzünden şehir dışında olduğunu söylüyormuş. Adam eve döndükten bir kaç ay sonra sekreteriyle kendisini aldattığını öğrenmiş ve beş kızı ile birlikte evi terketmiş. "Ondan sonra erkek milletinin defterini kapattım" diyor ve kendini düşünmeden çocuklarını nasıl yetiştirdiğini anlatıyor. Ama bir gün bir arkadaşının "Böyle devam edersen hasta olacaksın, o zaman sana kim bakacak" sorusu gözünü açmış. Suzanne, "Bana bakacak kişi de bendim.. Kocamın ve çocuklarımın derdinden kendi derdimi görmüyormuşum. Bugün bu yaşımda dimdik durup, işime devam edebiliyorsam kendime bakmasını öğrendiğim içindir" diyor. Niye çoğumuz için kendimize bakmak, etrafımızdakilere bakmaktan daha zor gelir? Herhalde "kadın" olmak, kendini ailesi ve sevdikleri için heba etmek anlamına geliyor. Eğer saçını süpürge yapanlardansanız, uyanın! Düşüncesizce vermek hiçbir zaman sağlıklı değil, cömertlik hiç değil! Boşalan depo dolmadığı sürece gün geliyor ki denge kayboluyor ve yere yüzüstü yapışıyoruz.
GÜVENSİZ OLMAYIN Bir okurum "Ben verici olabilen bir insanken bunu yakın zamanda kaybettim... Daha sorunsuz ve rahat hissediyorum kendimi. Ama hayattan aldığım tatmin seviyesi düştü... Bir süredir artık kendimi içi boşalmış, verecek bir şeyi kalmamış biri gibi hissediyorum" diyor. Bazı insanlar "Hayır" demeyi b i l m e z l e r , "Evet" demenin kendilerinden ne kadar götürdüğünü bilseler bile... Kendinizden hep v e r d i ğ i n i z i ama kimsenin bunu takdir etmediğini, hatta kullanıldığınızı düşünebilirsiniz. Başkalarının size bağımlı olduğundan emin olmak beklentisi ile verdiğiniz sürece ilişkilerinizde tatmin olmazsınız. Kendinize güvensizlik ve korku ile motive olan bu tip vericilikle, o başkaları da (sevdikleriniz dahil) sizi küçümsemeye başlıyor. Size karşı saygıları kayboluyor. Çünkü birisine saygıyı, o kişinin kendine verdiği değeri ve kendine ait arzuları, hayalleri olduğunu gördüğünüz zaman duyarsınız. Kendinizle sevdiklerinize aynı derecede değer vermek hiç de zor değil. Ayrıca kendinize bakmaya başladığınız zaman etrafınızdakiler için yapabileceklerinizin kapatisesi ve kalitesi de artar. İçinizdeki eksiklik çok yoğunsa, başkalarına da kendi ihtiyacınızın merceği ile bakıyorsunuzdur. Yani kendi içinizdeki eksikliği, onların ihtiyacı gibi görüp koşuşturuyorsunuz.
DOĞRU ARKADAŞ SEÇİN Etrafımdaki bazı kişilerle bağımı koparmasaydım, kendi bağımı kendimle koparacaktım. Özellikle duygusal açlıklarını sizinle doldurmaya çalışanlar en uzak kalınması gerekenler. Sizin enerjinizle yaşamaya çalışan, yerli yersiz tüm şikayetlerini size boşaltanlara yardım etmek uğruna yaptığınız tek şey kendi enerjinizi de aşağıya düşürmek olur. Çünkü onlar sizin acıma duygunuzla motive olurlar.Size taşıttıkları yükle de paylaşmanın tadı kaçar. Herkesin problemine çözüm arayanlardansanız, size yardım için gelenlerin gerçektentartışılması gereken durumları var mı, yoksa kendi aşırı hassasiyetlerinden kaynaklanan problemler mi, önce bunu anlayın. Çevrenizdekilerle irtibat seviyenizle, kendinize ayırdığınız zamanı dengelediğinizde hem ruh haliniz daha sağlıklı olur hem de ilişkilerinizi daha dolu ve eğlenceli yaşamayı öğrenirsiniz. Size soğukkanlğ gelebilir ama ben arkadaşlıklarımın yatırımını bilinçli yapmasını öğrendiğimden beri ilişkilerimde daha da derinleşiyorum. Bir arkadaş sizin ilişki probleminizi çözmenize yardımcı olurken, diğeri bozuk bilgisayarınızı tamir edebiliyordur, öteki sizi güldürüyordur. Önemli olan alışverişin denk olduğu bir arkadaşlık olması. İnanın aksi takdirde, bir süre sonra en yakınınıza bile harcayacak enerjiniz kalmaz.
Elvan DEMİRKAN
|
|
|
|
|
|
|
|
|