|
|
|
|
|
|
Türkiye çöl olacak baharı unutun
Prof. Dr. Orhan Şen küresel ısınmanın yol açacağı iklim değişikliğiyle kentlerin sular altında kalacağını söylerken kuraklık konusunda uyarıyor.
Atmosferdeki karbondioksit oranının hızlı artışı iklimi değiştirecek. Alarm zilleri 2050 yılını gösteriyor. Bütün dünya gibi Türkiye de felaketten etkilenecek. Deniz seviyesi yükselecek, tuzlu su yeraltı suyuna karışacak, akarsular kuruyacak... İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Şen'in öngörüleri tüyler ürpertici...
Küresel ısınma felaketi Türkiye'yi de vuracak
Sular altında kalan şehirler, su yüzünden çıkan savaşlar, göçler ve açlık... Prof. Dr. Orhan Şen küresel ısınma senaryolarına dayanarak 2050 yılında Türkiye'nin manzarasını çizdi.
Bazı günler sıcaklık 40 dereceye yaklaşıyor, yaz ayları sekiz ay sürüyor. Kar, dört ay süren ne kışa ne de bahara benzeyen tuhaf bir mevsimde ancak bir-iki gün yağıyor. İçme suyu az, barajlar bir türlü dolmuyor. 80 milyonun üzerindeki nüfus yarı yarıya azalan akarsularla idare etmek zorunda. Topraklar kuraklık yüzünden yok olduğu için milyonlarca insan şehirlere akın ediyor! Kıyı bölgelerinde deniz seviyesinin altındaki kentler sulara gömülmüş. Tuzlu sular yer altı kaynaklarına karışıyor... Bu kasvetli tablo, küresel ısınma yüzünden yarım asır sonra Türkiye'nin karşılaşacağı manzarayı gösteriyor.. İstanbul Teknik Üniversitesi Uzay ve Uçak Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Orhan Şen atmosferdeki sera gazlarının, özellikle de karbondioksitin bu hızla artması durumunda yaşanacakların bunlar olduğunu ısrarla söylüyor. "Baharı unutmak gerekecek" diyen Profesör Şen ile küresel ısınmayı ve Türkiye'ye olası etkilerini konuştuk.
- Küresel ısınma neye yol açacak? - Dünyanın bir takım bölgelerinde iklim değişecek. Akdeniz'e kıyısı olan bölgelerde kuraklık meydana gelecek, çölleşmeye doğru gidecek. Çöller genişleyecek. Anadolu yarımadası çölleşmeye gidecek. 50 derecenin üzerindeki enlemlerde daha ılıman bir iklim meydana gelecek. Şu anda hissedilebilir şekilde diyebileceğimiz şey 50 yıl içinde meydana gelir. Asıl korkulacak sonuçları ise 100 sene sonra meydana gelir. Bazı bilim adamları 'Bu şekilde gidersek üç nesil ömrümüz kaldı' diyor. Çünkü atmosferdeki karbondioksitteki eşik değer milyonda 400. Bu değerin aşılmasından sonra Şu anda milyonda 379 düzeyindeyiz ve bu geçen 420 bin yılın en yüksek düzeyi. . Her yıl milyonda 1 artıyor.
- Eşik değer ne anlama geliyor? - Karbondioksit milyonda 400'ü geçince artık dünya üzerindeki meteorolojik sistemlerin değişimi kalıcı bir hal alacak. Mesela bize kış aylarında Balkanlardan soğuk hava gelir. Bu değişecek ve tekrar geri döndürmek imkansız hale gelecek. Yani artık Balkanlardan soğuk hava gelmeyecek. Ayrıca Gulf Stream akıntısı. Batı Avrupa'yı ılıman iklime sokan bu akıntıdır. Bu akıntı yön değiştirebilir ve değiştirirse Avrupa buzul çağına girer.
- Yani 21 yıl sonra geri dönülmez bir noktaya ulaşacağız - Evet. Daha yüzyıl bitmeden. Bu gün karbondioksit ve sera gazlarını yüzde 50 azaltsak. Mümkün değil ama varsayalım ki azalttık. Ancak 70-100 sene sonra bunun sonuçlarını görebiliriz. Çünkü karbondioksitin atmosferdeki ömrü bu 70-100 yıl. Önümüzdeki yüzyılı ancak bunu azaltarak geçireceğiz. Ama bunu 50 sene sonra yapmaya kalkarsak ancak 500 yılda yok olacak.
- Deniz seviyesi neden yükseliyor - Öncelikle buzullar eriyor. Sadece kutuplardaki buzullar değil, dağlardaki buzullar da... Everest tepesi her yıl 7 santim kısalıyor. İkinci neden ise okyanusların ısınması. Büyük su kütleleri ısınmadan dolayı genişleyecek, ve yükselecek. Hollanda, Danimarka, Florida gibi bölgeler deniz seviyesinin altında kalacak. Yer altı suları tuzlanacak. Yüz yılın sonunda en önemli madde su olacak. Su kaynaklarına yakın bölgeler savaşlara sahne olacak.
- Kuraklık açlık da getirecek... - Şu anda dünyada 500 milyon insan açlık sınırının altında. Küresel ısınmadan dolayı 2050'de açlık sınırı altındaki insan sayısı 2.5 milyar olacak... Anadolu'daki insanlar da açlık sınırı içinde olacak. Sanayileşmiş ve açlık sorunu olmayan ülkelere doğru göçler yüzünden çatışmalar meydana gelecek. Pakistan'dan, Hindistan'dan batıya ya da Çin'e doğru büyük göçler olacak.
- Japonlar bilimadamlarınnın araştırmalarından söz ettiniz? - İki yıl önce 50 milyon dolarlık bütçeyle geldiler. 'Niye araştırıyorsunuz' diye sordum, '100 sene sonra sizden pamuk, portakal alacak mıyız buna bakıyoruz. Siz herhalde yapmışsınızdır' dediler. 'Başlamadık daha' dedim... 100 yıl sonra ne üreteceğiz. Bunun planını yapmak lazım.
- Sorun çok disiplinli bir planlama ve analiz yapmakta - Evet. Çok taraflı bir devlet politikası yok. Bilim adamı olarak görevimiz öğrenci yetiştirmek dışında ülkenin sorunlarına cevap bulmaktır. Ama bize kimse gelmiyor. Biz bilim adamları bunu yaparken çok alçakgönüllüyüzdür. Karşılık beklemeyiz.
- Silahlı Kuvvetlerden de mi talep yok mu? - Yok. Ordudan da talep yok. Kendi içinde bir bilgi üretebilir, ancak bu çok yüzeyseldir. Yeterli olmaz. Bu konularda ordu biraz içine kapalı. Gelin de bir proje yapalım demiyorlar. Oysa ABD'de de bu işleri Pentagon yapıyor.
2050 Türkiye *Ortalama sıcaklık en az 3-4 derece artacak... *Ortalama düşen yağış azalacak. *Tarım nüfusu kentlere ve kuzeye göc edecek. *Kıyı kesimlerinde deniz seviyesi 1 metre kadar yükselecek. Pek çok bölge sular altında kalacak. *Yeraltı suları tuzlanacak. İçme ve kullanma suyu sıkıntısı yaşanacak *Kuraklığa bağlı olarak tarım üretimi azalacak. *Suriye ve Irak ile su konusunda anlaşmazlıklar yaşanacak... *Su kıtlığı yaşanacak. *Akarsuların akışkanlığı % 20-50 azalacak. *Açlık ve susuzluğa bağlı göçlerle karşılaşılacak.
Cengiz Erdinç
|
|
|
|
|
|
|
|
|